-5-

27 1 0
                                    

"En Çaresiz Anda, En Çaresiz İnsan Olmak"

"2. amcası oluyorsunuz sanırım"

"Evet büyük amca oluyorum ben"

Barın Beyi içeri aldıktan sonra, İdilin odasına çıkardım,

"Buraya gelmeyeli tam 4 ay olmuştu İnci. Baran öldükten sonra bu eve, adım dahi atamamıştım."

gözlerimin içine bakıyordu. Gerçekten üzgündü, gözleri doluydu. Olayı atlatamayan biri de Barın Arslandı sanırım.

"Tam şu köşede İdilin doğacağı haberini alıncaki şaşkınlığımızı hatırlıyorum, İdilin ilk doğum günü, Baranın doğum gününde baba olacağı haberini alması. Hayat hiç adil değil İnci. Hiç."

diyerek ağlamaya başladı.

"Barın Bey sakin olun lütfen"

Barın omzuma yaslanarak ağlamaya devam etti.

"Baran benim ikizimdi İnci. Annemizin karnından bile beraber çıkmışız biz. İdil babasının öldüğünü anlamış gibi o gece hiç susmamıştı. Biz fark etmeden İdil fark etmişti, hissetmişti belkide."

Hiçbir şey diyememiştim, ne diyebilirdim ki.

"Eğer Baranın cenazesi olmasaydı, o gün benim düğünüm olacaktı. Baran benim düğünümde olacaktı."

"Her son yeni bir başlangıçtır. Belki en hayırlısı budur Barın Bey. Kaderinizde ne varsa onu yaşarsınız. Allah'a isyan etmek bizim haddimizi aşar."

kafasını omzumdan çekti,

"Haklısın İnci ama olmuyor Baran olsaydı nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyorum.-"

Barının sözünü bölen telefonunun sesi oldu. Telefonu açtı,

"Efendim Pars, ne? Hemen geliyorum!"

diyerek telaşla telefonu kapattı.

"Hayırdır Barın Bey, bir sorun mu var?"

"İnci, Nilay intihar etmiş!"

"Ne!"

Arkasına bakmadan hızla aşağı indi. Bende İdilin yanına oturdum. Nasıl olabiliyordu da her şey bir ailenin başına geliyordu? En çaresiz olduğu anlarda bir de gelinlerinin intihar haberini alıyorlardı? Daha evlat acısını dindiremeden...

VELAYET AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin