6. Bölüm: Okyanusun Derinliklerine Daldım

3 1 0
                                    


     O benim için hiç bir şeydi. Yani yakınlığım yoktu sadece sınıf arkadaşımdı. O sınıftan çıkınca bende dışarı çıkıp okulu gezmeye başladım. Koridorları, katları gezdikten sonra bir katta 4-5 kişilik bir kız grubu gördüm. Kesin okulun en popüler kızlarıydı. Tabii ki çete lideri gibi görünen bir kızda vardı. 

     Arkamdan sıra arkadaşım yaklaştı bana. "Bu kızlar çok tehlikeli ama aralarında tek bir masum gibi görünen var, Damla. En sağdaki kız. Damla onların yanında zorla tutuluyor, bir keresinde birisi yanında zorla tutmaktan müdüre şikayet etmişti. Ama o maalesef reddetmek zorunda kalıyordu. Her neyse, onun yanındaki ise Kardelen, onun yanındaki çete liderleri Ece. Onun yanındaki siyah saçlı kız ise Burcu. Bunlara dikkat etmeni öneririm." dedi. Ona "Teşekkür ederim" deyip gitti.

     Bir yandan bana yardım ediyordu adı Yağmur'du. Sürekli bana birilerini tanıtıp duruyordu, deli mi ne? O kız, Damla. Aralarından en çok dikkatimi çekendi. Onu zorla yanlarında tutup zorbalık yapmaları kabul edilemez bir şeydi. Birileri hadlerini bildirmeliydi.

     Okulun yemekhanesi vardı. Annem Sıla ile beni oraya kaydetmişti. Her öğlen orada yemek yiyecekmişiz. Sınıfın içerisine girdiğimde Furkan sırasında oturup arkadaşıyla konuşuyordu. Geçen ders duvar kenarı kısmında otururken şimdi cama yakın tarafı seçmiş. Acaba ben duvara yakın kısmı tercih ettiğim için miydi? Beynimi bu düşüncelerden uzaklaştırmak için çantamdan kitabımı alacaktım. Çantamın içine elimi uzattığımda kitabımı koymadığımı fark ettim. İçimdeki üzüntüyle sırama oturdum. 

     Su şişemi elime alıp kapağını açtım. Ağzıma koyup içmeye başladım. Furkan'a baktım, bana bakıyordu. Ona 3-4 saniye baktım. Nedense ilk defa gözümü kaçırmadım. İlk kaçıran o oldu. Kalbim fırlayacaktı ama eskisi kadar heyecanlanmıyordum. O okyanus mavisi gözleriyle dışarıdaki masmavi gökyüzünü seyrediyordu. Benimde zümrüt yeşili gözlerim vardı. Hayırdır lan! Onun masmavi gözleri varsa benimde zümrüt yeşili gözlerim var. 

     Aklıma müdürün yanına gidip kitaplarımı almak geldi. Koşa koşa müdürün odasını buldum ve kapıyı tıklatıp içeriye girdim. 

Müdür Uraz: Efendim kızım?

Ben: Hocam ben bu okula yeni geldim de acaba ders kitaplarını alabilir miyim?

Müdür Uraz: Adın neydi senin Nilay mıydı?

Ben: Nilda hocam. İzin verirseniz kitaplarımı alacağım.

Müdür Uraz: Sakin ol, önce sohbet edelim bi. Sana okulumuzu anlatayım. Okulumuzda 7 tane kulüp vardır. Bunlar, müzik, resim, kütüphane, edebiyat ve teknoloji, spor, kimya. İstediğin birini seçebilirsin. Kayıt olmak için 4. kata çıkıp kulüp odalarındaki kulüp başkanlarını bulabilirsin. İşte kitapların.

Ben: Teşekkür ederim hocam.

     Koşa koşa kitaplarımı alıp "İyi günler!" deyip çıktım. Sınıfıma çıkarken aklıma kütüphane kulübüne katılma isteği geldi. Kitaplarımı sınıfa gidip bıraktım ve 4. kata çıktım. Kütüphane kulübü odasına girip "Başkan burada mı?" dedim. Biri arkasını dönüp "Benim?" dedi.

Simay: Merhaba! Hoşgeldin, ben Simay. Bu kulübün başkanıyım. Ne istemiştin?

Ben: Hoşbuldum, kulübünüze katılmak istiyorum.

Simay: Çok güzel! Hemen şu kağıdı imzalayıp telefon numaranı, sınıfını, okul numaranı ve ismini yazman gerekecek.

     Kağıdı imzalayıp gereken bilgileri yazdım. Gözüm sağa kaçtı. Dolaplar vardı içlerinde doluca kitap, cennet gibiydi. O arada Furkan oradaydı! İnanamıyorum, bu çocuk her yerde! Burada üye ya da sadece okumak için mi buradaydı? Çıldıracaktım gerçekten. Simay'a yaklaşıp "Furkan da mı bu kulüpte?" diye fısıldadım. "Aa, Furkan mı! O çocuk çok yakışıklı değil mi ya... Evet burada üye!" ÜYE Mİ?!?!? ÇILDIRACAKTIM RESMEN. KAFAMI KAZIYIP OLANLARI UNUTMAK İSTİYORDUM. Simay "Tebrikler! Artık üyemizsin. Teşekkürler!" dedi. Yokluk içinde Furkan'a baktım. O da bana bakıp sanki intikam almış gibi bir surat yaptı. Çıldırmalık...

Aşkın MüziğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin