Gözüne vuran ışıklarla beta yatakta kıpraştı, bir kaç saniye sonra da gözlerini açtı. Kendince esneyerek sırtüstü uzandı; bir süre tavanı izledikten sonra gözü duvardaki saate kaydı. Saat 6ya geliyordu, biraz gecikmişti. Hemen yataktan kalkıp hiç bir şeye dokunmadan mutfağa indi, Chase'in işe gitmesine yarım saat kalmıştı ve Olivia uyuyakalmıştı. Masayı kurarken Chase geldi. Olivia hemen savunmaya geçme ihtiyacı hissetti.
"Günaydın- uyuyakalmışım çok özür dileri-
Chase, kızın lafını öperek kesmişti. Saçlarını okşarken hafifçe dudağını öpüyordu.
"Günaydın.."
Olivia, kendisinden ayrılan oğlana bir süre şaşkınca baktı, Chase, masaya otururken bunu fark eder etmez gerildi.
"Hatırlamıyorum demiyceksin heralde?"
Ama... Bildiğim bir şey varsa oda yolun bundan sonrasına seninle devam etmek istiyorum."
Doğru ya.. Dün gece sevgili(?) olmuşlardı. Olivia tam olarak anlamamıştı çünkü kendisi bu cümleyi bir soru olarak algılamamıştı-ya da algılamak istememişti.- ve bu konuşmadan sonra tek yaptığı şey Chase'in kolunun altına girip göğsüne yaslanmaktı. Olivia bunları hatırlayınca kızardığına emindi ama yapacak bir şey yoktu. Kendisine otururken konuştu.
"Sarhoş değildim."
"Biliyorum."
Olivia bir süre imalı bir şekilde oğlana baktı ama o, hiç oralı değildi.
"Bugün erken gelirim."Olivia başını sallamakla yetindi. Yemek boyunca kimse konuşmamıştı; sonrasında ise Chase kalkmış, giderken de Olivia'yı kafasından hafifçe öpmüştü. Olivia o gittikten sonra seslice bir of çekip kafasını masaya koyup düşünmeye başladı. Ne kadar zaman geçti bilmiyordu ama yukarıdan gelen telefon sesi ile toparlandı. Olivia hemen masadan kalkıp yukarı koştu. Chase'in çalışma odasına girip telefonu aldı.
"..Alo?"
"Alo! Olivia, günaydın ortak; nasılsın, uyandırmadım değil mi?"
Olivia sesin sahibi tanıdıktan sonra içinde telefonu kapatmakla ilgili bir ton dürtü ile savaşırken derin bir nefes aldı.
"Merhaba.. Bay Winnie, iyiyim siz nasılsınız? Uyandırmadınız çok oldu uyanalı."
"Aaaah şu bayı bayanı kaldır artık biz çok yakın arkadaşız. Uyandığını tahmin ettiğim için aradım zaten, Chase erken çıkar değil mi."
"Şey.. evet."
"Marie gel buraya gitmiş Chase- Ah.. Olivia dün nasıldı?"
Olivia yüzün ekşitti ve tam şuan telefonu kapatmak istedi.
"Ah şey... İyiydi."
"Eee?"
"Ne?"
"Neler oldu yani anlatsana biraz."
"Ya- bir şey olmadı.. gidip yemek yedik. Arkadaşça-
Olivia bunları derlen masanın üstünde bir kağıt fark etti, üzerinde resmi vardı. Gözleri kısık onu okumaya çalışırken karşı tarafta Winnie konuşuyordu.