Özgür,üniversitedeki odasına gelir gelmez,beyaz yer karolarıyla döşenmiş zeminde ilerledi,ders notlarını açık kahverengi ahşaptan siyah ayaklı dikdörtgen şeklindeki masasının üzerine bıraktı ve griye boyanmış duvara dayalı masayla aynı renk ahşaptan 3 raflı kitaplıktan birkaç dosya daha alıp mavi kumaşla kaplanmış çalışma sandalyesine geçerek dersten çıkarken öğrencilerine söylediği gibi,Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) üzerinde çalışmaya başladı.Oda beyaza boyalı tavana gömülü spot lambalarla aydınlatılıyor,ayrıca masanın üzerinde bir çalışma lambası,üst üste konmuş birkaç kitap,içleri yeşil yapraklı bitkilerle dolu 2 küçük saksı ve metalik gri bir dizüstü bilgisayar göze çarpıyordu.
Yine çalışma masasının arkasında kalan duvarda 2 modern sanat resmiyle,bir Atatürk portresi asılıydı.
Aradan 4 saate yakın bir zaman geçtiğinde genç adam önce odasından,ardından da okuldan ayrılıp arabasına binerek çalıştığı radyo istasyonuna doğru yola çıktı.Sarp'la yaptığı sohbet her zaman olduğu gibi etkisini göstermiş,karar vermesini kolaylaştırmıştı.Bu nedenle içi rahattı.Bu geceki programın konusu "dostluk "olacak,hatta programın başında Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Dostluk şiirini okuyacaktı.
Dostluk dediğin güzel bir kitap
Hava gibi
Su gibi
Ekmek gibi
Vazgeçilmez bir tad.
Sonuna kadar dayanmak şartDostluk dediğin eşsiz bir kitap
Sevmediğin sayfaları varsa atla
Sayfayı kökünden yırtmak şart mı?Şiirin dizeleri birden zihninde belirince,şairin dostluğu anlatış biçimine bir kez daha hayran oldu.
Düz yazıdan çok,şiiri sevmesinin en önemli nedeni buydu işte.Bir romancı,okuyucuya anlatmak istediği bir şey hakkında bazen sayfalarca betimleme yapmak zorunda kalırken,bir şair,aynı şeyi yalnızca 3-5 satırda gayet güzel dile getirebiliyordu.
Radyo binasının karşıdan görünmesiyle düşüncelerinden uzaklaştı,arabayı binaya yakın bir ara sokağa park ederek indi.Ardından da binanın kapısından içeri girip girişte sohbet eden birkaç tanıdığa selam verdikten sonra stüdyoya geçti.
Daha programın başlamasına epey vardı.İçi,yarın ve Pazar günü evde çalışmaya devam edeceği için yanına aldığı ders notlarıyla dolu çantasıyla siyah kabanını stüdyodaki sandalyelerden birine bıraktı ve hemen kendisine bir fincan çay söyledi.Görevli istediği çayı yayın masasına bıraktığında sıra,masanın arkasında kalan siyah kumaşla kaplı rahat sandalyeye yerleşerek 2 saatlik yayın boyunca çalacağı 15-20 şarkıyı belirlemeye gelmişti.
Şarkı seçimlerini bitirdiğinde,programın başlamasına yalnızca 5 dakika vardı.Sevdiğin bir işi yaparken zamanın ne kadar hızlı ilerlediğine bir kez daha hayret ederek kendi kendine gülümseyip yönetmenin
"Yayına son 30 saniyeeee!"
diyen sesiyle toparlandı ve kulaklığını taktı.Az sonra şiirin ilk dizeleri dilinden dökülüyordu.
Hemen hemen aynı anlarda genç kadın,eczanedeki tezgâhın arkasında oturup geçirdiği yoğun günü düşünmekle meşguldü.Kahvaltıları biter bitmez gelen o 3 müşteri sonrasında ne annesi,ne kendisi ne de İpek'in dinlenmeye fırsatları olmuştu.
Şimdiyse gece saat 11 olmak üzereydi.Annesi Banu hanım
"Eczanede alarm sistemi var biliyorum ama siz yine de aman dikkat edin çocuklar!"
diyerek akşam saat 7 gibi yanlarından ayrılmış,İpek,yarım saat kadar önce biraz da Çimen'in onu zorlamasıyla,arka taraftaki dinlenme odasına çekilmişti.
"Yoğun bir gündü ama olsun.Hiç değilse en azından şimdilik,hastaların ya da yakınlarının istediği tüm ilaçları onlara verebildik.Bazen ilaç dükkanda olmadığı için onları başka bir eczaneye yönlendirmek zorunda kaldığım zaman çok üzülüyorum."
diye düşünürken,bir yandan da telefonuna indirdiği içinde bir çok farklı radyo istasyonu barındıran uygulamadan onu biraz rahatlacak bir radyo kanalı aramaya başladı.Saniyeler içinde eli yanlışlıkla "Galaksi Fm" diye hiç tanımadığı bir istasyona dokunmuş,anında içeriye Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun Dostluk şiirinin dizileri dolmuştu.Okuyan adamın yumuşacık,insanın ruhunu okşayan bir ses tonu vardı.
Daha 2 gün önce evde aynı şiiri okuduğunu hatırlayınca bu tesadüfe şaşırdı ve o şaşkınlıkla aslında sunuculu programlar yerine sadece müzik yayınlayan radyoları dinlemeyi sevmesine rağmen dikkatle programı dinlemeye koyuldu.
Henüz yaptığının hayatında ne kadar büyük bir değişikliğe yol açacağından haberi yoktu...
Herkese 5 günlük bir aradan sonra taptaze bir bölümle merhaba 😌😌😌Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur 🙏🙏🙏Bol bol yorum yapmayı ve⭐️⭐️⭐️tıklamayı unutmayın olur mu 🙈🙈🙈Kucak dolusu sevgiler ❤️❤️❤️öpücükler 😘😘😘
Bölüm Fatma33_ ,DilaAltnta ,wxnlytts ,sumeyrahikaye845 ,Burcu_Aley ,eralithessia ,dystinabell ,windmiyyt ,hayalkurusu1 ,selinhantol ,gnyyldz79 ,SelfinazBulut5 ,BelisNAZ ,drbyzts ,mnsNecla ,sincapmehtap ,EbruIk830 ,BernaGebedek ,masalsnmz ,medcezir_26 ,adaatadmr ,zeynepmcie23 ,OzgeYildirim8 ,maraz4li ,betusmiyyy ,KubraKksal0 ,Love_Typewriter ,mnexmavi ,papatyahikayeleri ,narsuyum ,vuslat_tuna ,HilalYucel7 ,lillyangelina ,birayfa ,yaghazask97 ,beyzaozbeen ,geceninellitonu_ ,mavi_leyal ,zaafimsensin ,nochelantee ,DilaraStark ,just_bursin ,Shawn_Hantol ,liakhanzade ,avarlert ,okyanusgibisi başta olmak üzere tüm takipçilerime hediyemdir 🌸🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KUŞU
FanfictionÜniversitede Moleküler Biyoloji dersleri veren genç,yakışıklı öğretim üyesi Özgür ve güzel eczacı Çimen'in bir radyo programı sayesinde başlayan aşkları...Bu şahane kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkürler ❤️❤️❤️