Bu hikayede geçen kişiler ve olaylar gerçekle alakası olmayıp tamamen hayal ürünüdür.
X
Hayat bir savaştan ibarettir. Dünya bu savaşa bir mekan, ölen binlerce masum insanlar kurban , bizlerse bir seyirci. Zaman böyle işler aslında biz farkında olmasak bile. Bu zamana uymaksa bize verilen tek kural. Ne sinir edici bir durum öyle değilmi. İşte dünya böyle bir yerdir. Burada en acıklı hikayeler yatar. İmkansızlık, hüzün, öfke, ayrılık, yarım kalmışlık bastığımız bu toprakların altındadır. Bizde bunu bilmeden bir gün bir gün demeden önümüze bakarız.
Oysa bizimde bedenlerimiz toprağa karışçağını unutmuşuz. Bu savaşla nefes alan dünya bunu bize unutturdu aslında.
Kader der bazıları. Dünya bir kader, bazen bir sınav bazen bir şanstır. Ama ne değildir bilirmisiniz. Huzur.
Huzursuz bir mekanda ne bekleriz ki hayatlarını öğrendiğimiz insanlar hangi ortak duygudan bahsetmezler sizce. Huzur. Doğru bildiniz yine. Huzursuz dünyada yaşamaktayız. Göze aldığımız binlerce duyguyu es geçip sebepsizce nere gittiğimizi bilmeden yaşarız. Kendimize saygımızı azaltmaz mı bu sizce. Savaş ne geçmişte ne gelecekte nede bugünde bitmeyecek. Savaş insanlar var olduğu müddetçe devam eder. Ve bize kalacak tek şey ise hüzün ve umutsuzluk olacağıdır.Operasyon..
Başkomser mafya demirin mekanın önünde ekibini dörde bölmüştü. Mekanın sağ tarafında poyraz fatih ve devin sol tarafında ömer nehir ve kağan arka tarafında ise Zehra Ferit ve Hazar başkomserden anı komutla saldırmak için pusuda yatmış bekliyorlardı. Ev oldukça geniş ve uzundu. İçeriye beş on araba rahatlıkla sığar cintendi.Evin arkasında sağında ve solunda kapılar bulunmaktaydı. Bunlar içerden birinin çıkmasını yada girmesini engellemek için adamlarla etten duvar örülmüştü. Başkomser ekibini bu yüzden ayırmıştı. Mafyaya ön kapıdan saldırsalardı arka kapıdan kaçabilirlerdi veya çocukları oradan çıkarabilirlerdi.Geride kalanlar ise mekanın ön taraflarında ama mekandan biraz uzakta olup biten herşeyi izleyen başkomser Duman kara yazgı Berk ve kerim di.
Ekibin eksik kişisi ise komser haydar baştı oda okulla ilgilenmek için operasyona katılmamıştı.
Herkes yerlerindeydi. Etrafını sardıkları binan etrafında fazladan adamlar bulunmaktaydı. Herkes o adamlara ateş açıp içeriye öyle girmeyi düşünüyordu. Fakat başkser Duman kara yazgı içeride çocuklarında bulunduğunu düşündüğü için içeriye dolaylı yollarla sızmaya karar vermişti. Havanın karanlığını hesaba kattıklarında kendileri kolay kolay gözükmeyeceklerdi. Elinde telsizi aldı. Açma mandalına basılı tuttu," 14 90 dinlemede. İçeri sızın."
" Anlaşıldı." Zehra telsizden emri almıştı. Yanında bulunan Ferit Hazar ve diğer polis ekibiyle silahlara susturucu takmışlar ve silahlarını kavramışlardı. Tek tek adamları indirmeye başlamışlardı. Hepsini ıskalamadan indirmişlerdi. Herkes saklandığı alanlardan çıkıp indirdikleri adamların yanına gelmişlerdi. Hepsini toplayıp çimenlerin yada ağaç gölgelerin altına doğru bırakıyorlardı. Bir yandanda etrafa görünmemeye çalışıyorlardı.
" Zehra sence haydar komserim tuhaf davranmıyormu bu son günlerde." Dedi Ferit kaldırdığı dev cüsseli adamı sürüklemeye çalışıyordu.
" Bilmiyorum, beni alakadar da etmiyor."
" Yapma o her ne olursa olsun bizim komserimiz pek ala bizimle çok operasyona katılmamış olabilir ona bişey demiyorum ama yinede komser sonuçta."
" Komser haydar baş şu aralar pek emniyete uğramıyor ama. Amir süleyman bile şüphelenmeye başladı oysa." Hazar son adamıda çalının arasına bıraktı. Önlerinde dar alanda siyah bir kapı vardı. Arka kapıydı burası.
Beyaz evin uzunluğuna ve genişliğine rağmen barkonu bile yoktu oysa dışarda bir ev gibi gözüküyordu. Kapının önüme kadar gelmişlerdi. Kapı açıktı. Zehra Hazara dönüp,
