16.Bölüm🖤🦋

827 86 21
                                    

Düzenlendi~cringe ve kötü yazdığım yerleri kitabın akışını bozmadan düzenledim rahatça okuyabilirsiniz


Selaammm

Nasılsınızzz

Umarim iyisinizdirrr.

Baslamadan once birsey söylemek istiyorum,okunma,oy ve yorum sayısı son bolumlerde cok azaldı.Gercekten her ne kadar mükemmel bir kitap yazmasamda emeklerine üzülüyorum.Cunku bu benim yayınlandığım ilk kurgum, henüz acemiyim ve büyük bir hevesle yayımladim.Gittikce daha güzel yazdigimu dusunsemde gerçekten oy yorum falan çok az geliyor.Sinavlarim, derslerim ve ödevlerim var.Evet biliyorum herkesin yaptigi şeyler bunlar ama yinede belirtmek istedim.Lutfen duyan duymayana bildirsin, böyle giderse kitabi 2-3 bölüme bitireceğim.Ve kendimi iyice geliştirdikten sonra diger kurgularimi bir ihtimal yayınlarım.

Neyse başlayalım o zaman,umarim beğenirsiniz.

♪♪♪♪♪

"Tamam.Kızı alabilirsin."

Kısa bir süre sonra Asil'in sert sesini duyunca irkildim.Ondan iyi birşey beklemek imkansızdı değil mi?Onun hakkında yine yanlış düşündüğüm için kendime lânet okudum.

Canım neden acıyordu?Neden hep kırılan taraf ben oluyordum? Benim sonum masallardaki gibi,sahte de olsa mutlu sonla bitmeyecek miydi?

Yine yanılmıştım, her zamanki gibi yine bir insan hakkında yanlış düşünmüştüm.Yaptığı ve söylediği onca şeyden sonra ben ondan iyi bir şey beklemekle hata yapmıştım.

Onu asla affetmeyecektim..Eğer bir ihtimal dilim onu affetdiğimi söyleyeceksede kalbim onu asla affetmeyecekti.Bunu hissediyordum..

Kalbim acıyordu, canım acıyordu.. Hiçkimse bilmek istemese de  bende bir insandım,benimde kalbim vardı,benimde canım acıyordu.. Mutlu olmak bu kadar zor olmamalıydı, ortalama 50-60 yıl yaşayanlar için mutlu olmak bu kadar zor olmamalıydı...Bu kısa hayatımızı sevdiklerimizle ve bizi sevenlerle geçirmeliydik..Ama bizi gerçekten seven var mıydı?Beni gerçekten kalbinden seven bir insan var mıydı?

Hissedebiliyordum...Bundan sonra mutlu olamayacağımı ve kimseye güvenemeyeceğimi hissediyordum..17 yıl.Dile kolay 17 yıl...

17 yıl boyunca anne-babam sandığım insanlar tarafından resmen işkence görmüştüm.Kendi hayatımı,kendi isteklerime göre yaşamam gerekirken hayatımı onların isteklerine göre yaşamıştım,her ne kadar yaşamak denilmese bile...Evet, öz anne babam değillerdi ve bunu sanırım biliyorlardı ama onlarda insanlardı,17 yıl boyunca bir çocuğa işkence yapılır mıydı? Vücuduna kesikler atılır mıydı?O kesiklere tuz basılır mıydı?Zorla uyuşturucu verilir miydi?Zorla alkol verilir miydi? Kafası duvara,tezgaha vurulur muydu?Eli ocakta yakılır mıydı?Ve daha nicesi yapılır mıydı?

Akla hayale sığmayacak şeyler yaşamıştım ben o evde lakin kimse bunu bilmiyordu.Ben bunca şeye rağmen hâlâ gülebiliyordum.Bunca şeye rağmen hâlâ yaşamaya, mutlu olmaya çalışıyordum.Ve ben bunca şeye rağmen hâlâ insanlara bir şans verebiliyordum...

Kötü şeyler olsa bile hemen bir saat sonra kahkahalarla gülebilirdim, ölümden dönsem de gülebilirdim.Her ne kadar bok yolunda olsamda gülüp espri yapabilirdim, ağlamak üzereyken gülebilir;gülerken birden ağlayabilirdim.Ortamın ciddiliğini boşverip her an şaka yapabilirdim.İşte böyle bir kişiliğim vardı,yada insanlar öyle sanıyordu.

Aslında bunlar içimdeki,kalbimdeki yaraları diğer insanlardan saklamanın bir yoluydu.Bazen saklamak ne kadar zor olsada elimden geleni yapıyordum,hatta kendimi buna kaptırıyordum bile... Mutlu bir insanmışım gibi yaşıyordum bir süreliğine,ama yalnız kaldığımda bütün eski anılarım zihnime doluşuyor ve rol yapacak kadar gücüm kalmıyordu.Yalnız kalmayı bu yüzden sevmiyordum...

KARA AİLESİ / Açık YaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin