🍓

273 13 8
                                    


"Kanka bak ben kolidorun başındaydım, o da bir anda karşıma çıktı. Bakışını görseydin! Of keşke mesaj atsa."

Nisa'nın yedinci kez hoşlandığı çocukla olan bakışmasını dinlerken kafam sırama düşüyordu. Bu kız asla uslanmayacaktı sanırım. Ben hiç haz etmemiştim çocuktan, konuşmadığı kız yoktu.

"O çocuktan hayır gelmez sana, eve ekmek getirmez." dediğimde suratını buruşturdu.

"Ben inanıyorum kızım, manifestledim diyorum sana."

"Onu bunu bırak da sınavlarına odaklan biraz."

"Kanka not çıkardın değil mi? Senin notlar da olmasa 10 bile alamayacağım."

Genel manasıyla sınıfta çok az kişi derslere odaklıydı, son senemiz olmasına rağmen rahat davranıyorlardı. Sınav haftası geldiğinde ise herkes not istiyordu.

"Atarım eve gidince." dediğimde öpücük attı.

"Geldi senin sağ kolun." dedi ve sınıfın kapısına baktı.

"Erhan koş birtanem rızzık zamanı!" diye elinde bir kutu börekle Akgün geldi. Onun kadar boşboğaz birisi daha yoktu. Görüp görebileceğiniz en saçma insanlardan biriydi. Samimiyetimiz yoktu ancak sürekli bir şekilde benimle iletişim kuruyordu, kovmama rağmen.  Okulda onu herkes tanıyordu. Tabi bu çok havalı birisi olduğundan değil aksine başka faaliyetlerindendi. Serseri bir tip deseniz değildi ama çocuk gibi davranıyordu.

Geçen sene kırık sıraların üstüne oturup 9. sınıflara kendini ittirmişti, kolidorda bir o tarafa bir bu tarafa giderken müdüre çarpmışlardı. Açıklaması ise "Hocam benim Tokyo Drift'deki Han'dan neyim eksik?" olmuştu.

Bir ay önce okulun kazan dairesindeki borularından maymun gibi kayarken kırmıştı ve o katı su basmıştı. Temizlenmesi için ise yine 9. sınıflara faaliyet yazma vaadi vermişti ve işin tuhafı sözünde de durmuştu.

Geçen sene karneden bir hafta önce çiğköfte partisi organize etmiş, sınıfta yoğurmaya karar vermişti. Bütün tavanı çiğköfteye buladığı için yine müdürün odasına gitmek zorunda kalmıştı.

Kopya çekerken yakalanmak, okulun futbol maçı için iddaa oynatırken yakalanmak, bedencinin en büyük takıntısı olan voleybol topuna tekme atıp basket potasından geçirmek derken müdürün odasına gitmediği gün yoktu.

Onunla aynı sınıfta olmak zordu çünkü dersi sürekli kaynatıyordu. Üstelik çapraz arkamda oturuyordu.

"Çilek, böğreeek yer misin?" diyip burnumun dibine böreği uzattı. Bana 'Çilek' demesinin sebebi ise Sihirli Annem'deki Çilek ile saçlarımın aynı olduğunu söylemesiydi.

"Hayır teşekkürler." diyip kafamı çevirdim.

"Ölümü gör ye." burnumun dibine uzatmaya devam ediyordu. Kıymalıydı ve ben gerçekten nefret ederdim.

"Hayır dedim ya Akgün." ben kafamı çevirdikçe böreği ağzıma uzatıyordu.

"Kızım ye bir tane hatrım kalır."

"Ay istemiyorum."

"Çocuk o kadar ısrar etti yesene Ülkü." dedi Nisa. Yaslandığı kaloriferden doğrulup böreklerden bir tane aldı.

"Sen başkan olunca çok değiştin Ülkü."  diyip alınır gibi yaptı.

"Akgün git başımdan." dedim bıkkınlıkla.

Bir de bu vardı, geçen sene zorla başkan seçimlerinde hocaya beni aday seçtirtmiş üstüne propaganda yapmıştı. O zamandan beri başkanım demediği tek an yoktu.

Yakın arkadaşı Erhan sırama doğru geldi.

"Mal mısın oğlum versene börekleri." diyip almaya çalıştı.

"Çileğe ikram ediyorum oğlum dur."  Akgün börekleri kendi önüne çekip Erhan'ın uzanmasını engelledi. Erhan yine Akgün'ün bana sataştığını anlamış olacak ki

"Ülkü sen kusuruna bakma bu malın." dedi.

"Sorun yok Erhan." dedim. Erhan sırasına dönmeden arkasından birisi çarptı ve Erhan'ın karton bardaktaki çayı bütün notlarımın üstüne döküldü.

Şok içinde mahvolan notlarıma bakıyordum, Erhan özür diliyorken Akgün, Erhan'ın kafasına art arda tokat atıyordu. "Beyinsiz, çöp kafalı." diyip vurmaya devam etti.

"Ya siz gerizekalı mısınız? Defolun gidin sıramdan." dediğimde

Akgün "Yürü lan." diyerek Erhan'ı götürdü.

"Üzülme aşkilobum." diyip sarılan Nisa bile teselli edemezdi, düzenli olarak not tutuyordum ve başka türlü ders çalışamıyordum. Bütün notlarım ıslanmıştı. Okunmaz hale gelmiş mürekkebe üzüntüyle baktım.

Sinirle notlarımı attım ve yerime oturdum. Akgün üzüntüyle bana bakıyordu, normaldeki hali aksine gerçekten üzülmüş görünüyordu. Ancak yine de bunlara o sebep olmuştu ve ondan neden haz etmediğimi hatırlamış oldum.

Çilek (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin