Kendimi iğrenç hissediyordum. Hem fiziksek hem ruhsal olarak çok fazla yaram vardı.Yorgunluk, üzüntü, sinir. Her şeyin yaşanmasına sebep olan Jeongin, sevdiği adamı kurtaramadığı için vicdan azabı çeken Hyunjin ve yaralı Felix.
Hepsi aşırı derecede üzgündü.Jeongin yaptıklarından dolayı kendini tanıyamıyordu ve dört duvar arasına sıkıştığı için üzgündü.
Felix sanki geçen sene de dahil olmak üzere hayatı boyunca yaşadıkları yetmiyormuş gibi kaçırılmış, şiddet görmüştü ve o da bunun için üzgündü.
Hyunjin ise sevdiği, aşık olduğu yani lafın kısası aşkından öldüğü kişi gözlerinin önünde kaçırılırken hiç bir şey yapamadığı için çok ama çok üzgündü.
Hyunjin hemen hastaneye gitti. Çok korkuyordu, hem de çok.
...
Hastaneye geldiler. Hyunjin bir umut Felix'i bulabileceğini düşünerek çığlıklar atıp duruyordu.
"FELIX! FELIX NERDESİN!?"
Sadece bu sesler duyuluyordu hastanenin içinde.
Felix ise yorgunluk acı ve üzüntü ile gözlerini açamayacak kadar halsiz hissediyordu kendini.
Duyduğu seslerle gözleri olabildiğince açıldı.
"HYUNJİN BURDAYIM!"
Hyunjin sesin geldiği yöne gitti. Sonunda Felix'i bulmayı başarmıştı.
Aşkından öldüğü kişiyi bu halde görünce kendini çok kötü hissetti. Ama bir yandan da en azında onu görebildiği için çok mutluydu.
Hemen koşup sarıldı ona.
"SENİ ÇOK ÖZLEDİM FELİX"
Sadece bunu diyebilmişti. Ağlıyordu. Sadece ağlıyordu.
...
İkisi fearful pek fazla ağlamıyordu. İkisinin de sadece gözlerinden yaşlar düşüyordu ama bu yaşlar konuşmaları yerine hçkırıklar getirecek kadar ağır değildi.
"O piç kimdi Felix?"
"Jeongin... Geçen seneki okulumdan."
"E burda ne işi var o zaman? Geçen sene geçen senede kalmadı mı?"
"Her şeyi anlatıcam Hyunjin. Sadece bana biraz zaman ver olur mu?"
"Tabii veririm meleğim. Sen iste yeter."
meleğim.../"Ayrıca Felix? Kaç gündür ortalıkta yoksun ve telefonun benim evimde kalmış ama ailenden arayan soran olmadı. Hiç merak etmediler mi seni?"
"Beni merak edecek bir ailem yok Hyunjin. Zaten onun için tek yaşıyorum. Annem olsa beni merak ederdi fakat babam gözümün önünde annemi öldürdü. Sanırım o şu an cennetten bizi izliyor..."
Sonlara doğru tekrar sesi titremeye başlamıştı. Gözleri dolmuştu.
"Felix ben gerçekten çok özür dile-"
"Özür dilemene gerek yok Hyunjin. Sonuçta sen bunu bana iyi niyetle sordun değil mi?"
(Aradan birkaç saat geçti)
"Hyunjin" dedi Felix.
Hyunjin hemen yanına geldi koşarak;
"Ne oldu Felix? Bir sorun mu var? Bir şey mi oldu?"
"Hayır Hyunjin bir şey olmadı. Sadece sana artık yaşadıklarının anlatmak istiyorum."
Felix Hyunjin'e küçükken babasından şiddet gördüğünü, babasının annesini gözlerinin önünde boğarak öldürdüğünü ve şimdiye kadar hayatı boyunca yaşadığı zorlukları anlattı. Tabii bir de onu bu şeyler yüzünden zorbalayan Jisung'u...
Hyunjin ağzı açık kalmış bir şekilde Felix'i dinliyordu. Kendi kendine düşünmeden edemiyordu;
Bu çocuk yaşadığı onca şeyden sonra hala nasıl bu kadar sevecen ve güler yüzlü olabiliyordu?"Senin adına gerçekten çok üzüldüm Felix. Gerçekten hiç dışarıdan göründüğü gibi değilmiş her şey."
Felix Hyunjin'e yaşadığı şeyleri anlatırken dirseğinin iç tarafına bağlı serum bitmişti ama ikisi de bunu fark etmemişlerdi.
Hemşire içeriye girdi;
"Serumunuz bitmiş. Kendinizi iyi hissediyorsanız işlemleri halledip çıkış yapabilirsiniz."
Felix'in koluna takılı olan serumu çıkarttı ve yara bandı yapıştırıp kapıya yöneldi.
"Tekrardan çok geçmiş olsun. Bir sorun olursa bize ulaşmanız yeterli olur."
Hemşire odadan çıktı.
"Felix?"
"Efendim Hyunjin?"
"Neden anlatmadın?"
"Hangi birini anlatsaydım Hyunjin? Bunlar daha yaşadıklarımın yarısı bile etmez ve bunları bile sana anlatmam saatlerimizi aldı. Hangi birini ne zaman anlatabilirdim ki?"
"En azından o Jeongin denen pis varlığı anlatabilirdin Felix. Seni ondan korurdum."
Mırıldanarak söyledi Hyunjin;
"Gerçi nasıl koruyacaksam..."
"Nasıl yani?" Dedi Felix.
"Nasıl koruyacaksam derken?"
"Eğer ki seni evimde kalman için zorlamasaydım bunların biri bile yaşanmazdı Felix. Bunları yaşamyı sen değil ben hal ediyordum."
"Hyunjin saçmalama. Bunları yaşamayı ne sen ne de ben hak ediyorduk. Bunları yaşamayı sadece ve sadece o hak ediyordu ama tam tersine, yaşatan o oldu."
Hyunjin derin bir iç çekti ve göz yaşlarını içinde tutmaya çalışarak birkaç saniyenin ardından konuştu;
"Ahmm her neyse. Hadi Felix sen de iyiysen çıkıl işlemlerini yapalım da eve gidelim."
"Tamam hadi gidelim Hyunjin"
İşlemleri hallettiler ve hastaneden çıktılar. Felix çok yorgun görünüyordu.
"Felix, senin için de sorun olmazsa birkaç gün sizin evde kalsam olur mu? Hem sen de çok kötüsün sana bakacak biri lazım ve evde tek yaşıyorsun."
"Olur Hyunjin, teşekkür ederim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaşlıktan Fazlası /HyunLix
FanfictionFelix, 10 senedir okuduğu okulundan bir sebepten dolayı ayrılıp başka bir okula geçer. Bu okulunda Hyunjin ile çok yakın arkadaş olurlar ve başlarından hem çok güzel hem de çok kötü olaylar geçer.