(3 hafta sonra)
Cam hallolmuştu ama başımdaki dertler tabi ki hiçbir zaman hallolmazdı.
Bugün Felix arayıp ona gelmemi söyledi. Benimde kafamı dağıtmam gerekiyordu.
Babam derdi;"Bitti onun borçları başladı."Kıyafetlerimi giyip evden çıktım. Birlikte oturup kahve içersek belki biraz alt sokağa girip Felix'in apartmanı önünde durdum. Ardından ismimi duymam ile arkama baktım.
"Han Jisung!"
"Ben mi?"
"Başka Han Jisung mu var burada?"
"Kusura bakmayın biraz dalgın-"
"Beni ilgilendirmez. Benimle geliyorsun."
"Ne saçmalıyorsun sen!?"
"Zorluk çıkarma da bin şu arabaya!"
"Kardeşim sapık mısın? Ne arabası?"
"Bunu sen istedin sincap surat!"
Arabadan inip yanıma adımladı. Bir taraftan korkuyor, bir taraftan sinirleniyordum. Yanıma gelip beni tek hamlede sırtına aldı, ne kadar sırtına vursam da ağzıma kapatılan peçeteden
Sonrasını hatırlamıyordum.(Felix'den)
Jisung'un gelmesini dört gözle bekliyordum. Kahveleri yapıp salona getirdim. Camın önüne gelip gelmesini beklemeye başladım. Tam o sırada kapının önünde Jisung'u gördüm. Daha sonra bir adam gelip onu bayılttığını görünce hızla dışarıya fırladım fakat nafile yetişememiştim. Hızla geçen bir taksiyi durdurdum.
"Öndeki aracı takip eder misiniz?"
"Ne bu polisiye polminde miyiz?"
"Sorgulama paran neyse vericem."
Adam bakıp söylensede şuan ona tek kelime edicek zamanım yoktu.
Tek bildiğim tek istediğim şuan arkadaşımı bulmaktı. İçimde çok karamsar bir his vardı. Ne istiyorlardı bu çocuktan? Yol boyunca içim içimi yedi. 1 saat sonra kadar önümüzdeki araç durdu bende ücretimi ödeyecektim. Cüzdanımı açıp adama parasını fırlattım. Arkama bakmadan kendimi dışarıya attım. Jisung'u çıkarıyorlardı , hala baygındı.___________________________________________
Saklanacak bir yer arasam da bulamadığım için kızıl saçlı oğlan beni hemen fark etti. Garaj kapısında duran adama komut verdi.
"Abi şunu halledersin."
Uzun boylu siyah saçlı adam kafasını sallayarak onayladı. Yanıma doğru adımladıkça geriye gidiyordum , hem sinirliydim hem de korkuyordum. Adamın büyük adımları beni bulunca kaçmaya çalıştım fakat boşa çıktı. Beni tek hamlede kucağına alıp ilerideki küçük eve getirdi. Beni bir odaya getirdi, yatağa bırakıp ellerimi yatak kenarına bağladı.
" Sapık mısın? Bıraksana beni !"
"Hmmm bir düşüneyim......... Senin sapığın olabilirim güzelim."
"Nerden güzelin oluyorum? Bırak beni !"
"Bağırmaya devam edersen sana ceza vereceğim."
"Ne cezasından bahsediyorsun! Bırak gideyim işte"
"Bağırmaya devam edersen birazdan altımda olacaksın."
Bunu söylediği an sesim kesildi. Bu adam ciddi miydi?
"Bir şey yapmaya kalkarsan cezasını çekersin!"
Diyip evden çıktı. Bari ellerimi çözseydi neydim ben hayvan mı? Ahırda mıydım?
Aklım hep Jisung'taydı Jisung benim için olan endişesinde , söylediklerinde harfi harfine haklıymış ben Jisung'un söylediklerine hep inanıyordum ve şuan da söylediklerini bir bir yaşıyorduk. Onu çok merak ediyordum tabii başıma geleceklerden de çok korkuyordum. Dört duvara boş boş bakıyordum. Aradan yaklaşık 1 saat kadar uzun bir süre geçmişti, sıkılmıştım artık birşey yapmak istedim. Düşünüp en sonunda bir fikir buldum. Yatağın hemen yanındaki komidinin üstünde duran cam bir vazo vardı, elim yatağın demirinde hareket edebiliyordu. Vazoyu alıp komidine sertçe vurdum, elim kanlar içinde kalsa da pes etmedim. Komidinin üstünden bir camı alıp ipi kesmeye başladım. Uzun sürse de ipi kesip diğer elime başladım.
Felixgülün suçu ne?
Sonunda kurtuldum derken kapının açılmasıyla yıkıldım. Büyük beden yanıma gelip sert bir tokat attı. Yüzüm yana savrulurken yüzüme göz yaşları hakim oldu. Yeni bir ip alıp bu sefer daha sıkı bağladı. Elim kan içinde olduğu için oldukça acırken bir de elim bağlanmıştı. Daha bunun şokunu atlatamadan eşofman ipimin çözüldüğünü fark ettim.
Cidden yapacak mıydı?"Bırak lütfen bir daha yapmam!"
"Onu yapmadan önce düşüncektin."
"Lütfen yapma gerçekten bir daha yapmam."
"Kes sesinii!"
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum, o beni duymuyordu bile . Bileklerim oldukça acıyordu, daha ismini bile bilmediğim bir adam ne yapmaya çalışıyordu?
Pantolonunu çıkarınca gördüğüm büyüklük ile gözlerimi açtım. Eşofmanımı tek hamlede çıkarıp kenara attı. Yüzüme eğilip dudaklarımı emmeye başladı, dudağımı ısırınca ağzına tükürdüm. Yüzümden ayrılıp bacaklarımı emmeye başladı. Yapabildiğim tek şey ağlamaktı. Daha fazla beklemeden kendini içime itti. Çığlık atarcasına bir inleme bıraktım odaya sonrasını ise hatirlamıyorum.Ben daha doğru düzgün smut okumadan hikaye yazdığım için haliyle smut gerek ilk smutumu utandığım için pek de bilgim olmadığı için
Uriel_lix yazdı. Ona Çok teşekkür ederim.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın
Görüşürüzzzz🙋🏻♀️💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEBT/Minsung
FanfictionBabasının borçları yüzünden kaçırılan Han Jisung, Lee Minho'nun eline düşer. ✨Minsung ✨Hyunlix ✨Chanmin