4. BÖLÜM

343 43 46
                                    

Tekrardan masaya yöneldim adam ise

"Lütfen efendim bana 1 gün verin lütfen bağışlayın beni daha fazla para bulmaya çalışacağım."

"Çok geç süre çoktan doldu hıh daha fazlasını getirecekmiş hahahhahaha sana 5 saat vermiştim nerede para yook ama diymi şimdi kesss sesini!"

Masadan penseyi aldım ve elini elime alıp tırnaklarını tek tek söktüm sağ elini söktükten sonra ise sol elini aldım ve tek tek sökmeye devam ettim adam ise her tırnağını söktügümde inliyordu daha sonra inlemesini sonlandırmak için elime karısının yüzünde saplı olan makaslardan birini alıp adamın ağzını açtım önce dilini kestim daha sonra küçük dilini artık inleyemiyordu. Daha sonra adamlardan bir tahta istedim getirdiklerinde ise tahtanın üzerine adamın parmaklarını koydum ve tek tek parmaklarını kökünden kopardım. Sağ bitti ve sola geçtim tek tek hepsini doğradım ve sonrasında ise korumalara adamı tavana bağlamalarını istedim adamı bağladıktan sonra korumalar çıktılar ben de kaldığım yerden devam ettim. Elime testereyi aldım ilk önce adamı yukarıdan aşağıya doğru dikey bir
Şekilde ile içinden geçtim daha sonra asılı olan parçalar ile de sağdan sola doğru yatay bir şekilde içinden geçtim adam artık insanlıktan çıkmıştı sanki 4 dilime bölünmüş bir pasta gibi olmuştu.
___________________________________________

İşkence odasından çıktım ve lavaboya girdim ellerimi ve yüzümü yıkadım ardından giyinme odasına girdim ve üzerimi çıkarıp temiz bir t-shirt ve pantolon giyip çıktım ve korumalara döndüm.

"Ne yapacağınızı biliyorsunuz ben çıkıyorum."

"Tamam efendim"

Arabama bindim ve Jay'i aradım.

"Alo Jay bu Yoongi meselesi tamamen kapandı. Şimdi sırada San var bakalım o da piç Yoongi gibi çözümü intiharda mı bulacak?"

"Bilemiyorum efendim ama araştırmamı ister misiniz?"

"Yok kalsın ben seni asıl Jisung için aradım. Adamlar takipteler değil mi?"

"Evet efendim adamlar takipte"

"Harika başka bir şey olmadı mı?"

"1 saat önce kapının önüne başka korumalar geldi. İçerideki koruma kapının altından bir zarf atıp çıktıklarını söyledi."

"Demek benden başka da belaları var"

"Öyle görünüyor efendim "

"Siz takipte kalın. Daha bugün takip edin ben fikir değiştirirsem adamlara dönmelerini söylersin. Kapatıyorum "

"Emredersiniz efendim."

✿✿✿✿✿

(Jisung'tan)

(1 saat önce)

Adamlar gelmişti camdan fark etmiştim.
Hemen kapıya koşup hızlıca kilitledim.
Ama sandığım gibi içeriye girmek için zorlamadılar. Kapının altından bir zarf atıp çıktıklarını duydum. Evde tek olduğum için çok korkuyordum. Daha sonra ise salona geçip oturdum ellerim titriyordu. Babanın *****won babanın bu aldığı borcu ödemezsen sıradaki kurbanımız baban öldüğü için sen olursun. Sadece parmağımı kıpırdatırım .

Bu yazıyı okuduktan sonra ister istemez gözlerimden yaşlar süzüldü babamın pislikleri yüzünden rahat nefes alamıyordum. Kanepeden kalkıp camların hepsini kapattım. Kapıyı bir kez
Daha kilitledim etrafta adamlar görünmüyordu.

♡♡♡

Aradan bir saat geçmişti çok korkuyordum. Ağlamaktan başka elimden hiçbir şey gelmiyordu. Aradan 1 saat geçtiği için telefonu alıp Felix'i arayacaktım. Felix'i hemen aramak istemedim çünkü Felix'e bulaşmalarından veya başka bir şey yapmalarından korkuyordum o yüzden biraz vakit geçmesini bekledim. Felix'i ararken vazgeçecektim. Ona birşey olmasını istemiyordum hala ellerim
Titriyordu. Ben istemesem de elim titrediği için Felix'i arama durumunda kaldım. Felix açtı.

"Alo Jisung orda mısın?"

"B-burdayım"

"Ağlıyor musun Jisung bir şey mi oldu?"

"F-felix adamlar kapının altından zarf attılar."

"Eve girdiler mi? Sana bir şey yaptılar mı? Ne zaman geldiler ?"

"1 saat önce geldiler zarfta tehdit mesajı var."

"Ne 1 saat önce mi? Ve sen bana bunu şimdi mu söylüyorsun? Kapını kilitle hemen geliyorum."

Tamam bile diyemeden kapatmıştı.

"Tık" "tık" "tık"

"Kim o"

"Benim Jisung Felix "

Kapıyı açtım Felix kapıyı açar açmaz sımsıkı sarılmıştı nefes alamıyorum diyemedim belli ki çok korkmuştu.

"Jisung ödüm koptu hem sen bana neden 1 saat sonra haber veriyorsun?"

Kısılan sesi ile

"Ne yapsaydım Felix? Ortamın güvenli olup olmadığını anlamadan seni arayıp seni de mi riske atsaydım sadece kendimi düşünüp sana da mı bulaşmalarını sağlasaydım?"

Hıçkırarak ağlamaya başladı söylediklerinde haklıydı bir şey diyemedim.

"Sakın ol Jisung şşh"

Kendini kollarıma bıraktı omuzlarıma yaşları düşüyordu. Ağlamaktan bayıldığını düşündüm yüreğim ağzıma gelmişti.

"Jisung Jisung iyi misin? Korkuyorum.

"K-korkma iyiyim sadece artık babamın geride bıraktıklarına daha fazla katlanacak ayakta kalacak gücüm kalmadı."

Jisung'un koluna girdim ve küçük adımlarla onu salona götürdüm. Ve kanepeye oturttum.

"Tek başına kalkma Jisung iyi değilsin su alıp gelicem."

Mutfağa gitmeden önce kapının kilidini kontrol edip mutfağa geçtim. Jisung'a su alıp salona ilerledim. Jisung'a suyunu verdim.

"Daha iyi misin?"

"Teşekkür ederim."

Tekrardan ağlamaya başladı

"Neden bende senin gibi normal bir hayat sürdüremiyorum neden hayatım sürekli korku ile geçiyor."

"Jisung ben yanındayım sana yardım edicem. Uyumak ister misin seni odana götüreyim."

"Olur "

"Pek iyi görünmüyorsun koluna girmemi ister misin?"

"Her zaman başıma gelen şeyler alıştım artık."

Kabanımı ve çantamı koltuğa bırakacaktım ki Jisung kapıdan çıkarken sendeledi . Hemen Jisung'un yanına koştum.

"Jisung iyi değilsin eğer istersen düşüp kalmadan hastaneye gidelim."

"Gözüm karardı bi an bir şey yok iyiyim"

Oy verip yorum yapmayı unutmayın
Görüşürüz💚

DEBT/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin