03- Her Şey Zamanı Geldiğinde

4 1 0
                                    

-Her şey zamanı geldiğinde-

Yine merhabalar ben geldim hemde yeni bölümle.

Galiba bu seriyi diğer serilerim gibi yarım bırakmayacağım. Tahminimce 20-25 bölüm arası olacak.

Yassı yazılarda Jeongguk'un omegası konuşuyor.

İyi okumalar.

Eğer bana sevdiğini hissettirmek istiyorsan, ikinci defa bana izin ver.


-

Ertesi sabah kalkıp evdeki rutinlerimin aynısını burada uygulamış, ardından çantamı sırtlayıp grubumun olduğu yere gitmiştim. Rüyaları eskisi kadar sık görmesemde ara sıra görüyordum. Gittikçe sıklaşan bu durum beni ürkütmeye yetiyor hâttâ artıyordu bile. Herkes ayakta beni bekliyordu, yanlarına gittiğimde toplanmış ve ormana doğru yol almıştık. Ormanın derinlerine gidiyorduk arkadaki zayıf ve cılız adının Moobin olduğunu öğrendiğim kişi, arkada korktuğu için garip garip sesler çıkarıyor, yanındaki saejoon'uda korkutuyordu.

"Arkadaki alfa cidden ödlek çıktı. Omega olmama rağmen ben bile korkmuyorum." Hafif bir kıkırtı ile karşılık vermiştim konuşmasına. "Düşünsene alfanın eşi oluyor ve bu durumu görüp onunla ayrılıyor." Jimin ise bu sefer sesli bir kahkaha atmıştı. Bütün gözleri üzerimize toplamayıda başarmıştı. Susması için kolunu çimdiklemiştim ve bu yüzden hafif tıslama bırakmıştı havaya. Sonrada zaten ne ben ne grup hocası veya başka biri konuşmamıştı.

Güneş hafif batmaya başladığında grup durmuş ve çadırlar kurulmuştu. Ateş yakılmış, etrafında toplanılmış yemek yiyorduk. Grup şefimiz "Şu an en iyi korku hikayesi giderdi." Demişti ve onu herkes onaylamıştı tek kişi hariç Moobin.

"Bu bir Viking efsanesi 1050 yılında, Viking Şefi Gaddar Gudbrand'ın 20 gemiyle Normandiya'yı yağmalamaya gittiği ve bir manastırda gizli bir mağrada keşişlerin tüm uyarısına rağmen girmiş ve cehennem tazısını serbest bırakmıştı. Hatta onu dönüşte gemisine almıştı belkide evcil hayvanı yapacaktı? Ancak gemi Norveç'e vardığında tüm Vikinglerin ölmüştü. Nedeni ise vahşi Viking kurdunun öldürmesiydi nâmı değer cehennem tazısı. Sonrasında ise İskandinavya ormanlarına gelişini anlatan bir efsane. Üstünden yıllar yıllar geçmesine rağmen hâlâ gizemini koruyor. Bu hikayeyi dilden dile değiştiren ve o kurtun mutasyona uğradığını veya cadı tarafından lanetlendiğini söyleyen bir kısım insanlarda var. Ama ben en güvenilir olanlarını anlattım. Sakın korkmayın İskandinavya nerde biz nerdeyiz endişelenmeyin. Hem zaten doğruluğu tartışılır cinsten bir hikaye bu."

Moobin titrereyerek dinlemişti hikayeyi. "Korkma Moobin biz şuan Koredeyiz İskandinavya nerde biz neredeyiz öyle değil mi ama?" Herkes onaylayan mırıltılar çıkarmıştı. Arkada fingirdeşen Jaehyun ve seajoon aralarında Moobin bulunmak üzere kamptan ayrılıp uçurumun yanına gitmişi.

Biz kampta eğlenip gülüşüyorduk. Yaklaşık bir saat kadar geçtikten sonra Moobin koşturarak ve korku içinde bize doğru gelince ilk başta telaşlanmamıştım. Ama omzundaki kocaman pençe izini görünce nevrim dönmüştü. Grup şefimiz Moobin'e sakin olması adına teselli veriyordu. Sonra ise Moobin olanları ağlayarak anlatmaya başlamıştı bize. Grup hocamız ve biz onu pür dikkat dinlemeye başladık.

(Flackback)

Yazar anlatım.

Jeahyun ve Seajoon el ele tutuşarak bir patikadan geçmiş, uçurumun kenarındadaki ağaca oturmuşlardı. Moobin ise onları rahatsız etmemek için yanlarında biraz uzakta kendi halinde takılıyordu ve kulaklıkla müzikçalardan müzik dinliyordu. (Her ne kadar yasak olsada bir şekilde müzikçaları kendi yanında tutabilmişti.) Jaehyun ve Seajoon konuşurlarken aralarında yakınlaşma başlamıştı. Tâki kurtun hırlama sesini duyuncaya denk Seajoon korkudan geri geri giderken uçurumdan aşağı doğru düşmek üzereydi ve onu son anada Jaehyun onu tutmuştu ama ne nafileydi ki...

The Demons Of HellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin