Bu olayların üzerinden aradan yaklaşık 7-8 ay geçmişti; Olivia ve Chase daha çok kaynaşmışlardı, artık Olivia daha rahattı. (Vee bu 7-8 ayda çok kez Chase kızgınlığa girmişti ama yazar, onları yazamayacak kadar kötü.)
Olivia gözlerini açtığında pencereden gelen ışık nedeniyle geri kapatma ihtiyacı duymuştu; yattığı yerde kıvranırken, güneşi arkasına alınca doğrulup gözlerini açtı. Dün akşam koltukta uyuyakalmış olmalıydı. Chase bir kaç gündür biraz hastaydı ve odasında yatmıştı tüm gün, o da oraya yığılmıştı görünüşe göre. Ağrıyan vücuduna aldırış etmeden kalktı ve esnedi, mutfağa bakmaya karar verip oraya yöneldi ve oraya varınca Chase'in, tam tahmin ettiği gibi orda olduğunu gördü.
"Günaydın."
Chase arkasını dönüp sesin sahibine baktı ve güldü.
"Günaydın, otur hadi yemek hazır."
Olivia belli belirsiz mırıldandıktan sonra masaya oturu. Chase, Olivia'nın bardağını önüne koyduktan sonra betanın kafasını öpüp karşısına oturdu ve sessizce yemek yediler. Bir süre.
"Bugün yuvaya gitmek istiyorum."
Chase şaşkın gözlerle kafasını kaldırdı.
"Neden?"
"Sadece.. ordakileri özledim. Herta onları ziyaret edebileceğimi söylemişti."
"Ah- tabi ya.. Gideriz tanam."
Olivia kendince mırıldanırken tabağıyla oynamaya devam etti.
"Sen hiç doğru düzgün bir şey yemez misin?"
"Yerim de.. şu an aç değilim."
"Biraz daha zorla hadi, yorulursun bugün."
Olivia bir şey demeyip tabağındakilerden nir kaç lokma daha aldı, bir süre sonra Chase ayaklandı.
"Ben işe gidiyorum. Bir iki saate gelirim gideriz, tamam mı?"
"Hmhmm, görüşürüz."
Chase kızı son kez öpüp seri bir şekilde evden çıktı. Olivia bir süre boyunca masadaki tabaklara baktı; biraz düşündü, gergindi, derin bir nefes alıp kalktı ve masayı toplamaya başladı. Kafasını her ne kadar olaylara veremese de bir şekilde masayı toplamıştı. İşi bittikten sonra salona geçip oturdu; Chase, Olivia'nın kağıt katlamayı ne kadar çok sevdiğini bildiği için ona renkli kağıtlar almıştı, evin her tarafı farklı şekillerde kağıtlarla doluydu. Olivia önce her taraftaki kağıtlara baktı ama sonra dışarı çıkmaya karar verdi. Arka kapıdan bahçeye çıktı ve bahçedeki kedilerin yanına gitti; mamalarında veya sularında bir eksik olmadığını görünce yanlarına çöküp onları sevmeye başladı.
"..hmm sen- nolmuş sana ya bi şişmişsin. Gerçi.. Oha yoksa siz ikiniz- çocuk mu yaptınız?"
"Kim çocuk yapmış?"
Olivia hızla arkasına döndü ve sesin sahibiyle göz göze geldi. Chase kapıya yaslanmış pişkin pişkin ona bakıyordu.
"Şey.. sanırım mimi hamile.."
Chase kaşlarını çatıp kıza yaklaştı sonra da mimi'ye baktı.
"Mm.. Evet haklısın sanırım."
Sonra yanarındaki diğer kediye baktı.
"Beline kuvvet adamım."
Olivia bu dediğine gülerken ayağa kalktı.
"Gidiyor muyuz?"
"Evet sıkı giyin ama buraya da böyle çıkmışsın hastalanıcaksın."
Olivia mırıldanırken içeriye yöneldi ama arkasındaki sesleri duyuyordu.