12. Bölüm

39 4 7
                                    


Hyunjin artık ağlamaktan perişan hale gelmişti.
Şehrin nerdeyse bütün polisleri Felix'i bulmaya çalışıyordu.
Bir haftadır kayıptı Felix. Evet kaçırılmasının üzerinden bu gün tam bir hafta geçmişti.

Lanet olası pislik adam Felix'e neler neler yapıyordu kim bilir...

"Felix, seni çok özledim... Lütfen gel artık evine..."

Hyunjin gün boyu bunu sayıklayıp durdu.

Ağzından gün boyunlar ilk defa farklı bir cümle çıktı;

"Onu evime çağırmasam hiç bir şey olmayacaktı..."

Bir anda kendine yumruklar atarak bağırmaya başladı;

"LANET OLASI HYUNJİN! GERİZEKALI!"

Sn sonunda yakınındaki görevliler onu durdurmuş ve sakinleşmesi için sakinleştirici vermişlerdi.

Hyunjin artık ağlamaktan bayılmak üzereydi. Gözleri şiş ve mosmor olmuştu.

Gelen telefon ile sağlık görevlileri ve Hyunjin irkildi.

Telefon polislerdendi. Ya Felix'i bulduklarını ya da orada bulduklarını ama Felix'in ölü olduğunu söyleyeceklerdi.

"Merhaba ben baş komiser. Kiminle görüşüyorum?"

Sağlık görevlilerinden biri cevapladı;

"Merhaba. Ben sağlık görevlisiyim. Buyurun ne için aramıştınız?"

"Lee Felix, Lee Felix bulundu. Sağlığı yerinde fakat sürekli bir isim sayıklayıp titriyor. Vücudunda bıçak izleri var fakat derin değil."

Komiser tekrar konuştu;

"Şu an kontrol yaptırmak için hastahaneye gidiyoruz."

"Hangi hastane? Hemen gelelim biz de."

Hyunjin hastane kelimesini duyunca çok korkmuştu. Ya Felix'e bir şey yaptıysa o pislik? Ya canını yaktıysa Felix'in?

Sağlık görevlisi konuşulanları Hyunjin'e anlattı ve hastanenin yolunu tuttular.

(Felix-Jeongin)

Felix, dün ona yaptığı iğrenç şeylerden sonra onun yüzüne bile bakmıyordu.
Sadece ağlayıp Hyunjin'in ismini sayıklıyordu.

Odaya Jeongin girdi;

"Güzelim hadi ama. Seni dün gece biraz sevdim o kadar. Bu kadar abartılacak bir şey yok."

"Çık git odadan Jeongin"

"Hayır çıkmıyorum"

"Çık git"

"Sana yemek getirdim güzelim bari onu-"

"JEONGIN SİKTİR OLUP GİT!"

"BANA BAĞIRMA! CANINI YAKARIM FELİX BANA BAĞIRMA SAKIN!"

"SİKTİR OLUP GİT DEDİM SANA! SENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM!"

Jeongin cebinden tekrar bıçağını çıkartıp Felix'in üstüne yürüdü.
Bu sefer ne yaptığını kendi bile bilmiyordu.
Felix zaten el ve ayak bileklerinden yatağa bağlı olduğu için rahat hareket edemiyordu.

"Bana neden bunu yapıyorsun Jeongin?"

"Beni bunu yapmaya sen zorladın Felix."

Jeongin Felix'in yanına oturdu ve bıçağı kollarında gezdirmeye başladı.
Bazen isteyerek bıçağı bastırıyor ve Felix'in koluna kesikler bırakıyordu.

"Sana canını acıtmaktan çekinmeyeceğini söylemiştim güzelim"

Birkaç dakika böyle devam ettikten sonra Jeongin, Felix'i yatakta hala bağlıyken oturur pozisyona getirdi.

"Beni bunu yapmaya sen zorladın güzelim... Özür dilerim..."

Bunu söylemesinin ardından dudaklarına yapıştı. Bu onun için bir özür öpücüğüydü ama Felix için aynısı geçerli değildi. Felix için bu bir özürden çok bir cezaydı.

Felix yatağa bağlı olduğu için Jeongini kendinden uzaklaştıramıyordu. Sadece öylece duruyordu.

Dışardan gelen siren sesleri ile ikisi de irkildi. Jeongin çok korkmuş, Felix ise günlerin ardından ilk defa sevinmişti.

"Sakın çıtını çıkarma. Bir sesini dahi duyarsam seni öldürürüm."

Polislere kapıyı açtı;

"Buyrun? Ne için gelmiştiniz?"

Polisler onun sözünü bitirmesini beklemeden içeriye girdiler ve evi aramaya başladılar. Birisi de Jeongini kelepçeliyordu.

Polislerden biri Felix'in olduğu odaya girdi;

"Komiserim buldum! Bu odada!"

Benim el ve ayak bileklerimdeki ipleri çözüp oradan kaldırdılar.
Polislerle birlikte arabaya bindik ve beni hastaneye götürüp acile kaldırdılar.

Yaralarıma pansuman yapıldı ve kollarım sarıldı.

Arkadaşlıktan Fazlası /HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin