Bu hikayedeki kişiler ve olaylar gerçekle alakası olmayıp tamamen hayal ürünüdür.
X
Sokaklar yine dondurucu soğukluğa ve yeryüzü kurşun gibi yağan yağmura şahit oluyordu. Masumiyetini kaybetmiş bu dünyaya kızgındı sanki yağmur.Beyaz kristal tanesi su damlacıklarını değilde kan yağdırmak istiyordu yağışları. Bu yağmurun altında bekledikçe kumral saçlarımı sırıl sıklam ediyordu.Etrafta bir iki sokak lambası dışında heryer karanlığa gömülmüştü. Sadece çok uzaklarda bir kaç evin tek tük ışıkları vardı onlarda birer birer sönüyordu. Kulaklık takmış bir şekilde yağmurun altında ıslanıyordum.
Bir kulağımda bir melodi diğer kulağım ise yağmuru dinliyordu. Islanmak güzeldi arınmışlık hissi veriyordu.Yada doğanın nimetlerinden faydalanma mutluluğu bilmiyorum yinede yağmur bana sürekli olarak bir şifaydı.İnce yeşil Kazak ve altında geniş kot paltonumla buz gibi sokakta meşe ağacın altında ellerini kana bulayan insanları bekliyordum. Yağmur bazılarına nimetken bazılarına kötü bir anı oluşturabiliyordu. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum.
Çünkü dünya basit değildi
Ve de dünya masum değildi ve herkes acımasızlaşabilirdi. Ellerini kana bulayabilirdi. Ve ne yazık ki biz de bu dünyaya ayak uydurmak zorundaydık.Yeşil gözlerim bir kaç adımlık yakınımda duran ve az önce bozduğum cılız sönmek üzere olan ama direnen sokak lambasına takıldı. Fazla zaman geçmiş olacaktı ki lamba karanlığa mücadelesini kaybetti ve kendini tamamen karanlığa gömdü.
Tam o sırada görüş alanıma 5 araba girdi. Hepsi son model ve siyah renkteydi. Arabalar bana yakın yerde durmuşlardı. Araçlardaki tüm adamlar indi. Orta aracın şoförü araçtan indiği gibi hızlıca arabanın arka sol tarafına ilerleyip kapısını açtı. Başka biride şemsiyesi kapının üstünde tutuyordu. İnen kişi 30 lu yaşlarda adının demir güreşçi olduğunu bildiğim lacivert takımlı korkutu bir yüzü olan adamdı.sonra hepsi o adamın çevresinde daire bir şekilde ilerledi bazıların elinde silah vardı.
Çok değil bir kaç dakika sonra da onlara yaklaşan başka bir araç gözüme çarptı. Beyazdı rengi.
Tam önlerine durdu. O araçtanda siyah ceketli yüzünde maskesi olan bir adam indi. Ellerinde iki tane dosyasını tutuyordu.Meşe ağacına yapışmış halde tüm algımı onlara yoğunlaştırmıştım. Maskeli adam elindeki dosyaları demir güreşçi ye doğru uzattı. Demir ise adamlarından birine eliyle komut verdi. Adam dosyaya baktı. İstedikleri o olacaktı ki başıyla mafya güreşçiye olumlu bir şekilde salladı." Benden istediğinizi yaptım. Şimdi sıra sizde. Sizde sözünüzde durup bana istediğimi verin." Oldukça sakin bir ses tonuyla.
Fazla Sakin ve rahat duruyordu. Sanırım onlarla daha öncede hep işbirliği içindeydi.Mafya güreşçi ise yine elini havaya kaldırarak adamlarından birine komut verdi. Ve biri elinde bir çantayla gelip maskeli adamın önde açtı. İçinde para vardı. Parayı maskeliye uzattı. Parasına iyiden iyiye ağzının suları akana kadar bakan maskeli adam para dolu çantası eline alıp demir e döndü.
" Afferin iyi iş çıkardın. Ama ortalıkta kaybolma sana işimiz daha çok çıkacak." Demir elinine bir sigara alıp ağzında yaktı.