Kartımızda ki Tüm Paraları Harcayalım

194 20 17
                                    

🎧: Elleri Ellerime

🤎

Vargas, gittikten sonra beni, aradı. İşleri iptal olmuş. Benimle zaman geçirmek istediğini söyledi. Kahve içmeye gidecektik. Hazırlanmam için yarım saatim vardı.

Aşırı bakımlı ve güzel olmak istiyordum. Vargas'ı etkilemek için elimden gelen her şeyi yapacağım. En güzel kıyafetlerimi giyeceğim. Makyaj var mı kız?

Sade bir şeyler giydim. Renk kombinasyonu gayet güzeldi. Beyaz tişört, altıma mavi kot pantolon, kırmızı nike ayakkabılar ve belki akşam üşürüm diye ince bir kabanla çıktım evden. Vargas, gelmişti bile. Daha fazla bekletmeden siyah arabaya koştum. Gene ispanyolca bir şarkıyı son ses açmış dinliyordu. Sesi azalttı ve bana döndü. Çok şıktı. Desenli, beyaz tişört ve soğuk mavi renginde kot pantolon giymişti. Güneş gözlüklerini de takmıştı. Çok karizmatikti şu an. Allahım, beni, senle ödüllendirsin.

"Hoşgeldin." Deyip iki yanağımdan öptü. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Transtan çıkıp "hoşbulduk" dedim kısık sesle. Gülümseyip, arabayı çalıştırdı. Sanki Vargas, beni, kendisine bağlamaya ant etmişti. Her geçen gün daha fazla seviyordum onu. Daha önce kimse için aynı hisleri hissetmemiştim. Onunla her günüm gündüz, her günüm mutlu. Çok seviyorum. Gerçekten ölecek kadar çok seviyorum. Elimde ki her şeyi feda edecek kadar çok seviyorum. Her şeyimi ona verebilirim. Onun için kariyerimden bile vazgeçerim. Asla vazgeçmem onu sevmekten.

Kahve içme işini de reddettik. Konumumuz alışveriş merkeziydi. Vargas, yönü değiştirip alışveriş merkezine sürmeye başladı. Sessizliği bozmak için soru sordu:

"Rusya da ne yaptın?"

"Arkadaşlarımla kayak yapmak, yüksek evimden manzarayı seyretmek ve maçlar yapmak çok eğlenceliydi. Takımım çok eğlenceli. Beni, yargılamıyorlar. Kıskançlık yapmıyorlar. Çok eğleniyoruz."

"Mutlusun yani?"

'Evet, öyleyim. Ülkemi özlüyorum. Yenilikler çok hoşuma gidiyor."

"Hiç geri dönmeyi düşündüm mü?"

Başımı ona çevirdim. Yoldan gözlerini ayırıp bana baktı. Kısa süreli bir bakışma olsa da asırlar gibi geldi. Gözlerini tekrar çevirdi yola.

"Şu an için hayır. Ama belki ileride fenerbahçe olabilir."

Bakışlarını bana çevirdi ve gülümsedi. Karşılık verdim.

"Mükemmel olurdu. Takımda güçlü oyuncular olmalı."

Tekrar bir sessizlik oldu. Onu sevindirmiş gibiyim. Gülümsemesi hala kesilmedi. Direksiyonu çevirecekken yanlışlıkla elini dizime attı. Baş parmağı ile okşadığını hissettim. "Üzgünüm," deyip elini çekti. Vücudumda bir şok dalgalanması oldu. Bilerek mi yapmıştı yoksa gerçekten yanlışlıkla mı? Yüzümde bir gülümseme oluşunca elimi koydum ve başımı çevirdim. Aynı gülümseme onda da vardı. Sağ salim bir avmye gitsek rahat edeceğiz.

Vargas, otoparka park edince arabadan indik. Yer bulmak zordu. Herkes alışverişe dökülmüştü. Önce birkaç mağazaya girdik. Çok güzel bir siyah gömlek bulmuştum. Tamda Vargas'a göreydi. Kendisine tişört bakıyordu. Yanına gittim ve gömleği gösterdim.

"Denesene, üstünde görüp karar verelim."

"Tamam,"

Kolunda birkaç parça kıyafet daha vardı. Hepsini deneyecekti. Deneme kabinine girince bende siyah koltuklardan birine oturdum.  Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Siyah gömleği giymişti. Bu haliyle çok ateşliydi. Önünde ki düğmeleri açmıştı ve göğüs hizasına getirmişti. Kollarını da kavurmuştu. Dövmeleri gözüküyordu. Bana seslendiğini duydum. Transtan çıktım.

"Ebrar, nasıl olmuş?"

"Çok, çok güzel! Kesinlikle almalısın."

"Zehra da beğenir mi?"

"Zehra mı? Zehra ne alaka?"

"Zehra da gelecekti buraya. Seni beklerken aradı. Seni duyunca gelmek istedi."

Neden sürekli yakamızda bu kız? Zaten her gün alışveriştesin! Bırakta selvi boylum ile gezeyim, tozayım.

"Peki, fotoğrafını çekebilirsin."

"Telefonumu verir misin?"

Elimde ki telefonunu verdim. Aynanın karşısına geçip fotoğraf çekti. Benim, fikrimi değil Zehra'nın fikrini önemsiyordu. Hevesim kaçtı. Koltuktan kalktım.

"Ben, kendime bir şeyler bakacağım. Sen, diğerlerini de çekip Zehra'ya atarsın."

Hızlıca çıktım deneme yerinden. Tişört bölümüne gidip vitrinleri karıştırmaya başladım. Çok güzel desenli tişörtler bulmuştum. Şimdi Hande ve Elif olsa çok güzel kıyafetler bulurlardı. Bazen kombinlerimi Elif ve Hande seçerdi. İkiside bu işte güzeldi. Onlarla buluşma ayarlamam lazım. Uzun zamandır görüşmüyoruz, burada ki en yakınlarım onlar. Dünde yüzlerine bakmadım zaten. Akşama yatıya çağırayım işte. Telefonumu aldım ve ortak grubumuza girdim. Bu diğer kızlardan saklıydı. Gruba "akşam bendeyiz asla itiraz kabul etmiyorum." Yazdım. Daha iki dakika geçmeden görüldü oldu. Elif, gruba kalp yolladı. Hande, onun yanıtını beğendi. Yani geliyorlar. Yanımda nefes hissedince oraya döndüm. Vargas gelmişti ve tam dibimdeydi. Telefona bakıyordu. Telefonu kapatıp, cebime koydum.

"Zehra, gelmiş. Üst katta ki mağazadaymış."

"Tamam, gidelim o zaman."

Beğendiklerini kasada ödeme yaptık. Aldıklarına baktığımda aralarında benim beğendiğim siyah gömleği görmedim. Yüzüm asılmıştı. Üst kata Zehra'ya  doğru gidiyorduk. İçimden bir ses hiç mutlu olacağız demiyordu. Yol yakınken kaçsam mı?

Kabul eder mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin