Belirli bir gün ,belirli bir zaman,belirli süsler.Herşeyin belirli olduğu bir dünya.Ne kadar kötü değil mi?İşte bu benim hayatım. Merhaba ben Azra.Bu adaletsiz dünyada hayatta kalmaya çalışan Azra.
"Azra!!"ürkerek uyandım.Rüyam hayel edilemicek gerçek olamicak şekilde güzeldi.Beni bu evden bu kuratarıyordu. Yeşil gözleri vardı.Sadece gözlerini görmüştüm. Öyle bir parlıyordu ki gözleri umut vardı."Azra!Buraya gel.Hadi ama beni sinirlendirme güzel kızım."Korkuyordum, nefret ediyordum. O adamın yanına gitmek, acı çekmek istemiyorum.Ama onu daha fazla bekletirsem kollarıma , bacaklarıma ,ruhuma... daha fazla acı gelicekti.Yanına gittim çenemi zorla gererek gülümsedim.Böyle anlardan nefret ediyorum.
"Sonunda geldin.Evden gidiyorsun seni en iyi ortağımız olan Kora'nın ekibine gidiceksin."Ne oluyordu? Babamdan kurtuluyormuydum. Ama Kora denen adamın iyi olduğu yada ekibinin iyi olduğu ne makuldü. "Tamam,Baba" "Eşyalarını al ve hazırlan "
Gülümsiyerek "Ve o lanetli geçmişini, kişiliğini ve benim sana yaptıklarımı hafızana kazı" Öyle gururla söylüyordu ki.Yukarı çıktım söylediklerini unutmak istedim.10. yaşımı, 7. yaşımı en çok korktuğum 12. yaşımı bütün yaşlarımı unutmak istedim.Eşyalarımı topladım. Yaralarımı fondatenle kapattım.Yanıma birkaç kıyafet aldım ve gözlerim hilal kolyeyle buluştu.
Annemin kolyesi... O kolye canımı çok yakıyordu. Annem beni bırakıp gitmişti. Beni onla yanlız bırakmıştı. Ama onu şuçluyamazdım. Haklıydı böyle bir çoçuğu kim sevebilirdi. Yinede kolyeyi aldım onca acıyı hatırlatıyordu. Kolyenin sivri ucuna dokundum. Hızlıca kolyeyi takarak aşağı indim.Dışarı çıkarken babama baktım. Yüzünde sıfır dıygu vardı. Elini kaldırınca korksamda tepki göstermemeye çalıştım.
Birden elime bir mektup tutuşturdu. Hınzırca gülümsedi.Dışarı çıktım. Uzun denilenebilecek bir adam telefona bakıyordu. Muhtemelen Kora dedikleri adam buydu. Geldiğimi fark edince telefondan kafasını kaldırıp bana baktı. Haraket etmeden gelmemi bekledi yaklaştığımda arabanın kapısını hafifçe açtı. "Azra Yıldırım BELİRSİZLİĞE HOŞ GELDİN!!" Gülümsedim Belirsizlik tuhaf ve hoş bir isimdi.
Arabaya bindim. Yola çıkmaya başlamıştık. Ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladım. "Beni neden istediniz." "Senin gibi yetenekli bir şuikasçiyi yanımda istiyorum. "
" Görev ne peki?" " Görevin ekibime bağlı olarak değişicek."Huzursuzca kafamı yola döndüm. Yağmur yağmaya başlamıştı. Suikastçi olmak ne kadar hoş bir kelime. Uzun bir yolculuktan sonra Kora "Vardık ."Elim kolyeme deydi. Cesaret veriyordu sanki. Arabadan yavaşça indim. Karşımda tam 5
kişi vardı. Hepsi gözlerini bana dikmiş bakıyordu.
Kora birden " Yeni üyemiz Azra Yıldırım"
YOU ARE READING
BELİRSİZ
AdventureAzra Yıldırımın küçüklüğü ihanet edilerek , ruhu parçalanarak , şiddet görerek , pis eller deyerek geçmişti.Yetimhanelerde dövüşü ve binlerce şeyi öğrenmişti. Ama hâlâ bir kişiye karşı savunmasızdı.. Azranın günleri bir cehennem azabı gibi geçiyor...