Bakışlarımı etrafta gezdirdim. Burası çok karanlıktı. Etrafta eşyalar vardı. Hissediyordum. Ama onları göremiyordum. Kollarımı öne doğru uzattım ve temkinli adımlarla eşyalara dokunmayı bekledim. Bir yandan da kafamı çevirip bir şeyler görmeyi umut ettim.
Kısa süre sonra köpek hırlamasına benzer bir ses duydum. Hızla kafamı sapa sola çevirerek bir şey görmeyi bekledim. Ancak sonuç son 10 dakikadır olduğu gibi nafileydi.
Duyduğum köpek hırlamasına benzer ses sanki git gide yaklaşıyordu. Ama onu bir türlü göremiyordum.
Korkmaya başlamıştım.
En sonunda kulağımın yanında hırladı bu varlık. Bende büyük bir çığlık attım ve korkuyla birkaç adım geri gittim. Ve...
Uyandım.
Korku, dehşet ve endişe gözlerimi açtım ve bir hışımla yattığım yataktan doğruldum. Dehşetle etrafıma baktım ve nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Odamda ve yatağımda olduğumu anlayınca derin bir nefes verdim. Bir süre olduğum yerden kıpırdamadan sakinleşmeyi bekledim.
Son iki aydır hep aynı manzarayla karşılaşıyordum. Hep bir kabusla uyanıyor ve yer-zaman algımı tamamen yitirmiş oluyordum.
Evim, odamda, yatağımda olduğumu anlamam birkaç dakika sürüyordu. Kan ter içinde uyanıyordum.
Bu durum artık beni çok sıkmaya başlamıştı. Bazen ağlayacak duruma bile geliyordum. Neden ağladığımı bilmiyordum. Ama hüngür hüngür ağlayarak uyandığım zamanlar bile olmuştu.
Uyumayı çok seven, günde 16-17 saat uyuyabilen ben son iki aydır 3 saat bile zor uyuyan biri oluvermiştim.
Bu sorunu nasıl aşacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Aşabilecek miydim onu bile bilmiyordum. Ama bu durumu kimseye söyleyemiyordum. Çok çocukça bir durum gibi geliyordu. 19 yaşında kabuslarından korkan biri olmak utanç vericiydi.
Her zamanki gibi utanç duygumu bir kenara bıraktım ve gördüğüm kabusu hatırlamaya çalışarak kendime gelme umuduyla buz gibi suyla yüzümü yıkadım.
Odama geri dönünce telefonumu elime alıp saate baktım. Saat daha 03.33'dü. Uzun bir aradan sonra bugün ilk defa 4 saat kadar uyumuştum. Bu sevindirici bir haberdi. Ancak bu gece daha fazla uyuyamayacak olmak üzücüydü...
Bir süre telefonla ilgilendikten sonra kafamı kaldırıp baktığımda güneşin doğmaya başladığını gördüm. Bir anda gelen fikirle kahvaltı hazırlamak için kolları sıvamaya karar verip seri adımlarla mutfağa gittim.
Önce bir iki bardak su içtim. Sonra da bir süre tezgahın önünde dikilip ne yapsam diye düşündüm ama sonradan bir şeyler hazırlamaya çok üşenip evden çıkmaya karar verdim. Odama gidip hemen üstüme bir eşofman takımı geçirip babamın araba anahtarlarını alıp evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabusların Sırrı
Fantasyİki aydır uyuduğu her an kabusların esiri olmuştu kız. Uyuduğu her an istisnasız kabus görüyordu ve bu tek bir tane de değildi bazen iki bazen yirmi... Uyanması ise o kadar uzun sürüyordu ki. Kabusta olduğunu biliyor uyanmak için çırpınıyor ama kol...