Koltukta oturmuş televizyon izliyordum çünkü bu lanet olası evde yapıcak başka bişey yoktu.
Ateş önemli bi işi olduğu söyleyip gitmişti. beni ise kapıda onlarca koruma ve hemen yanı başımda duran bana verdiği son model telefonla yalnız bırakmıştı.
sıkılıp telefonu elime aldım arıycak kimsem yoktu edindiğim arkadaşlıklarım hep kısa sürmüştü çünkü onlar hep biyerlere gitmek isterdi bense sürekli ders çalışırdım
rehbere girdiğimde tek bi kişinin kayıtlı olduğunu gördüm.
SEVGİLİN
buna hiç şaşırmamıştım ona sevgilim falan diye seslenmemi beliyorsa daha çok bekleyebilirdi.
Canım çok sıkıldığı için mutfağa girdim tezgahta ismini bilmediğim bi ablanın bana hazırladığı yemek duruyordu yetiştirme yurdundan eve dönünce Ateş gitmiş ve yemeğimi yememi söylemişti
yemeğimi yedim çünkü ateş'ten azar işitmek istemiyordum daha sonra apartımda yaşarken hep yaptıgım annemin tarifi olan keki yapmaya başladım heryer batmış olabilidi ama fırından çok güzel kokular geliyodu kek pişince abla eve yine gelmiş ve akşam yemeği için yemek hazırlamıştı benimle hiç konuşmuyordu kesin ateş konuşmaması için onu uyarmıştı
çünkü ablayla konuşursam ilk sorucağım şey buradan nasıl kaçabilirim, olucaktı
sadece ablaya yemekleri servis ettikten sonra yaptığım kakoğlu kekide sevis etmesini söyledim ateş yemek yapmamı yada servis etmemi istemiyordu.
zil çaldığında kapıyı açtım karşımda ateş duruyordu içeri girdiğinde bana sarılıp anlıma ve saçlarıma öpücük kondurdu
"seni çok özledim" şu an çocuk gibiydi
"Ateş bey sofra hazır"
arkadan gelen sesle kapıyı örtüp, elimi tuttu sofraya oturdu ve çorbasını içmeye başladı bense kaşıkla oynuyordum
"yemeğini ye sevgilim"
"aç değilim" dedim ateş bana doğru dönüp kaşığımı çorbama batırıp ağzıma doğru götürdü "ye" ağzımı açıp bana yemek yedirmesine izin verdim bi kaşık daha uzattığında başımı yana doğru çevirdim "kendim yiyebilirim " dedim
"yeseydin ozaman şimdi yemessen cezasını çekersin arven" ne cezası ? neyden bahsediyo bu daha fazla kızmaması için bana çorbayı içirmesine izin verdim sonunda yemekler bittiğinde otuzlarında olan abla yaptığım keki masaya meyve suyuyla birlikte getirmişti ben iştahla kekimi yerken ateş
"sen mi kek istedin?"
diye sordu tek kaşı havaya kalktı
"ben yaptım" dedim sonra dediğim şeyi fark edip ona baktım ağzımdan kaçmıştı umarım kızmazdı
"neden sen yaptın? tuğba hanımdan isteyebilirdin"
"şey annemin tarifiydi bu kimse annem gibi yapamaz ama ben onun yaptığına benzer yaptığımı düşünüyorum ve evde çok canım sıkıldı yapıcak başka bişey bulamadım" diye açıkladım keke bakıp
"sen yapdıysan zehir olsa yerim ama yemek yapıp yorulmanı istemiyorum güzelim" elime öpücük kondurup kekten bi ısırık aldı.
"beyendin mi?" diye heycanla sordum
"sen yaparsında beyenmez miyim güzelim" yanağıma bi öpücük kondurdu elimi tutup üst kata çıkardı yatak odasına geldiğimizde banyoya girdim serinlemek adına banyo yapıp, dişlerimi fırçaladım, vücuduma havlu sarıp banyodan çıktım.
giyinme odasına girdiğimde ateş üstü çıplak elleri ise pantolonunu çıkarmak adına düğmesine gitmişti karşımda üstü çıplak
duruyordu odadan çıkmak adına arkamı döndüğümde kolları arkadan belime dolayıp bana sıkıca sarıldı nefesi boynumu yakıyordu
bonuma öpücükler kondurmaya başladı "seni çok özledim" diye fısıldadı
öpücükleri boynumdan omuzlarıma doğru kaydı yerimde kıpırdanıp ondan kurtulmaya çalıştım
"bırak beni" dedim sert çıkan sesimle "asla"dedi
omuzlarımdan tutup beni duvara yasladı baş barmağıyla çenimi tutup kaldırdı "karım olucaksın buna alışmak gerek"
"karın falan olmıycam"diye bağırdım
"öylemi?" diye sordu "öyle"dedim
"seni yetiştirme yurduna neden götürdüğümü biliyormusun?" kaşlarımı çattım "beminle evlenmessen yada istediklerimi yapmassan ordaki bütün çocuklar ölür arven!" sesi sert çıkmıştı yutkundum. Böyle bişey yaparmıydı gerçekten? bu kadar kötü kalpli bi insanmıydı?
"yapamassın" dedim korkudan gözlerimden yaş geliyordu "yaparım arven senin için herşeyi yaparım senden başka kimseyi önemsemiyorum "dedi
başımı iki yana salladım "küçücük çocuklara bunu yapamassın onlar daha çocuk onların bi suçu yok"
gözlerimden yaşlar geliyordu "onlara oyuncaklar götürdün,sarıldın madem onları öldürecektin neden bunları yaptın?"diye sordum bu kadar kötü birisimiydi?
"sen çocukları seviyordun belki benide seversin diye yaptım.Arven ben kötü birisiyim düşünemiğceğin kadar çok insan öldürdüm hemde gözümü kırpmadan eğer sözümü dinlemessen orda gördüğün çocukların hepsi ölür şimdi uslu bı kız ol ve sözümü dinle"
gözlerine sinirle bakıyordum eliyle göz yaşlarımı sildi "eğer uslu durusan onlara zarar gelmez onların hayatı senin elinde bu yüzden davranışlarına ve sesinin tınısına dikkat et sevgilim"
bakışları vücuduma kaydı gözünde öfke gitmiş yerine şehvet almıştı kararmış gözleriyle dudaklarıma bakıyordu "ateş"dedim uyararcasına, kısık sesle "karşılık ver" bu bir emir cümlesiydi
konuşmama izin vermeden dudalarıma yapıştı alt dudağımı ısırdığında ağzına doğru inledim inlememle dudaklarımı daha
hızlı öpmeye başladı üst dudağımı yalayarak dilini ağzımın içine itti dili ağzımda keşfe çıkarken kalçarımı sıkıp beni havaya kaldırdı ve ayaklarımı beline doladı kendini bana bastırıp duvarla beni arasına sıkıştırdı
bu hareketiyle havlu kalçalarıma kadar sıyrıldı ellerimi ensesine çıkarttı ve ensesini sıkı bi şekilde tutmamı istediğini belli etti kendini tekrar çok güçlü bi şekilde bana bastırdığında sertliğini hissettim.
elleri rahat durmayıp havlunun açıkta bıraktığı bacağımı okşamaya başladı nefessiz kaldığımda başımı yana çevirip dudaklarımızı ayırdım.
hızlı hızlı nefes alıp veriyordum o ise boynumu öpmeye başladı boynumu ısırınca acıyla inledim ısırdığı yeri öpüp yaladı bir eli hâla bacağımı okşarken diğer eli havlunun ucunu sıkıştırdığım koltuk altıma geldi ve havlunun ucunu serbest bırakmak istediğinde elimi elinin üzerine koydum"ateş"diye fısıldadım yorgunlukla
"çok uykum var lütfen uyumak istiyorum" dudaklarıma bi buse kondurup belimden tutup beni aşağı indirdi
"üstünü giyin gel seni yatağımızda bekliyor olucam sevgilim"
odadan çıktığında üzerime pijamalarımı giyip, giysi odasından çıktım yatak odasında beni bekleyen ateş'in yanına uzandım arkadan belime sarılıp saçlarımı koklayıp öpücükler kondurdu. Onun kokusuyla uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR
Random"seni ilk defa annemle,babamı mezarını ziyaret ettiğimde gördüm annenin tabutunu mezara yerleştirmiş gömüyolardı anneni gömen adamlar dışında cenazeye gelen kimse yoktu" koltuğa yaslanıp tavanı izlemeye başladı "deli gibi ağlıyodun çığlıkların ağaç...
