36

118 28 84
                                    

Yorum yapmayı unutmayın!

...

Minho'nun ve Jaehwan'ın iyi bir çocukluk geçirdiği bir geçmişe dönmek istiyorum.

"Dileğin gercekleşecek koruyucu lakin sizler bahsettiğin geçmişte hiç tanışmadınız."

Jisung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jisung

Yanımdaki iki bedende gözlerimi gezdirdim. Biri benim zamanımda yok olmaya başlayan Jaehwan, diğeri ise çekingen bir ifade ile bana bakan ve korkmuş görünen küçük Jaehwan'dı.

Beni bu ikili ile dağda yaşayan Tanrıça'nın yanına mı gönderiyordu gerçekten? Ne yapacaktım ben bu iki insanla?

"Ne kadar zaman geçti," diye mırıldandı Jaehwan, yanında dikilen ufaklığın kafasına koydu elini ve gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Birkaç gün."

"Şu birkaç gün içerisinde değişmişsin sanki."

Gözlerim ellerime kaydı, parmaklarımdaki siyahlığa baktım. Bu muydu değişimim, belki. Berbat bir değişimden başka bir şey değildi bu fakat. Ve vücudumda bundan daha fazlası olduğuna emindim.

"Saçların uzamış." Oysa benim çürüyen bedenimden bahsetmiyormuş. Ellerim saçlarımı buldu, önüme doğru taradım ve yüzümü sakladım. Pekte kendi değişimlerimden bahsetmek istemiyordum. Gülümsedi bu halime.

Onun daha fazla benim hakkımda konuşmasını istemedim, daha çok konuşacak gibi görünüyordu. Bu yüzden "Gidelim artık," diyerek diyeceklerini ağzına tıktım ve arkamı döndüm ona.

Jaehwan'a baktıkça Minho geliyordu aklıma bir tek. Şu birkaç saat içerisinde -belki daha da uzundu, zaman kavramını yitirmiştim sanki- görmemiştim onu hiç. Dediğini yapıyordu belli ki; beni kendisinden uzak bir yere gönderiyor ve konuşmuyordu.

Dediklerim kırmış mıydı onu? Sanırım, evet. Fakat artık geri dönüşü yoktu. Şimdi onu bulup ilk defa kırılan kalbini onarmaya çalışmaktansa hayatta kalanları kurtarmak ve değişen geleceği düzeltmek daha önemliydi.

Gözlerimi dağa gitmek için denizi aşmamızı sağlayacak kayığa baktım. Bu şeyle denizi geçip geçemeyeceğimizi düşünürken zaten bir ölü olduğumu hatırlattım kendi kendime, tekrardan ölemezdim ya.

Jaehwan birkaç adımla kayığa yaklaştı, önce kendi küçüklüğünün binmesine yardım etti ve sonraysa kendisi binip bana baktı. "Kürekler bende."

Kayığa yaklaşıp içerisine binerken ona nasıl bir bakış attıysam kıkırdadı ve "Yardım edebileceğim tek konu bu Jisung," diye mırıldandı. Bir insanoğlundan bir şey bekliyormuşum gibi kendisini açıkladı yani.

Same Scent\ MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin