inciarslan
Bizz balayındayıızz🎀 @parsarslan
*yorumlar kapalı...
Parsla bahçede sanki balayında gibi bir fotoğraf çekerek paylaştık, sonrasında da eve girip İdille hep beraber oyuncak keyfi yaptık. İdil öğlen uykusuna yatınca iki tane kahve yaparak Parsın yanına gittim, verandada oturuyordu."Balayında bile işimizin başındayız diyorsun yani Pars Arslan?"
dedim soru sorarcasına,
"İnceleyemediğim dosyalara göz atıyorum diyelim İnci Arslan"
diyerek elimden kahveyi aldı.
"Pars, neden bir evlilik sözleşmesi yapmadın?"
"Eğer istersen hemen şimdi yapabiliriz İnci, rahatsız olacağını düşünmemiştim"
"Yok hayır tabiki rahatsız değilim, işini sağlama almayı seviyorsun, neden bunda sağlama almadın diye"
"İnci, işimi karaktersiz insanlara göre sağlama alırım. Sen benim için ya da İdil için bir zorluk çıkarmazsın, merhametlisin. Sen zaten bana 4 ay sonra bile boşanma davası aç desen açarım zaten hiç sıkıntı olmaz."
"Peki ya, birbirimize bir şeyler hissedersek?"
"O zaman boşanmayız bizde"
dedi ve laptobunu kapatarak bana doğru döndü, tüm dikkatim sende dercesine.
"Peki ya ben bi solucan olsam yine benle evlenir miydin?"
bu sefer kahkaha attı, ilk defa yanımda kahkaha attı.
"Bilmem, evlenirdim herhalde"
diye cevap verdi. Hayat çok garipti, Pars iki katı garipti. Bebek telsizinden ağlama sesleri gelince hemen yukarı çıktım. İdili de alarak aşağı indim. İdili Parsa verip akşam yemeği hazırlamaya başladım.
Akşam yemeği saati gelince masayı hazırladım ve Parsla İdili çağırdım. Onlar da gelince yemeğe başladık, önce idile yediriyordum. O sırada pars,
"Aç ağzını İnci"
diyerek ağzıma bir kaşık yemek verdi, herkes bebeğini besliyor diyebilir miydik? diyemezdik. Çünkü ne İdil benim, ne ben parsın bebeğiydim.