İMKANSIZ

§§§§§BOŞ KOLTUK §§§§§

Sessizce gitmistik eve. Konusmamisti, tek kelime bile etmeden beni sessizliğinde boğdu... konusmamasi beni cok uzuyordu. Ciddi anlamda cok. Eve gittim ve mutlulugumun kaynaginin Seza oldugunu fark ettim. Yalim holdingim ve şirketim var ama Seza yok. Var ama sadece nesne ben onu benle seviyorum. Sadece onu istiyorum simdi. Ne ablamdan öc almak, ne de para pul .... şu anda Seza benle konusmuyor ve bu gercekten en kotu seymiş. Her şeyden daha kötü. Onun kalbi cok kuvvetli beni elbet anlayacaktir. Yaptiğinin hata oldugunu anlar ve hatta onu birakmak istemediğimi de. Umarim isler iyice karismadan Seza beni anlar. Ona gercekten cok ihtiyacim var. Dusuncelerimden hemen ayrildim ve aciktiğimi fark ettim. Heyecandan ve stresten aciktigimi fark etmem zor oldu anlasilan. Ablamin yoklugun da mutfakta uğraşmayi cok severim. Mutfaga gittim ve cekmeceleri karistirdiktan sonra kendime makarna yapmaya karar verdim. Su kaynattim ve marna paketini icine bosaltirken. Bir anlik dalginlikla bileğimi tencere değdirdim ve kuyruğuna basilmis kedi atlayisi yaptim. Yaniyooooorrruuuuuumm! Haaahhh bir de bu eksikti zaten makarna paketini tencereye bosaltmaliydim yere degil. Diye soylenerek yerdeki makarnalari topladim. Ve yeni bir paket acip tencereye bosalttim. Bu sefer oldu galiba. Hemen bileklerime buz koydum ve mutfak masasina oturdum. Makarnanin pismesini beklerken telefonum aklima geldi. Belki Seza arar diye kosup telefonumu aldim. Ama umduğum gibi değildi kimse beni aramamisti. Buyuk hayal kirikliyla camdan bakmaya basladim. Sitenin girisi ve guvenligi goruyordu. Yani havuz ve cocuk parki arkamizda kaliyordu. Sanirim İstanbul'a geldigimden beri ilk defa camdan bakiyorum. Gulumsememe engel olamadim dogrusu. Kaynayan suyun sesini duydum ve makarnayi tekrar karistirdim. Suyun buhari bilegimdeki yaniği cok yakiyordu. Banyodaki ecza dolabindan yara bandi ve kucuk bir parca yanik kremi aldim. Ve kremi yaniga surup ustunede banti yapistirdim. Harika simdi daha cok yaniyor.

Makarnanin sosunu kisa surede ayarladim ve afiyetle yedim gercekten karnimin cok aciktigini makarnami yerken fark ettim ve hatta bir tabak daha makarna yedim. Okuldan biraz odevim oldugunu hatirladim ve odama gectim. Notalarla ilgili bir calismaydi ve zorlanarak yaptim. Kitaplarimi kaldirdim ve yarin icin ders programi ayarladim. Sonra da gitar calismam gerektigini hatirladim sonucta sekiz, dokuz gun sonra buyuk bir heyecan beni bekliyor. İnternetten gitar notalarina calistim. Tabii benim gitarim olmadigi icin sadece izledim uygulama yapamadim. Aklima yine Seza geldi cunku o bana gitarini verip calistiriyordu. Şimdiyse beni bile dusunmeden yoluna devam ediyor anlasilan. Belki de beni grubuna istemiyordur. Sonucta istemesede su anda grubun solisti var ve bana gerek yok. Zaten Betül Seza'yi cok seviyor bu gayet ortada. Belki grup sayesinde aralarinde birseyler yasanir ve dogru insan Seza icin Betül'dur .

Ne sacmaliyorum ben ya? Boyle bir seye izin vermem. Ben Seza'ya soz verdim. Calisacagim ve o gruba solist olacağim! Ayrica Seza'yi asla birakmam! Yanimda bir tek o var zaten. Ailem yok ama Seza var. Arkadaşim yok ama Seza var... Seza gercekten benim icin cok onemli....  onu asla kaybedemem . Asla birakmayacağim onu.

Dusuncelerimden yine siyrildim ve gitar notalari calismaya devam ettim.kendimi cok kaptirmis olacağim ki havanin karardiğini fark etmedim. Ablam eve hala gelmemisti ve endiselenmek yerine seviniyordum. Cunku guzel bir televizyon keyfi yapmama cok az kaldi. Ama once dusa girmek istedigime karar verdim. Banyoya gittim ve kuveti doldurdum. Harika kokulu banyo kopugunu de kuvete bolca doldurup kendimi kuvete attim harika bir gunun sonuna da bu yakisir zaten...

Dustan yani banyo keyfinden sonra saclarimi duzlestirme karari aldim. Televizyonu acip guzel bir eglence programi actim ve prize yakin ikili koltuguma gomuldum. Saclarimin yarisini duzlestirmistim ki canim asiri derecede cikolata cekti ve hemen mutfaktan kahvaltilik cikolata kutusunu kaptim. Super uclu tamamlandi . Televizyon cikolata ve suslenme....

Gece gec saatlere kadar cikolata yiyerek sacimla uğraştim. Ve harika bir gorunum elde ettim. Saclarimi duzlestirince kivircik saclarim uzuyordu. Ve belimin daha da asagisina uzaniyordu. Sacimin onunude   arkaya doğrukivirdim ve  dogal bir hava kattim iste simdi oldu. Telefonumdan birkac fotograf cekindim. Televizyonu kapattim ve odama gittim. Aklimda bugun yasadiklarimi canlandirdim. Gercekten film gibi ... telefonumdan alarmimi kurdum ve tam yatacakken ablama mesaj atmaya karar verdim.

°°°°°°°° Nerdesin? Ben yatiyorum anahtarin var mi ? °°°°°°°°°
Ne kadar umrumda olmasada merak ettim. Ayrica uykumun arasinda kapi acmak istemiyordum. Kisa sure sonra telefonum titredi. Actim ve gercekten cok sevindim ;

°°°°°°°° Bu gece arkadaşim da kalacağim. Yarin aksam gelirim eve anahtarimda var ne bu merak anlamiyorum!?!?!°°°°°°°
Aman ne guzel trip kiz... ama yinede umrum da degilsin cunku bu gece rahatligimi kimse bozamaz. Mesaja cevap bile vermeden yattim. Uyumaya calisirken sacimin bozulmamasi icin elimden geleni yaptim. Ve kisa sure de uyudum.
Sabah alarimimin calmasiyla uyandim ve sacim bozulmusmu diye hemen yataktan aynaya firladim. Cok fazla bozulmamiş sadece biraz kabarmis. Anlasilan gece boyu hic kipirdamamisim...

Hemen ustumu giydim ve kabaran sacima sac kopuğu sürdum. Simdi daha iyi gorunuyorum. Biraz parlatici ve hafif rimel esliginde daha da super oldum. Mutfakta kendime bir sandeviç yaptim ve afiyetle yedim. Tam evden cikarken midem acayip derecede bulandi ve hizla banyoya kostum. Neyse ki korktugum sey olmadi. Tekrar ayakkabilarimi giymeye basladim. Ve bu sefer kazasiz belasiz evden ciktim. Otobus duragina yaklasinca Seza 'nin da orda olduğunu gordum.  Hizli hizli yurudum ve duraga yetisdim. ( durak benden zaten kacmiyordu ...)  Seza yüzüme bile bakmiyordu ama israrla yanina yaklastim ve;

- konusmayacak misin benimle?
Hic cevap vermeyecek sanmiştim ama beni şaşirtacak bir tepki verdi.
- bugun okuldan sonra dunku kafeye gel konusmamiz lazim.
Tepki veremedim ve sadece kafami salladim . Meraktan ölebilirdim. Acaba ne konusacaktik ?

İc dunyamdan otobusun sesiyle ayrildim ve otobuse bindim. İki tane bos koltuk vardi ve yan yanaydi. Once bindigim icin oturdum ve cama dondum otobus hareket edince etrafima baktim ve Seza yanima oturmamak icin ayakta yolculuk yapmayi secmisti anlasilan. Ayaga kalktim ve Seza 'ya yaklasip. Oturabilirsin senden uzak duruyorum deyip otobusten inmeye calistim. Ama koluma oyle bir yapistiki ilerleyemedim. Bagirdigimin farkinda olmadan
- Benden uzak durmak isteyen sendin! Simdi niye tutuyorsun ki beni ? Tabii yaa ! Senden baska kimsem olmadigi icin degilmi ? Peşinde kosturmak istiyorsun beni ! Ama ben senin tahmin ettiğin gibi değilim Seza efendi! Madem kaçiyorsun benden o zaman kovalayan yok seni ! Birak şimdi kolumu birak!
Beni kendine tekrar öyle bir çekti ki ... düzlestirdiğim saclarim ikimizi sarmisti. O an sadece Seza'nin mavi gozleri ve kalbimden cikacağini hissettiğim kalbim vardi. Gözumden bir damla yaş süzuldugunu hissettim... ikimizde ic  dunyamizdan şoforun kalin sesiyle siyrildik.
-kizim iniyorsan in ! Seni mi bekleyeceğiz biz ?
Etrafima baktigimda herkes bize bakiyordu. Daha fazla rezil olmamak icin kolumu Seza'nin elinden cektim ve otobusten indim. Göz yaşlarima engel olamiyordum . Hicgiriklar agzimdan oyle kuvvetli cikiyordu ki ... okula dogru ilerledim ama ağlayarak okula girmek istemediğim icin bir apartmanin duvarina oturdum.  Burda istediğim kadar ağlayabilirdim. Ellerimle yuzumu kapattim ve sakinlesmeye calistim. Ama olmadi daha da ağlamaya başladim kendime engel olamiyordum ... o sirada bir ses duydum. Cok tanidik bir sesdi bu ama yuzune bakamam cunku eminim rimelim goz yaşlarimla akmistir .
- SARE ! AĞLAMAYİ KES !

••••