"Sen abayı yakmışsın."

125 14 3
                                    

Hâlâ bölüm bekleyenlere selam olsun😁 Beklediğiniz için teşekkürler ve iyi okumalar🤍

***

Cihan şirketteki çalışanların meraklı bakışları arasında kendisini dışarı attığında, Sare'nin arabası çoktan gözden kaybolmuştu bile.

Genç adam, şirkettin önüne boşaltılmış olan bir kamyonet güle sinirli bir bakış atarak yeniden şirkete doğru ilerledi.

Bir birileri ile fısıldaşmaya başlayan çalışanların yanından fırtına gibi esip geçerken "Toplatın şu gülleri şirketin önünden!" diye gürlemeyi de ihmal etmemişti.

Asansöre bindikten sonra boğazını sıkmaya başladığını hissettiği kravatını gergin bir şekilde iki yana doğru çekiştirerek gevşetmeye çalıştı.

Asansörden iner inmez doğruca şirketin en üst katındaki, ayda yılda bir uğradığı ofisinin kapısını sekreterinin suratına kapatmadan hemen önce "Odama kimseyi almayın!" diye tembihledi.

Kendisini çalışma masasının önünde karşılıklı konumlandırılmış ikili koltuklardan birisine atarak kafasını koltuğa yasladı.

Gözlerini kapatarak üzerindeki siniri bir az olsun atmaya çalıştı ama siniri geçmek yerine gözünün karşısına gelen manzara yüzünden katlanarak artıyordu.

Sinirliydi ama bu siniri tam olarak kimeydi bilmiyordu. Bugüne kadar kendisine bu şekilde davranan ikinci bir kadın olmamıştı.

Ondan gelecek tek bir gülü bile yıllarca saklayacak kadınlar tanıyordu. Ama bu çatlak kadın, o kadar gülü bir çöp gibi kendisine iade etmişti. Akıl alır gibi değildi.

Cihan hiçbir zaman bir kadının peşinde koşmak zorunda kalmadığından şu an ne tür bir yol izleyeceği konusunda en ufak bir fikri yoktu. Genelde kendisi ikna eden değil, edilen taraf olurdu çünkü.

"Kadın bütün dengemi alt üst etti." diye mırıldanarak şakaklarını ovuşturdu.

Belli ki hanımefendide geleneksel yöntemler işe yaramıyordu.

"Ne tür şeylerden hoşlanıyor ki?"

Cihan, bunu onu etkilemek için değil de, gerçekten merak ettiğini fark ettiğinde dehşete düşmüş bir şekilde kafasını iki yana salladı.

Suratının iki tarafını hafifçe tokatlarken "Kendine gel oğlum." diye mırıldandı kendi kendine.

"Sen koskoca Cihan Kayahanlı'sın."

"Kendini teselli ediş şeklin gözlerimi yaşarttı kardeşim."

Cihan, duyduğu ses üzerine hızlı bir şekilde odanın kapısına doğru döndüğünde kendisine acıyan gözlerle bakan Alpay ile iyice morali bozuldu.

"Sen ne zamandır ordasın?"

Alpay gülerek kendisine doğru yaklaştı ve Cihan'ın karşısındaki koltuğa yerleşirken "Kendinle yaşadığın iç çatışmaya şahitlik edecek kadar." diyerek güldü.

"Siktir git, Alpay!"

Alpay onaylamaz bir ifade ile arkadaşına bakarken kafasını iki yana sallayarak onaylamaz bir ses çıkardı.

Portakal MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin