"Ya özgürlüğünü yitirirsin ya da karım olursun."
Savcı Derin Kararslan bir hadise sonucu Kıvanç Ardınşah ile anlaşmalı evlilik yapar. İkisinin geçmişinde ortak acılar vardır ve düzenin içine doğmuşlardır.
-Şiddet ve küfür içerir
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3. Bölüm sizlerle, beğenmeniz umuduyla.
...
Zaman ve mekan aynıydı ,sanki her şey yerinde duruyor, saat ilerlemiyordu. Karşımdaki adam bana bir seçenek sunmuştu, bir soru sormuştu. Ama sorular yada seçenekler böyle olmamalıydı. Bir seçim hayatımıza karar vermemeliydi.
Hayatım boyunca aşkın bir kere olacağına inanırdım. Ve evleneceğim kişinin hayatımın aşkı olmasını isterdim. Şimdi bir seçenek belki de bu isteğime mani olacaktı.
Dünyadan koptuğum bu birkaç dakika sona ermişti. Karşımda ki adam, az önce bana söylediklerinin benim için önemini bilemiyordu, karşımda şarabını rahatça içiyordu.
O da hayatında ilk defa görmüştü beni neden bu teklifi etmişti ki. Birde umurunda değilmiş gibi duruyordu. Hayatında kaç kişiye bu teklifi etmişti, bilmiyorum ama yüzlercesine etmiş gibi rahattı.
Elinde bana karşı bir koz vardı ve bunu kullanmıştı ama bunu hiç beklemiyordum. Onunla tehdit etmesine kalmadan evlenecek birçok kişi vardı. Neden ben?
Dikkatimi topladığımda sertçe yutkundum ve elimi masaya koydum. Bardağımı alıp tek dikişte şarabımı içtim. Olmuyordu hiçbir şey düzelmiyordu.
Karşımdaki adam benden karısı olmamı istemişti yani bir nevi evlilik teklifi etmişti. Hiçbir zaman evlilik teklifimin böyle olacağını tahmin etmemiştim. Hiç tanımadığım bir adamla pazarlık için oturduğum bir masada evlilik teklifi akmıştım. Ama cevabımı isteyerek vermeyecektim, iki seçeneğim vardı.
Tek dikişte bitirdiğim bardağı tekrar doldurdum ve onu da tek dikişte içtim. Bu durumdan beni kurtaracak tek seçeneğim sarhoş olmak gibi geliyordu. Kıvanç bardağını masaya bıraktı ve sırıttı. Kafamın güzel olmasıyla birlikte kirli sakallarının arasından sırıtması çok güzel geliyordu. Şerefsiz adam niye bana bu teklifi etmişti
Düşünceme sinirlenip bardağımı tekrar doldurdum ve bu sefer normal içtim. Bir cevap vermem gerekiyordu bu yüzden kafamın tamamen gitmemesi gerekiyordu. "Neden bunu istiyorsun benden?" İçtiğim şarapların etkisiyle bazı kelimeler ağzımdan yanlış çıkıyordu.
Konuştuklarım komikmiş gibi sırıtmaya devam etti. "Yavaş git istersen savcım." Konuştuktan sonra bardağı tekrar kafama diktim ve ayağa kalktım.
Kalkarken takılıp düşmemek için oturduğum sandalyeyi ittim. "Sen kim oluyorsun?!" dedim hiddetle. "Ben senin istediğin gibi sahip olabileceğin bir kadın değilim." Beni nasıl biri zannediyordu.
"Onu sayende çok iyi anladım savcım."
"Ben istemiyorum, cevap vermiyorum sana." Sarhoşluktan yine bazı kelimeleri yanlış söylemiştim ve bu onun yine sırıtmasına neden olmuştu. Bu halime gülüyordu ve sinir olmuştum.