7.BÖLÜM-ÖLÜM

345 39 139
                                    

Bu bölüm diyerlerine göre daha uzun 3489 kelime umarım beyenirsiniz keyifli okumalar :)




Gözlerimi açtığımda yanımda olmasını beklediğim kişi yoktu yatakta oturur pozisyona geldiğimde üzerimdeki pijamaları farkettim. Burada Ateş ve benden başka kimse olmadığı için üstümü Ateş değiştirmiş olmalıydı onun vücudumu görmüş,dokunmuş olma olasılığı midemi bulandırdı nasıl olurda bana dokunurdu? bunu yapmaya hakkı yoktu. Bu resmen tacizdi.
Sinirli bi şekilde ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım ve odadan dışarı çıktım. Merdivenlerden inerken aşağıdan burnuma yemek kokuları doluyordu. Merdivenlerin sonunda durduğumda Ateş'in yemekleri masaya yerleştirdiğini gördüm. Küçük bi mutfak vardı mutfakla salon birleşikti. Üst katta ise yatak odası, Ateş'in benim için hazırladığı kitap odası ve banyo vardı.
Ateş arkasını döndüğünde beni gördü. Ve o an üst kısmının çıplak olduğunu kaslarının tamamen ortada olduğunu ve üstünde sadece önlük olduğunu fark ettim bana çekici yandan bi gülüş segiledi

"Artık uyandığına göre günüm aydın güzelim"
onun boş sözlerine göz devirip sinirle konuştum;
"üstümü sen mi değiştirdin ateş?"
sırıttı.

ona doğru yaklaşıp karın boşluğuna yumruk attım

"bana nasıl dokunursun!"sesim yüksek çıkmıştı.
"Sana mı kaldı benim üstümü değiştirmek! bidaha sakın bana doku-"

sözümü bitirmeme fırsat tanımadan duvarla beni arasına aldı. Şaşkınlıkla gözlerinin içine bakıyordum.

"Yakında karım olucaksın ve ben karımın üstünü değiştirebilirim. Ayrıca o dar,rahatsız edici pantolonla uyumana izin veremezdim senin iyiliğini düşünüyorum. Sende kendi iyiliğini düşünüyorsan uslu bi kız olursun."
baş parmağıyla yanağımı okşayıp dudaklarımı öpmeye başladı narin, beni incitmekten korkarcasına öpüyordu başımı yana doğru çevirince benden ayrıldı.

"Yemeğini ye" eliyle masadaki tostu işaret etti.
Aklıma beni yurttaki masum çocuklarla tehtit ettiği gelince sessiz kalmayı tercih ettim. Çocuklara bişey olmasını istemiyordum.
Masaya oturup tostumdan bi ısırık aldım. Ateşte masaya oturmuş beni izliyordu.

"Akşama arkadaşımın yeni açtığı bi clup açılışı olucak odadaki dolapta elbiseler var istediğini giy akşam dokuz gibi gideriz"
başımı sallamakla yetindim tostumu ve meyve suyumu bitirince çoktan yemeğini bitirmiş olan Ateş'e döndüm

"Telefonum nerede"

sessizce cebinden telefonumu çıkarıp verdi. Telefonu açtığımda sati görmemle gözlerim büyüdü saat üç buçuğa gelmek üzereydi
"Ateş beni niye daha erken uyandırmadın " diye sordum. Sınava çalışmadan önce uykuya çok düşkün biriydim ancak sınav stresi annemin ölümü ve çalışmam gerçekleriyle uyumak çok zordu. Uyku düzenim mahvolmuştu.

"Bende geç uyandım zaten güzelim. Kahvaltıyı hazırlayana kadar uyu istedim. Güzel bi uykuyu hakediyorsun uyandırmaya kıyamadım."

gülümseyip yanağıma bi öpücük kondurdu.
Yüzüne ifadesizce bakıp "ben biraz kitap okuycam" diye mırıldandım
ayağa kalkıp.
"peki güzelim "

üst kata çıkıp odaya girdiğimde yüzümde istemsiz bi tebessüm oluştu. Burası huzur veriyordu insana
kitaplıktaki kitapları incelediğimde hepsinin benim okumayı sevdiğim tarzda olduğunu fark ettim. Hatta okuduğum kitaplar bile vardı.
Okumak için bi kitap seçip camın önündeki tekli koltuğa oturdum.
Kitap beni daha ilk sayfadan etkilemişti. Çok sürükleyici ve akıcıydı.

🕯

kitabı yarılamıştım. Elimden bırakamıyordum ama saat sekiz buçuktu hemen hazırlanmam gerekiyordu. odadan çıkıp yatak odasına girdim dolaptaki elbiseler arasından en beyediğimi elime aldım.

ZOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin