"Çocukların Kaderleri Annesine Mi Benzer?"
"İdil, atma oyuncakları ablacım!"diye İdili ikaz etsem de beni dinlemeyerek bahçede mutlulukla oyuncakları sağa sola atıyordu. O sırada mutfaktan Seher Ablanın bağırdığını duydum,
"İnci, İdilin amcası geldi!"
diye bağırdı.
"Tamam abla bahçedeyiz gelsin!"
diyerek yanıt verdim İdili kucağıma aldım ve ayağa kalktım. Onu salıncağa bindirdiğimde amcası, dalyan gibi delikanlı, yakışıklı, boylu poslu, adam bize yaklaştı. Bana doğru elini uzattı,
"Pars Arslan. Amcasıyım."
elini sıktım,
"İnci. Bakıcıyım."
gülümsedi. İdili kucağına aldı,
"Amcacım, güzelim benim nasılsın bakalım"
İdil amcasını öptü,
"İyiyiy amcacım şen naşıysın"
Pars güldü,
"Sen ne kadar güzel konuşuyorsun öyle İdil Başkan"
diyerek İdilin burnunun ucundan öptü, üzerindeki takım elbiseye aldırmadan, yere oturdu. İdili de indirerek oyuncak oynamaya başladı. Hayran hayran onları izliyordum sadece. Mutfağa giderek sözleşmeyi elime aldım.
Madde 1: Evin içinde konuşulan ne varsa evde kalacak, dışarıdan herhangi birine bir bilgi verilmeyecektir.
Madde 2: İdilin tüm işleriyle İnci KOÇ ilgilenecektir, eksik olduğunda liste halinde yapılıp, gerekli kişiye verilecektir.
Madde 3: İnci KOÇ 1 yıl'dan önce işi bırakmak isterse eğer 5.000.000 tazminat ödeyecektir.
Madde 4: Evdeki çalışanlarla herhangi bir gönül davasına girilmeyecektir.
Madde 5: İzin günlerinden 1 gün önce mutlaka Nilay ARSLAN'a belirtilecektir.
Madde 6: Gerektiğinde evde yatıya kalması gerekmektedir.
Madde 7: Nilay ARSLAN'a herhangi bir sağlık sorunu, vefat durumunda dahil sözleşme asla FES EDİLMEYECEKTİR.
Maddeler bu kadardı, çok saçmaydı! Ama zorlamayacaktı. İmzaladım. O sırada Pars'ın seslendiğini duydum.
"İnci Hanım, ben çıkıyorum. İdilin yanına gelebilir misiniz?"
Kağıtları imzalayarak hızlıca bahçeye çıktım.
"Tamamdır Pars bey, gerisi bende siz çıkabilirsiniz."
İdille oyunumuz bittikten sonra öğlen uykusuna yatırdım. O uyurken bende Seher ablanın yanına indim. Biraz sohbetten sonra kapı çaldı,
"Seher Abla sen dur ben bakarım"
Kapıyı açınca tanımadığım bir adam karşıma çıktı,
"Buyurun?"
dedim, gülümsedi.
"Barın Arslan ben. Siz?"
"İnci, İdilin bakıcısıyım."
"Haa o mesele, tamamdır İnci hanım. Bende amcası oluyorum İdilin"