1. Bölüm: Her şeyin Başı

11 2 2
                                    




Ben Nilda, 16 yaşındayım. Aslında 3 ay sonra 17 yaşıma gireceğim. Henüz 10. sınıfım ve İzmir'de yaşıyordum. -Dum dememin sebebi şudur ki bir hafta önce babamın Antalya'ya tayin edilişini öğrendik. Babam bu 1 hafta içerisinde bulabildiği en uygun ve güzel evlerden birini seçti. Bir apartman dairesine taşınıyoruz. Babamın tayin edilişini duyduğumuzda çok sevindik ama birazda üzüldük. Yıllardır İzmir'de yaşıyorduk ve buraya bağlıydık. Yakınlarımızdan kopup başka şehirlere gitmek ne kadar ağır olsa da zorundaydık. Okulum, hatta tüm hayatım burasıydı. Ah be canım İzmir'im seni bırakacağımı hiç düşünmezdim.

Annem bana ve kardeşime seslendi, "Nilda, Sıla hadi kızlar valizlerinizi hazırlayın. Artık gitme vakti." Bunu demek ne kadar zor olsa da ağır ağır annemin yanına gidip "Nasıl yani, baya baya gidiyoruz." "Evet Nilda'cım, baya baya gidiyoruz. Hadi sallanmayın bu gece yola çıkacağız." Hemen gideceğimizi öğrendiğimde şok oldum ama maalesef gitmeliydik. Sıla'nın yanına dönüp "Hadi yataklarımızın altından valizlerimizi çıkaralım." dedim.

Sıla ile beraber valizlerimizi yatağın altından çıkarıp dolabın önüne koyduk. "Hadi bakalım kolay gelsin, eşyalarımızı koyacağız." dedim. Sıla çok üşengeç bakıyordu bana. Ofladı pufladı ama nihayet dolabın kapağını açıp bir parça kıyafet aldı. Bende valizimi açıp içine sırayla kıyafetlerimi koymaya başladım. Belki sığmaz diye yolculuklar için el ile taşıma çantamı çıkardım. Belirli kıyafetlerimi valize bazılarını da çantama koyuyordum. Çantanın bir bölümüne de özel eşyalarımı koydum.

Eşyalarımı düzenli bir şekilde valizime ve çantama yerleştirdikten sonra babam odaya geldi. "Kızlar hazırladıysanız valizlerinizi falan söyleyin şimdiden indireyim." Valizlerimizi babama verdik. O merdivenden inerken arkasından bizde daha fazla yük taşımasın diye çantalarımızı indiriyorduk. Apartman binasından çıkıp arabanın yanına geldik. Babam bagajı açtı ve sırayla eşyalarımızı koymaya başladı.

Sıla ile beraber merdivenlerden yukarı çıktık. Annem bize seslendi "Kızlar yolculukta acıkabiliriz, yanımıza yiyecek bir şeyler alalım." Mutfağa doğru gittim ve çekmecenin birinden poşet çıkardım. Annemin dün yolculuk için yaptığı poğaçaları koydum, yanına da 4-5 meyve. Yorgunluktan bitmiştim ve hemen odama gidip pijamalarımı giydim. Dişlerimi fırçalayıp yatağımı hazırladım. Yavaş yavaş yorganın arasına sokulurken aynı zamanda da yastığa sarılıyordum. Antalya'da günlerimiz güzel geçsin diye dua edip gözlerimi kapattım.

Uyandığımda annem başımdaydı. "Uyanın kızlar kahvaltımızı yapacağız." Saat henüz 04:43'tü. Yatağımda doğrulup ayağa kalktım, terliklerimi giyip lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gittim. Annem kahvaltı için yumurta pişiriyordu. Yanında da bir tabakta doğranmış domates ve salatalık.

Yemek masasına oturup yemeğin pişmesini bekledim. "Anne, ben Antalya'dayken hangi okulda okuyacağım?" "Bir anadolu lisesinde okuyacaksın. Antalya Anadolu Lisesi." orası iyi bir yer olmalı çünkü ek bir adı yok, sadece Antalya Anadolu Lisesi. Tabii ki LGS'den çok iyi bir puan aldığım için normaldi. Sıla'da LGS'de iyi bir puan elde etmişti. Neredeyse çok yakındı. Sıla liseye yeni başlamıştı, aynı okulda olacaktık.

Babam ve Sıla'da gelince hızlı bir şekilde kahvaltı ettik. Hemen üstümüzü değiştirip arabaya indik. Ben ve Sıla arka koltuktaydık. Keyfimiz gayet yerindeydi. Yanımıza uyumak için yastık ve battaniye almıştık.

Yolculuğun 30. dakikasından itibaren Sıla ve annem uykuya dalmıştı bile. Bende kulaklığımdan en sevdiğim şarkıyı açtım. 'Bikinisinde Astronomi' Şarkının sözleri o kadar güzel ki huzura ermiştim. Şarkı dinlerken uyuyakalmışım. Uyandığımda hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Boynum ağrımıştı. Annem uyanmış yiyecek yiyordu. Sıla ise henüz uyuyordu. Annem bana da 1 poğaça uzattı. Bende yemeye başladım. Sanırım gelmemize 2-3 saat kaldı.

Kulaklığımı boynumdan çıkarıp telefona baktım. Dışarıda çok güzel bir gün doğumu olduğu görünce dayanamayıp fotoğrafını çektim. Benim hobilerimden biridir, güzel manzaraları hep fotoğraf çekerim ve galerimde öyle kalır. Ya da Instagram'da hikaye paylaşırım. Hemen hikayeme attım bu fotoğrafı. Altına da "Yolculuk :)" yazdım.

Aşkın MüziğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin