Tabaktaki yemeklerle oynuyordum. Kardeşimle oynadıktan sonra yemek saati gelmişti.
"Kızım yesene yemeğinden."
"Aç değilim baba."
Sadece bir tane salatalık attım ağzıma. Boğazıma tırnaklar sağlandığı için birşey yerken canım acıyordu.
Karnım ise ayrı bir acı yaşatıyordu. Furuya kardeşlere gücüm yetmiyordu.
Yetse bile insanı savunmasız bırakıyorlardı.
Odama girdiğimde kaykayımı aldım. Genelde babamın evinde kaykayımı alıyordum. Annem bir yerim bişey olursa diye korkardı.
Kaykayımı elime alıp üstüme rahat bişeyler giydim. Yanıma çanta alıp telefonumu, suyumu ve paramı koydum.
Odamdan çıktığımda Lino kapımdaydı. Kaykay sürmeye gittiğimi anlamış olmalı ki yanımda gelmek istedi.
"Peki gelebilirsin" Babama haber verip çıktım.
Lino bisiklet sürmeyi sevdiği için bisikletini yanına almıştı.
Bende kaylayımı sürüyordum.
Bütün herkesin paten, bisiklet ve kaykay sürdüğü alana gelmiştik.
Ben kaykay bölümüne kardeşim ise bisiklet bölümüne gitmişti.
Kaylayımı sürüp duruyordum. Arada takla atıp kaykayın dönmesini sağlıyordum.
Önüme biri çıkınca dengemi kaybedip düştüm. Bu Ryuuji Furuyaydı.
Güldü ve hiçbirşey yapmadan çekip gitti. Furuya gülüyorsa kesinlikle bana birşey yapacağındandır.
Kaykayımı kenara koyup suyumu çıkarıyordum. Kırılma sesi gelince arkamı döndüm.
Furuya.
Kaykayımı kırmıştı. Bana verilen ilk ve son hediye olan kaykayımı kırmıştı.
Gözlerimden bir göz yaşı akmıştı. Bana yaptığı zorbaşıklarda genelde canım acıdığı için ağlardım. Ağladığımı görünce kaşları çatıldo
Ayağa kalktım çantamı alıp hiçbir şey demeden oradan uzaklaştım.
Bisiklet bölümüne gelip kardeşimi aldım. "Abla kaykayın nerde?"
Bir yere çarptım ve kırıldı Lion. " diye mırıldandım.
Onu bana değerli birisi vermişti. O değerli kişide beni bırakıp gitmişti.
Ondan bana kalan tek hatıra oydu.
_______
YENİ BÖLÜMM
sizce o kişi kimmm?
Bölümü oylamayı unutumayınnn
