34

117 28 104
                                    

Yorum yapmayı unutmayın!!

...

"Yeni bir ünvana sahip ol kırmızı, Tanrı katili."

"Tatlım, hançerin bende kalmış."

Jisung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jisung

"Elimizde hiçbir şey yok," diye fısıldadım omzuma çarparak kaçışan insanları umursamadan.

Ölüler dünyasına gitmiş, eli boş dönmüştük. Gerçi ne bekliyordum ki? Minho'nun bizimle gelmesini falan mı? Hadi ama, oraya gidip onunla karşılaşana kadar onu göreceğimden ve konuşacağımdan emin bile değildim. Şimdi niye böyle olmuştu, niye tüm umudum kaybolmuştu bir anda?

Ufaklık kafasını çevirip bana baktı. "Biz varız," diye yanıtladı kendince beni. Kendisine güvenmiyordu, sesinden belliydi. Ki o ikilinin duygularına hakim olamadığını ve korktuklarını göz önünde bulundurursak bende güvenmiyordum. "Arkadaşların var."

Sessiz kaldım. Olumsuz düşüncelerimi dile getirmeyi pek düşünmüyordum çünkü. Olumlu düşüncelerim ise yok denecek kadar azdı.

Omzuma çarpan bedenle olduğum yerde durup gözlerimi kapattım, acıyan omzumu ovuşturdum. Bu aptal insanlar hiç mi önlerine bakmıyordu?

Neyden kaçıyordu bu aptallar?

Gözlerimi aralayıp karşıma baktım, görünürde pek bir şey yoktu. Yalnızca etrafa yayılan mor kıvılcımlar vardı, Lila'ya ait olmalıydılar.

"Siktir," diye mırıldandı ufaklık, o da mor kıvılcımları fark etmiş olmalıydı.

Bir dakika, bir dakika. Bu kıvılcımlar Lila'ya aitse eğer bu orada Tanrıça'nın olduğu anlamına mı geliyordu?

"Bu kadar çabuk mu?" Mızmızlanan Minho, kıvılcımların olduğu tarafa doğru koştuğunda ufaklıkta peşinden ilerledi; beni unuttular.

Onların peşinden ilerleyeceğim sırada karşımda beliren Tanrıça ile olduğum yerde durdum, gerilememek veya kaçmamak için zor tuttum kendimi ki kaçmak yapacağım en mantıklı hareketti şu an.

Kılıcım ufaklıkta kalmıştı, elimde kendimi savunabilecek hançer dışında başka bir şey yoktu ki Tanrıça'nın elindeki kılıç ise hançerimin hiçbir işe yaramayacağını yüzüme karşı bağırıyordu adeta.

Bir süre gözlerini üzerimde gezdirdi, yüzünde bir gülümseme belirdi. "O kadar da kötü değilim," diye mırıldandı kendi kendine ve elindeki kılıcı yere sapladı. Kılıcımın olmadığını fark etmiş ve hilesiz bir dövüş mü istiyordu gerçekten? Hadi canım, aklında ne geçiyordu kim bilir?

Same Scent\ MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin