Bölüm Bir: Görülmek

4.8K 182 32
                                    

Buraya başladığınız tarihi bırakabilirsiniz.

Gençlik Rüyası Serisi - I


Kurtuluşun kendisinden çok uzakta olduğunu sanan herkese,

Oysa aydınlık, göz bağının ardında, birkaç kalp atışı uzaklıkta.


the neighbourhood- softcore 


Hızlı adımlarla fakültenin koridorlarında ilerliyor, koçun odasını bulmaya çalışıyordum. Çarpıntım ve nefes alamayışım ise bana pek yardımcı olmuyordu.

Fakültenin geniş ve aydınlık koridorları, büyük pencerelerinden içeri esen temiz ve serin hava ise nefes almamı kolaylaştıramıyordu.

Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol.

Rutininin dışına çıktın ama tehlikede değilsin, her şey daha iyi olacak. İlerlemeye devam et.

Telkin çoğu zaman işe yarardı. Atak anlarında müdahale etmem bazen zor olsa da en azından yeterince odaklanırsam atak başlamadan kontrol altına alabiliyordum. Ensemin ve sırtımın terden neredeyse ıpıslak olduğunu hissettim. Şakağımdan akan bir ter damlasının da boynuma doğru süzüldüğünü.

Koridorda yürümeye devam ederken kendi kendime mırıldanmaya başlamıştım.

"Sakin ol, sakin ol. Herhangi bir şey olmayacak, tehlikede değilsin."

Koridorun soluna saptım. Sabahın yedisinde neredeyse kimse okulda yoktu. Benim de olmamam gerekirdi. Dersimin olmadığı bu cuma gününde, tıpkı önceki cuma günlerinde olduğu gibi rutinime bağlı kalmam gerekirdi.

Ama sabah beşte beni uykumdan uyandıran bir arama her şeyi mahvetti. Yakın arkadaşım Çisem, okula gitmeye hazırlanırken bir şekilde ayak bileğini burkmuştu ve doktoru altı yedi hafta istirahat etmesi gerektiğini söylemişti. Böylelikle üniversitemiz basketbol takımının sosyal medya yöneticiliğini yapamayacaktı. Geriye ise yardım isteyebileceği tek kişi ben kalıyordum.

Biliyorum biliyorum, dünyanın en kötü arkadaşı benim. Yakın arkadaşı acı içindeyken tek düşündüğü kendisi olan ahmağın tekiyim. Ama ne yazık ki, dışarından soğuk ve yabani görünen ama içinde hayatta kalma savaşı veren de benim.

O beni sevmiyor, sadece beni kullanıyor, diyen sesimi görmezden gelmeye çalıştım.

Birden bire eskiden olduğum kişiyi özledim. Özlem bir anda karşıma çıkan, görmeyi hiç beklemediğim eski bir dost gibi hissettirdi. Bir şeyler kalbime saplandı, biraz da ruhuma ama kimse görmedi.

Sus, dedim kendime. Sus ve şu ana odaklan. Yoksa geçmişe takılı kalman kurtaramayacak seni saplanıp kaldığın bataklıktan.

Sonunda koçun odasını bulduğumda derin bir nefes aldım. Nefesim ciğerlerime tam olarak ulaşamamış gibi hissettirse de havanın ciğerlerimde dolaştığını biliyordum.

Sakin ol. Sakin ol.

Elimi kaldırıp kapıyı tıklatacakken birden durup çantamdan bir peçete çıkardım ve tamamen terle kaplanmış olan yüzümü ve boynumu sildim. Sonra da peçeteyi çantama geri attım. En azından bu şartlarda olabileceğimin en iyisi gibi görünüyordum.

POTA ALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin