Çığlık atarak uyanmıştım.Kolyemin sivri ucuna dokundum. Her yer karanlıktı. Rüya olduğunu anladığımda rahatlasamda hâlâ korkuyordum.
Elimi telefona uzattım. Saat 03.30 gözüküyordu. Acaba kimse sesimi duymuş muydu? Umarım kimse duymamıştır.
Yavaşça ayağa kalktım. Hiç bir şey göremiyordum. Işığı açıp su aramaya koyuldum. Odada su bulamayınca aşağı indim. Çesmeden bardağa su doldurup dışarı kapının önüne oturdum , rüyamdaki gibi. Nefesimi dışarı verdim. Ayı izledim onun kadar hür ve parlak kalanilecek miydim?
Aklıma babamın elime tututuşturduğu mektup geldi. Onu okumaya hazırmıydım bilmiyorum. Sanırım aslada hazır olmicakdım.
Gözüm motosiklete kaydı. En son hatırladığım gözlerimin kapandığıydı. Emre beni yatağıma kadar taşımış olmalıydı. Sonra ona teşekkürler ederdim. Elimdeki suyu uzun uzun içtim.Suyumu bitirip içeri girdim. Bardağı tezgaha koydum.
Odama çıkmaya gittim.Emre'nin odasının kapısı açıktı. İçeriye bir göz gezdirdim.Odada gözükmüyordu. Bu saatte nerdeydi acaba?
Neyim ben sevgilisi mi?
Napayacağım nerde olacağını deyip omuz silktim. Odama doğru çıktığımda birisine çarptım.
Yeri boylicaktım ki belimde bir el hissettim.
Ve o koyulaşmış yeşil gözleriyle buluştu gözlerim. "Azra? Odamın önünde ne yapıyorsun?" elini belimden çekip beni ayağa kaldırdı."Şey su içmek için aşağı inmiştim. Yukarı çıktığımda kapını açık gördüm orda mısın diye bakmıştım." bu karanlıkta bile onun gülüsünü ayırt etmiştim.
Emre aşağıyı işaret etti. " Dışarı çıkıp hava almaya ne dersin?" "Aslında fena fikir değil." dedim ve aşağı inmeye başladık.
Motosiklete binerken Emre " Düş arkama Kleopatra." gülümsedim. " Düş önüme Sezar." birlikte sırıttık. Beline sarıldım yine nereye gittiğimizi bilmiyordum ama niyeyse içimde Emre'ye olan ayrı bir güven vardı.
Emre " Geldik Kleopatra." motosikletden yavaşça indim. Yeşillik bir alana gelmiştik. Çiçeklerle doluydu her yer . Minik bir kafesi vardı. "Burası neresi Emre?" bir süre düşündü." Kafamı dağıtmak için geldiğim bir yer." burası tam kafa dağıtmalık bir yerdi dediği gibi."Azra seninle bir oyun oynayalım mı?" "Olur nasıl bir oyun," "Şimdi şu çimenlik yeri görüyormusun oraya uzanıcaz ve birbirimize kimseye söylemediğimiz bir şeyi söylicez." Bana bu kadar güveniyor muydu? Bu beni sevindirmişti.
Oraya doğru gidip uzandık. "İlk sen başla" dedim.
"Imm annem ve babamı öldürüp bana zorla izletmişlerdi."Kanım donmuştu bunu öyle bir sakinlikte söylemişti ki.
"Bunu sana kim yaptı!?"
"Sıra sende." Nefesimi bıraktım.
" Babam tarafından yıllarca tacize uğradım."Sanki yıllar sonra nefesimi bıraktım birisine söyleyebilmiştim. Onca bilen kişi gibi oda bana o gözlerle mi bakıcaktı. Emre birden hiç görmediğin bir kızgınlıkla bana baktı.
" O adamı öldürmemi ister misin?" O an ne yapacağımı bilemedim sadece baktım.
Hafifçe gülümsedim.Bazı gülümsemeler bir sürü anlam taşırdı. Ama gülümsemelerin anlamını sadece acıları olan anlardı.
"Sıra sende." onun yaptığı gibi yaptım. O adam benim yaramı oluşturan kişiydi. O ölsede ölmesede hiç bir şey değişmicekti. Neden o adamı öldüremiyordum.
Neden onun yanına gidiyordum. Kurtulmak istiyordum ama her seferinde onun yanına gidiyordum.Sanırım bu yüzden asla kurtulamayacaktım.
"Azra her sana dokunduğumda korkman veya elimi kaldırdığımda kafanı eymene dayanamıyorum. Herkesi öldürebilecek bir suikastçısın ama ona karşı savunmasız olmana dayanamıyorum."
Haklıydı herkese gücüm yeticeğinin gayet farkındaydım babamı öldürebilirdim gözümü bile kırpmadan ama bu beni korkutuyordu geçmişimi unutmak kendimi affetmek istemiyorum.
"Babam öldürebilirim ama.. ama kendi geçmişimi unutmak affetmek istemiyorum."
" Azra kendi suçun yokken neden kendini affetmek istemiyorsun."
" Emre ben hiç bir zaman iyi biri olamayacağım istesem bile. Ben bir katilim birsürü insanı öldürdüm. İstismara uğradım. Hırsızlık yaptım ben iyi biri değilim Emre."
"Kötüler bazen zorunda kalmış iyilerdir. Sende öylesin Azra zorunda kalmış bir iyisin. Bu gruptaki herkesin kendimi affetmesini sağladım bütün yükü üstlendim. Seninkinide üstlenmeme izin ver."
" Emre ben ben korkuyorum yapacaklarımdan babamın beni bulmasından. Ben annemin bile sevmediği bir çocuğum senin beni sevmen için bir sebep yok."
Gözlerim buğulanmıştı annesinin bile sevmediği bir kız. Benden hep nefret etmişti.Bana hamile kaldığında düşürmek için her şeyi denemiş ama başaramamış.Beni öldürmeye çalışmıştı ama onu hâlâ seviyorum. Babam yüzünden psikolojisi bozulmuştu ve ben 1 yaşında kendini keserek intihar etmişti.
Sessizce ayağa kalktım. " Artık gidelim mi? Hava soğumaya başladı. " Oda ayağa kalktı. Motosiklete bindik bu sefer kimsenin konuşası yoktu. Yine sarıldım ona.
Acaba Emre beni koruyabilirmiydi üstümdeki yükü alabilir miydi? Alsa bile ona yük olmak istemedim. Kimse beni koruyacak kadar sevemezdi. Emre sessizliği bozup
"Azra seni herkesden korumamı ister misin?"" Emre sana yük olmak istemiyorum."
"Bana yük olmuyorsun bunu isteyen benim."
"Sana güvenebilir miyim?"
"Herkesden çok bana güven Kleopatram seni koruyacağım."
İlk defa o kadar içten gülümsemistim ki. Ona bütün gücümle sarıldım. Beni bırakıp gitse bile bunun için ona hep minnettar olucaktım.
Eve geldiğimizde üstümdeki bütün yükler kalkmış gibiydi. İçimde öyle bir güç hissettim ki. Yeniden doğmuştum bir melek gibi. Gözlerime ışık gelmişti. Emre baktım." Her şey için bugün için teşekkürler." Yeşil gözleri koyulaştı ve tebessüm etti. "Her zaman senin yanında olacağım. Birbirimizden nefret etsek bile." Ona doğru yaklaştım. Ve yanağına bir öpücük kondurdum." Sana her şeyden çok güveniyorum Sezar." dedim içtenlikle. Artık güvendiğim birisi vardı. Beni seven birisi...
Yukarı doğru çıkarken parmak uçlarımı duvarda gezdirdim. Işıkları açtım tekrar ve çekmeceye doğru ilerledim. Yazmaya başladım
08.04 .2019
Bugün bir çocuğun güldüğünü hissettim
Bugün bir çocuğun güvenecek birisi olduğunu öğrenmesine sahit oldum.
Bugün bir çocuğun tekrar doğusu gerçekleşti.
Bugün bir çocuğun gözleri umutla parladı.
Bugün bir çocuğun yükleri azaldı.Sadece Azra....
Kağıtları çekmeceye koydum. Yatağa uzandım huzurla. Kolyenin sivri ucuna dokundum. Gülümsedim ve uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.Bir sürü yorum yapmayı vw oy vermeyi unutmayınn✨
Sevgilerle canımın içi okurlarım...
YOU ARE READING
BELİRSİZ
AdventureAzra Yıldırımın küçüklüğü ihanet edilerek , ruhu parçalanarak , şiddet görerek , pis eller deyerek geçmişti.Yetimhanelerde dövüşü ve binlerce şeyi öğrenmişti. Ama hâlâ bir kişiye karşı savunmasızdı.. Azranın günleri bir cehennem azabı gibi geçiyor...