KİVİ

972 85 9
                                    


"Çıkmaz sokakta ilerleyebilmek için geri adım atmak gerekir."

Seyran Fransa'daki okulundan kabul aldığını öğrendiğinde kendini büyük bir çıkmaza soktuğunun farkına varmıştı.Çünkü biliyordu ki Ferit ailesini bırakıp gelmeyecekti onunla ve gitmesine izin vermeyecekti.Ferit Seyran'ın durgunluğunu fark etmiş olacak ki arkadan sarılıp boynunu öpmeye başladı.

-Sevgilim neden durgunlaştın? Dün akşam seni biraz uyutmadım o yüzden mi?

-Aa hayır bebeğim durgun değilim sadece midem, sabah şiddetli mide bulantısıyla güne başladım.Ayrıca sen beni istediğin kadar uykusuz bırakabilirsin bunu çok iyi biliyor olman gerekiyor.

Seyran imali bir şekilde gülümsemişti.

-Oho sanırım en az kendin kadar nazlı bir bebek dünyaya getireceksin Seyran Ana.Hadi bakalım bu da benim sınavımmış.

Ferit kahkaha atmıştı.

-Seyrom hadi önemli eşyalarını al şöyle boğazda güzel bir kahvaltı yapıp artık evimize gidelim.

-Ee eşyalarımız ne olacak Ferit? Çizimlerim,not kağıtlarım her şeyim burada.

-Alacaklar Seyran ben her şeyi düşündüm sen hiiiç merak etme.

Seyran ile Ferit hazırlanıp çıktılar.Seyran son kez evine baktı tüm kötü günlerin yüklerini o evle birlikte geçmişte bırakıp yeni bir yolculuğa başlamak üzereydi.Ama kafası okul meselesini Ferit ile nasıl konuşacağındaydı hala.Yolda oldukça sessizdi etrafı izleyip durdu.

-Seyran bak buranın kahvaltısı çok lezzetli ama kahvaltı dışında bir şeylerde yiyebilirsin.

-Ferit biliyorsun kahvaltı benim çok sevdiğim bir öğün değil.

-Artık çok sevdiğin bir öğün.Kendin için yemek istemesen bile bebeğimiz için lütfen.

Seyran Ferit'in ısrarlarına dayanamayıp güzelce kahvaltısını yapmıştı.Aslında kahvaltı Seyran için geçmişte her sabah aç karnına annesi ve ablasıyla hazırlamaktan nefret ettiği babası ve halasının ağızlarını akıta akıta karşılarında yediği kötü bir travmaydı.Ama şimdi sevdiği adamla sanki tekrardan bir anlam kazanmıştı.Bu durum hoşuna gitmiş olacak ki Ferit'in eline uzandı.

-Ferit biliyor musun sanırım kahvaltı etmeyi seninle birlikte yeniden sevmeye başlıyorum.

-Ciddi misin sen Seyran? Sanırım bugün duyduğum en güzel şey.

-Yani eskiden babam ve halama hazırlayıp karşılarında onları izlemek fikri hiç iç açıcı gelmiyordu ama şimdi öyle değil.

-Bebeğim artık kimse yemese bile sen yiyeceksin açlıktan ölüyorlar mı sen yine de yiyeceksin,bunu sakın unutma.Ayrıca dışarda kahvaltı etme fikri seni daha çok mutlu ediyorsa her sabah getiririm ben seni karıcım.

-Abartma Ferit o kadar da değil yalıdaki kahvaltıları da seviyorum ben.

-Sen nasıl istersen güzelim benim hadi portakal suyunu bitir kalkalım.

-Bitti bitti kalkabiliriz.

Seyran son kalan portakal suyunu kafasına dikip montunu giymeye yeltendi.Ferit hızlıca yerinden kalkıp giymesine yardım etti sonrasında hesabı ödeyip çıktılar.

Seyran ile Ferit yalının kapısından içeri girdiklerinde Seyran'ın boğazında artık o yumru oluşmuyordu çünkü biliyordu ki bu sefer her şey çok farklı olacak.Ferit onun gerçekten hem ailesi hem de evi olacaktı.Arabadan inip kapıya doğru yürümeye başladılar.

YankıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin