Klüpten çıktıktan sonra aklıma dalgınlıkla masada unuttuğum trençkotum ve çantam geldi. Hemen tekrar içeri girdim. O trençkota dört bin lira verdim, önemliydi. Masadan trençkotu ve çantayı aldıktan sonra masada oturan Boran' a gideceğimi haber verdim.
Klüpten çıktıktan sonra tahmin ettiğim gibi başım ağrıyordu. Arabaya geçtikten sonra çantamı ve trençi yan koltuğun koydum. Hayatım bu geceden sonra değişecekti. İkinci kez, bir gece hayatımı etkileyecekti. Direkt evlenmemize beni tanıyanlar da inanmazdı. Ama beni tanıyanların inanmayacağı başka şeylerde vardı. Sinirle direksiyona vurdum.
Yarın magazinde birinin sevgilisi olduğum için fotoğraflarım düşecekti. Başarım sayesinde değildi. Belki adım bile anılmayacaktı, sadece "ÜNLÜ İŞ ADAMININ SEVGİLİSİ BAKIN KİM ÇIKTI." diye bir manşet çıkacaktı. Sinirle tekrar direksiyona vurduğumda elim acımıştı.
Çantamda başım için ağrı kesicimi çıkardım ve içtim. Arabayı çalıştırdım ve şarkımı açtım.
...
Işığın etkisiyle gözümü açtım. Dün eve geldikten sonra üstümü değiştirip hemen uyumuştum.
Yataktan kalkıp duşa girdim. Banyodaki işlerimi bitirdikten sonra kahvaltımı hazırladım. Telefonumu aldım yemeğe başladım. Gelen mesajlar vardı dün akşam yordunluktan bakamamıştım. Ama birçok mesaj içinden dikkatimi çeken tek bir numara vardı.
Bende kayıtlı olmayan ama profilinde Kıvanç Ardınşah olan numara. Bir yatta çekilmiş bir fotoğraftı. Üzerinde beyaz gömlek vardı. E gömleğin düğmelerinin çoğu açıktı. Baklavaları uzaktan bile gözüküyordu. Hemen mesaja tıkladım.
-Akşam 7'de adresini atacağım restoranda ol. Basın büyük ihtimal orada olacak.
Mesajın altında restoranın adresi vardı. Mesajına cevap vermedim. Dün bahsetmişti zaten. Kendi numarasından yazmasına şaşırmıştım. Numarayı 'Kıvanç' diye kaydettim.
Kahvaltıdan sonra hazırlanmak için odama geçtim. Eve gelmeden yemeğe gidecektim, işten oraya gidecektim. Ona göre hazırlanmam lazımdı.
Krem rengi, yırtmaçlı elbise altına beyaz topuklu ayakkabı giydim. İnce zarif bir kolyeyle kombinimi şıklaştırdım.
Günlük makyajıma ek olarak, kahve far ile eyeliner çektikten sora saçımı düzleştirdim. Hazır olduğumda evden çıktım.Adliyeye ulaştığımda incelemem ve imzalamam gereken belgelerle ilgilendim. Yeni bir davanın yetkisi bana gelmişti.
Ormanda bir adam cesedi bulunmuştu. Her zamanki gibi bir kolu kesilmişti ve vücudunda kesik izleri vardı. Bu adamı kimin öldürdüğünü biliyorum ama aynı zamanda da bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayboluş Mahkemesi
Novela Juvenil"Ya özgürlüğünü yitirirsin ya da karım olursun." -Şiddet ve küfür içerir