you're my best friend | WOLFSTAR + JEGULUS

Baskın ve Güven

Gözünü açtığında dün gece yaşananları hatırlayan James hafif gülümsedi ve omzunda yatan sevgilisini izlemeye başladı. Bembeyaz teni, yer yer morluklar, kızarıklıklar, tırnak ve diş izleriyle doluydu; kendisinin de pek aşağı kalır yanı yoktu doğrusu. Az sonra gözlerini kasarak Regulus da uyandı. Biraz yastık sohbeti esnasında gece kendinden geçen, eriyip biten Regulus yerini klasik soğuk Regulus almıştı. Tanıdığı, gerçek Regulus olduğunu doğruladı. Bu halini gerçekten seviyordu. Zaten James de bu haline aşık olmuştu. Az sonra Regulus yataktan doğrularak kalktı. Kalkmasıyla yere kapaklanması bir oldu. Belinde hiç güç kalmamıştı. Özür dileyerek kaldırmaya yöneldi.

"Gerek yok. Duş alacağım, gelecek misin?"

"Hayır sen bu haldeyken seni daha çok yiyip bitirebilirim."

Gülerek odadan çıktı. Banyoya girdi ve hazırlanmaya başladı. Kapı çalındı.

"Kararını mı değiştirdin?"

Gülerek açtı kapıyı arkası dönüktü. Çünkü bir kere daha yapma fikri onu hem heyecanlandırmış hem de domatese çevirmişti.

"Günaydın- Re-r-re regulus REGULUS!"

Faltaşı gözlerle kardeşine dönen Regulus bir Sirius'a bakıyor bir kendine bakıyor ve ikisi de çığlık atmaya başlıyor. Resmen yenilmişti James tarafından.

"İz bırakmak yok dedim!"

"Ne oldu Regulus, iyi misin?"

Kapıda James soruverdi. Sirius'la bakıştılar.

"JAMES POTTER!"

Evde çığlık çığlığa, inanılmaz bir kovalamaca; Remus da katıldı ve Regulus'la beraber Sirius'u tutmaya çalışıyorlardı.

"SEN ÖLÜSÜN POTTER!"

"AÇIKLAYABİLİRİM"

Remus bir yerden sonra bırakıp gülmeye başladı. E Peter da arkadaşına ortak oldu.

"Ya gülmesenize!"

Neredeyse bir saat geçtikten sonra Sirius da yorulmuştu, iyi benzetmişti James'i. Nefes nefese

"Bekle - hah- seni dinlene dinlene döveceğim."

"Tamam döv ama önce bir açıklayayım."

"Neyi açıklayacaksın her şey ortada, biricik kardeşime nasıl kıyabildin? Sen..!"

"Sirius! Ne saçmalıyorsun? James'le isteyerek yaptım bunu."

"Ne- ha? S-s-sen, J-James'le?!"

"Evet Sirius bi dinlesen."

"Neyi dinleyeceğim!? Bana nasıl ihanet ettiğinizi mi? Yakalanmasanız asla açıklamayacaktınız herhalde!?"

Tam bir dehşet ve drama halindeydi. Araya giren Remus bir yandan gülüyor bir yandan da erkek arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Nasıl sakinleşeyim Aylak, yoksa sen de mi biliyordun?"

"Saçmalama Pati. Önce söyle sen, en yakın arkadaşınla kardeşinin birbirlerine aşık olmasına mı öfkelisin yoksa bunu senden sakladıkları için mi?"

"İKİSİDE"

"Tanrı aşkına eğer sen bu şekilde tepki verirsen tabii senden saklama ihtiyacı duyarlar. İkisi de deme hakkın yok."

"..."

"Aşktan daha masum ne olabilir ki sen böylesine karşılık veriyorsun, sen de bu duyguyu bilmiyor musun? Seni sevdiğimi söylediğimde bunu reddedip karşı mı çıktın? Hayır çünkü sen de beni seviyordun. İşte James ve Regulus da farklı değiller."