Regulus bu isteği başta reddetse de ardından kızarıp bozararak kabul etti. James onun bu halini inanılmaz sevimli bulmuştu. Nerede yatacağım sorusu üstüne James kendi yatağını sundu. Zaten Sirius ve Remus bir yatağa çekildiler, Peter da devrilmişti. Regulus daha da utanmıştı tıpkı yeni gelin gibiydi. Yorgana sarılmıştılar ama soba yanmasına rağmen hava buz gibiydi.
"James, üşüyorum."
Daha da birbirlerine yakınlaştılar. Sıcak nefesleri yüzlerine vuruyordu. Regulus'un James'in gözlerine bakacak cesareti yoktu. James, bu halini gördükçe heyecandan ölüyordu.
"James... a-alt tarafıma s-sert bir şey değiyor."
Bunu o kadar kısık ve utangaç bir sesle söylemişti ki James kalpten gidecekti.
"Kimin suçu acaba?"
Bedenlerinin tamamı değiyor, vücutları karıncalanıyordu. James farkında bile olmadan Regulus'un bedenininde ellerini dolaştırmaya başladı.
"James, üşüyorum... sarıl bana."
Bu sözün üstüne James dayanamayıp Regulus'un üstüne atladı, atladığı gibi yataktan düştü. Daha hava aydınlanmamıştı bile. Sırtını ovalayarak kalkıyordu ki hafızası parça parça tazelendi.
"Hayır."
"Ama Regu-"
"Saçmalama James, beni nasıl getirdiysen öyle de götür."
"Ama-"
"Aptal Potter."
Göz devirerek söyleyince James kıkırdadı, sanırım bu lakap üstüme yapışıp kaldı diye düşündü.
"Hayalimdeki tatlı Regulus çok iyi ama gerçeği çok acı. Hayır... acı Regulus'un da tadı nefis, bitter çikolatayı da severim hem. Ama tatlı olanla karışık olsa daha mutlu olurdum. Ahh hayır... her zamanki Regulus'u tercih eder-"
O an gördüğü rüyayı hatırlamasıyla James'e vahyolundu ki sertleşmişti. Sessizce banyoya koştu. İşini hallederken gülmeye başladı. Gercektende yıllarca Lily'nin peşinden koşmasına rağmen reddedilmişti, öte yandan sadece 4 aydır tanıdığı Regulus onu kabul etmiş ve arkadaşı olmuştu. Tüm bunların kader olduğunu düşündü: Lily'nin onu reddetmesi hemen ertesinde Regulus'la tanışması, Regulus'la tanışması ve Regulus'la tanışması... Sonra onun ölüm yiyen olmak istememesi ve arkadaş olmaları, çıkan fal... Her ne kadar öyle gözükmese de James Potter kadere inanan bir büyücüydü. Ardından Remus'la konuşması... vaktiyle Sirius'a ve ona nasıl kaş göz yapmışsa o da aynısını yapmıştı. Çok da kafa patlatmaya gerek yoktu, James Potter Regulus Black'ten hoşlanıyordu. Fakat bunu öyle yalapşap ilerletemezdi çünkü ilk defa bir erkekten hoşlanacaktı, üstelik bu kişi Regulus'tu. Yine de çok zor olmayacaktı çünkü James diğer insanlardan farklı olarak ar duygusundan yoksundu.
(•••)
Son sınıflar Noel için avluda bir parti düzenlemişlerdi. Alt sınıfların girmesi yasaktı bu yüzden kalenin camları iç geçirenlerle doluydu. Kimi yakışıklı ve güzel büyücü ve cadıları düşlüyor, kimi partide olmayı istiyor, kimi de yalnızca içki peşindeydi. Çapulcuların şakaları sabahtan başlamıştı, en büyüğü geri sayımdan 1 saat önce patlayacaktı, zaten havai fişekleri de değiştirmişlerdi.
Yüzsüzce odalarında hazırlanıyorlardı, jantilerdi hani. Sirius kaliteden parlak bir siyah gomlek ve siyah kumaş pantolon giymişti. Yüzükleriyle, kolyesiyle, saçını şöyle bir topuz yapmış parfümünü sıkmıştı. Remus gözünü alamamıştı bu süre zarfınca. Remus ise krem rengi gömlekle yeşil keten bir pantalon giymişti. Peter kahverengi pantolon beyaz gömlek, James koyu yeşil gömlek ve siyah bir pantolon giydi. Yüzüklerini ve siyah bir kravat taktı. Zaten dağınık saçlarını eliyle iyice dağıttı ve hazırlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're my best friend | WOLFSTAR + JEGULUS
FanficYou're my sunshine and i want you to know That my feeling are true I really love you Oh, you're my bestfriend wolfstar + jegulus