Yorum yapmayı unutmayın...
...
♡
"Senden hoşlandığımı bilmene rağmen bu ikimizin de istemediği bir şey diyemezsin. Ki şu işe de bak, seninde benden pek bir farkın yokmuş."
"Bunu anlaman için herkesin önünde aşk gölüne mi düşmemiz gerekiyordu gerçekten?"
♡
Jisung"Toplanma sebebimiz ne?"
Aşk gölünün orada hazırlanmış masada gözlerimi gezdirirken yanımda dikilen ve kurabiyelerden yiyen Changbin'e karşı konuştum. Sebebini söylemeden çağırmıştı beni buraya.
Kurabiyesini yutup yeni bir tanesini eline alırken "Naeun ve Jaehwan," diye mırıldandı. "Arkadaşlar arasında küçük bir düğün yapma kararı vermişler."
Elinde başka bir tabakla gelen Hwasa, Changbin'in elindeki boş tabağı alıp yenisini verdi ve "Küçük bir sır," dedi, yanıma yaklaştı. "Changbin'i Minho davet etmiş."
"Aslında etmek gibi değil. Naeun ağzından kaçırdı, Minho da gelme sakın dedi. Eh bu onun için bir davet etme şeyi değil mi?"
Tatlı bir ifade ile konuşan Changbin'e karşılık alnımı ovuşturdum. Azar işitip dursa bile Minho'nun dibinden ayrılmak bilmiyordu bu ikili. Gerçi Minho'da onları istemeseydi burunlarından getirip yanından göndermesini iyi bilirdi.
Hwasa bunu yeni öğreniyormuş gibi şaşkınca Changbin'e baktı, yavaşça alnına vurdu. Bundan haberi yoktu belli ki. Ne yani, Minho'nun onları bile isteye davet ettiğini falan mı düşünmüştü gerçekten?
"Neden bunu daha önce söylemedin?"
"Önemli bir detay mıydı?" Hwasa'nın sorusuyla birlikte telaşla konuştu Changbin, gergince bana baktı sonraysa. Ben ne yapacaksam? Hayır, bir de üstüne beni yakıyorlardı gittikleri her yere çağırarak.
"Elbette önemli. Bunu söyleseydin buraya gelmez direkt Minho'nun yanına gider selam verirdim."
Hwasa'nın ve Changbin'in umrunda değildi davet edilmemek. Onların tek umrunda olan şey Minho'yu sinir etmekti ve bunu beceriyorlardı da.
"Ah, her neyse Naeun geliyor."
Changbin'in mırıltısı ile birkikte gözlerim mavi saçlarını tepesinde toplayıp çiçeklerle süslemiş, beyaz elbiseli sevimli deniz kızını buldu. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Tanrım, onu hiç böyle göreceğimi düşünmemiştim.
Elini şişik karnına koyarak yürüyen Lila, Naeun'un yanında biter bitmez bir şeyler söyledi ona ve deniz kızının önüne düşen birkaç tutam saçını geriye taradı. O da ağlayacakmış gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Same Scent\ MinSung
Fantasy"Bir anlaşma yapalım: Sen hayatını bana ada, bende aileni kurtarayım. Eğer istemezsen, sana zaten iyiliğinin karşılığını verdiğimiz için arkama bile bakmadan gideceğim ve o yaratıkların sizi öldürmesine, taşları çalmasına izin vereceğim. Sonuçta ben...