Nyks ★ Gecenin Tanrıçası

★9★

Nyks ve Steve yürütüyorlardı. Mutlulardı. Bugün Yenilmezler'in bir toplantısı olacaktı ve Nyks'de çağırılmıştı. "Normalde böyle şeyler giymediğine eminim." Dedi Steve Nyks'in günlük kıyafetine bakarak. "Doğru. Hala biraz garip geliyor. Genelde elbise giyerim." Elini boşver anlamında salladı. "Hadi çıkalım. Thor'un bile bindiği motora binmek... Sen onu nasıl motora bindirdin?" Kaşlarını çattı. Bunu merak ediyordu. "Ben bile bilmiyorum. Ama geç kalacağız." Ellerini birbirine çırptı.

Binaya geldiklerinde o günki herkesin orada olduğunu gördü. "Selam." Steve geldiklerini göstermek adına selam verdi. Tony yarım ağız sırıttı. "Vaay çifte kumrular gelmiş." Dedi alayla. Steve ve Nyks aynı anda göz devirdi. "Neden geldiğimizi bilen var mı?" Bruce sordu. "Bütün bu Avengers olayı için." Natasha Romanoff sandalyeden kalktı. "Sen kaç yaşındasın?" Tony'nin sorduğu soruyla hepsi ona baktı. "Yalan yok ben de onu merak ediyorum." Clint de ona katıldı. "Kaç gösteriyorum?" Dedi Nyks alayla.

"23'ten fazla göstermiyorsun ama daha fazla olduğuna eminim." Tony ciddiyetle ekledi. "Ben 21 derdim." Ciddi ciddi bu konuyu konuşan üçlüye bakıp göz devirdi Steve. Nyks bir kahkaha attı. "Aslında tam emin değilim. 1000'den sonrasını saymadım." Son cümleyi garip bir ciddilikle söylemişti. "İhtiyarın sevgilisi kendisinden daha yaşlı çıktı." Nyks kaşlarını kaldırdı. "Ben bir Tanrıçayım Stark. Benimle uğraşma." Natasha güldü. "Seninle iyi anlaşacağız." Nyks'in yanına geldi. "Kılıcın olmadığı sürece pek sorun etmeyeceğim." Clint bir adım geri çekildi. "Birini öldürmek için kılıca ihtiyacım olduğunu kim söyledi?" Resmen onlarla kafa buluyordu. "Kimseyi öldürmüyorsun Nyks. Onları korkutma." Steve hepsinin Nyks'e garip garip baktığını görünce araya girme ihtiyacı gördü. Nyks bir kahkaha attı.

"Tamam. Tamam. Sadece dalga geçiyordum. Piskopat değilim. Ama ciddiyim." Gülmesini durduramıyordu. "Bizimle dalga geçiyorsun!" Tony sahte bir alınganlıkla söyledi. "Neye inanmak istiyorsanız." Dedi Nyks ellerini havaya kaldırarak. Tony gözlerini kıstı. "Nyks, insanlarla dalga geçme. Sana inanıyorlar!" Steve anaokulunda yaramazlık yapan çocuğunu azarlar gibi konuşuyordu Nyks ile. "Ama çok komik oluyor Steve. Şunların suratlarına bak!" Bir kahkaya daha attı. "Kafan mı güzel?" Nyks biraz daha ciddi durmaya başladı. "Hayır değilim Stark. Sadece dalga geçiyorum. Biraz espiri anlayışın olsun." Tony elini göğsüne bastırdı.

"Pardon ama benim bir espiri anlayışım var." Dedi alıngan bir biçimde. "Aranızdaki en mükemmel kişiyim." Diye ekledi sonra da. Nyks diğer herkes gibi gözlerini devirdi. "Eğer bir mükemmellik sıralaması yapsaydım ve kendimi dahil etmeseydim bile ilk üçte değilsin." Umursamazca ekledi. Clint güldü. "Birileri egonu söndürdü ha Stark?" Tony buna aldırış etmedi. "Çok merak ettim o listeyi." Odadakiler televizyon programı izler gibi izliyordu. "Normalde birinci sırada Loki vardı ama bu yaptığından sonra ikinciliğe düştü bu yüzden-" o daha bitirmeden lafı bölündü. "Loki mi? New York'ta savaş başlattı." Tony isyan etti. "Evet ama bu mükemmel biri olduğu gerçeğini değiştirmez. Bir Tanrı, bir prens ve benim abim." Tony 'hah' ladı ama bir şey demedi.

"Bu yüzden birinci sıra Thor'un. İyi bir savaşçı. Tıpkı Loki gibi bir prens. Gök Gürültülü Tanrısı. Üçüncü sırada Steve var-" Tony tekrar Nyks'in lafını böldü. "O senin sevgilin! Sen sevdiklerine torpil geçiyorsun!" Nyks gözlerini kıstı. "Bir Süper Asker. İkinci Dünya Savaşı'nda yer aldı. Hydra üssünü yok etti. Tek başına 400 askeri kurtardı. Bu kadar yeter mi?" Cevap bekleyerek Tony'e baktı ama o cevap vermedi. "Eh, benim ilk üçüm bu Stark." Tony gözlerini devirdi. "İnanamıyorum..." Diye mırıldandı kendi kendine.

Nick Fury odaya girdi. "Ah bizde bizi buraya kaynaşalım diye getirdiğini düşünmüştüm." Tony alaycı bir şekilde konuştu. "Siz ekip arkadaşısınız. Kaynaşmanın zararı olmaz." Tony buna göz devirdi. "Doğrusu düşündüğümden daha başarılıydınız." Fury etkilenmiş duruyordu. Hepsi onun devam etmesini bekledi. "Ve kesinlikle bir yardım daha beklemiyordum." Nyks'e baktı. "Şunu da söylemeliyim ki, siz artık resmi olarak Avengers'sınız." Hepsi birbiriyle bakıştı.

Konuşma fazla uzun sürmedi. En sonunda Fury çıkıp gitti. "Tamam. Cheeseburger yemek isteyen var mı?" Hepsi Tony'e döndü. "Ah pardon Tanrıçalar cheeseburger yiyor muydu?" Tony alayla sordu. "Bu seni çok şaşırtmasın Stark ama, evet. Tanrıçalar da cheeseburger yer." Nyks de aynı alaycılık ile cevap verdi. İkisi de birbiriyle dalga geçiyordu ve bu çok komikti.

Ve bir milyarder, bir süper asker, iki ajan, bir bilim insanı, bir Tanrı ve bir Tanrıça, bir fastfood dükkanının ortasında cheeseburger yiyordu. Thor'da sonradan onlara katılmıştı. "Güzelmiş bu." Dedi Thor. "Ben 70 yıldır bununla besleniyorum ben!" Nyks gururla söyledi. Tony şaşkın, Steve kınayan bir bakış attı. "Bu çok sağlıksız Nyks!" Diye stemde bulundu. "Şu an sana olan saygım arttı." Tony ciddi bir şekilde konuştu. Steve buna göz devirdi. "Sağlıksız olması neyi değiştirir ki?" Dedi Nyks umursamadan. "Günde 50 tane falan yemediğim sürece bir sorun yok." Natasha güldü. Tony büyük bir ciddiyetle cheeseburgerini yiyordu.

"Thor," Thor kardeşine baktı. "Bundan Loki'ye de götürsene." Loki'nin adı geçince hepsi ister istemez gerilmişti. "Tamam. Ama sen gelmez misin?" Nyks burun kırıştırdı. "Babam orda." Diğerleri tam olarak ne olduğunu bilmiyordu. Bu konu Nyks'in konuşmayı sevdiği türden bir konu değildi. "Ama bütün gün başımın etini yiyor! Kurtarılmaya ihtiyacım var!" Thor isyan etti. "Babamı görmemek şartıyla belki." Thor hemen kafasını salladı. İkisi de diğerlerinin onları dinlediğini pek takmıyorlardı.

"Kabul! Ama istersen kütüphaneye de uğrayalım. Birkaç yeni kitap var." Kitap konusu açıldığı an Nyks'in gözleri parladı. "Harika! Buradaki neredeyse tüm kitapları bitirdim." Thor hariç hepsi Nyks'e garip bir bakış attı. "Yüz binlerce kitap var. Onları okuman mümkün değil!" Bruce şaşkın gibiydi. Nyks yerine Thor cevap verdi. "Emin ol mümkün."