Bölüm 8

259 11 12
                                    

Yeni bölümle merhaba!! Bu bölümde yeni karakterler Toprak ve Ömürde varr.
İyi okumalar💓

**
Ercan'dan;
Ahmet'in evinin önüne gittim. Biraz bekledim aman çıkmadı. Dayanamayıp kapıyı çaldım. Kapıyı annesi açtı.

Ercan: Günaydın efendim acaba Ahmet çıktı mı?

Annesi: O erkenden çıktı oğlum, dedi.

Ahmet benden kaçmak için mi bunları yapıyordu bir türlü anlayamamıştım. Ahmet'in orda olmaması ile hayal kırıklığıyla evinden ayrıldım. Okula gittiğini umut ederek okula doğru yürümeye başladım.

Okula geldim Ahmet ordaydı kızların yanında bahçede oturuyorlardı. Sanırım Ahmet'i teselli ediyorlardı. Toprak beni gördü ve kızlara birşeyler söyledi. Ahmet bana baktı. Gözünden hayal kırıklığı yaşadığını anlayabiliyordum.

Yazar'dan;
Toprak: Kızlar Ercan geldi biz gidelim

Sojin: Evet bi konuşsanız iyi olur

Ömür: Hadi kalkalım

Kızlar kalıp okula girdiler. Ercan Ahmet'e doğru yürümeye başladı, gelip Ahmet'in yanına oturdu.

Ercan'dan;
Ahmet yüzüme bakmıyordu ama birşeyleri söylememi bekliyor gibiydi.
Hemen söze girdim.

Ercan: Özür dilerim Sevgilim bunları baştan söylemem gerekiyordu.

Ahmet: Keşke herşey özür dilemekle bitseydi keşke yaşananlar unutulup gitseydi, keşke.

Ercan: Biliyorum bana kızgınsın, kırgınsın haklısında. Ama sana herşeyi anlatmama izin ver, dediğim an zil çaldı.

Ahmet: O zaman öğle arası konuşuruz şimdi okula girelim, dedi.

Beraber sınıfa doğru sessizce yürüdük. Derse girdik. Kızlar Ahmet'e kaş, göz haretekleriyle ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorlardı. Ahmet sadece dudağını yukarıya doğru kıvırdı. Sıramıza oturduk ders başladı.

3 Saat sonra;

Dersler bitmişti öğle arası zili çaldı. Herkes dışarı çıktı. Ahmet'e tam dışarı çıkacaken "konuşmayacak mıyız?" dedim. Bana döndü, başına salladı. Beraber okulun karşısındaki kafeye gittik, boş bir masaya geçtik. Hiç uzatmadan konuşmaya başladım.

Ercan: Tekrardan özür dilerim böyle olmasını istmezdim o kız sana ne anlatı bilmiyorum ama inan bana ben seni gerçekten çok seviyorum daha önce kimseye böyle bağlanmamıştım kimseye sana ağışık olduğum gibi olamamıştım lütfen affet beni bebeğim sana herşeyi başından anlatmalıydım üzgünüm.

Ahmet: Benden önce bir ilişkin olması beni kırmadı kırmazda ama keşke bana önceden eşcinsel olmadığını bir kızı öylece yüz üstü bırakıp gittiğini söyleseydin belki böyle olmazdı, dedi.

Kendimi daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Hem üzgünümdüm hemde korkmuş ya Ahmet beni bıraksa işte bu düşünce benim tüm vücudumu korkuyla sarmıştı.

Ercan: Beni affedebilecek misin sevgilim? diye sordum.

Ahmet: Bilmiyorum ne diyeceğimi bilmiyorum biraz yanlız kalıp düşünmem gerekiyor, dedi.

Haklıydı biraz düşünmesini gerekiyordu.  Birşey diyemedim sadece başımı sallayıp onayladım. Sol kolumdaki saatime baktım öğle arasının bitmesine 15 dk. kalmıştı Ahmet'e de söyledim kalkıp okula gittik.

4 saat sonra;

Öyle yada böyle okul bitmişti. Ahmet'in sırası arka tarafta kapının yakınındaydı. Arkamı döndüğümde Ahmet sırasında yoktu hemen bana gözükmeden gitmişti.
Benden sürekli kaçıyordu.

Benimde okul çıkışı yapacağım birşey olmadığı için eve gitmeye karar verdim. Tam sınıftan çıkacakken İlay ve Toprak kolumu tutular. Beni bir hışında kapıdan içeri çektiler ve kapıyı kapatılar. Ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyordum. Toprak birden bağırarak konuşmaya başladı.

Toprak: NE OLUYOR OLM SEN BU ÇOCUGU SEVİYORSUN AMA NEDEN SÜREKLİ ÜZÜYORSUN AMINA KOYİM!

İlay: TOPRAK HAKLI ÖĞLEN KONUŞMADINIZ MI NE OLDU NE DEDİN O NE DEDİ ARANIZI DÜZELTİN ARTIK!

Ercan: SESLİ KONUŞMAYI BİR BIRAKIN!

Yazardan;
Ercan daha da bağırınca birden içeri Narin dalıverdi. Ercan'ın ağzına hafifçe vurdu.

"Olm sesiz olun hocalar hâlâ burda olduğumuzu görürlerse s!k!l!r!z kızlar sizde yavaş" diye bir uyarıda bulundu.

Ercan: İyi tamam tamam size anlatıcam öğlen konuştuklarımızı şimdi...

Ercan öğlen kafede konuştukları şeyleri  kızlara teker teker anlatı.

Ercan'dan;
Biraz düşünmem lazım dedi bende sadece tamam dedim haklı düşünmeye ihtiyacı var

Toprak: Bu kadar mı yani yarım saat bunu mu konuştunuz?

Narin: Başka konuşacakları ne var Toprağım

İlay: Kesin sesinizi Ercan şimdi sen eve git tamam mı ama telefonunu açık tut ben sana haber vericem

Ercan: Neyi haber vericen İlay?

İlay: Sen sadece dediğimi yap hadi

Ercan: İyi ne yapacaksanız anlamadım neyse görüşürüz!

İlay'ın dediği şeylerden pek birşey anlamamıştım ama onu dinlemeyi tercih ettim. Okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım.

Yazardan;
Narin: İlay ne oluyor neydi bu şimdi?

Toprak: Aynen neydi?

İlay: İzin veriseniz anlatayım bebikolarım

Narin: İyi anlat bakalım

İlay: Şimdi kızlar ben akşam eve gideyim bir WhatsApp gurubu açayım orda diğer kızlara da haber vereyim beraber size detaylıca anlatırım

Toprak: O zaman eve gidelim hadi hava kararmak üzere annem merak eder

Narin: Hadi, gidelim

**
Aklımdan çok güzel şeyler var ayy çok heyecanlıyım diğer bölümü saat gece 1, 2 gibi atarım hadi görüşürüz! 💞



(E'⁠3⁠)⁠♡⁠(⁠ε⁠'A)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin