(Düşündüğünüz sahnelerin hiç biri olamayacak)
Yaklaşık 15 dakikalık bir araba yolculuğunun ardından eve vardılar.
İkisi birlikte eve girdiler."Hyunjin, çok yorgunum ama şu anodumda tek başıma yatmaktan bile korkuyorum sanırım. Burada seninle birlikte yatabilir miyiz?"
"Tabii Lix, sen iste yeter."
Felix salonun girişinde duran dolaptan iki yastık ve iki pike alıp koltuklara serdi.
Tam kendine serdiği yatağa uzanacaktı ki Hyunjin konuştu;"Felix, eğer sen de istersen bu son günlerde yaşadıklarımızı unutmak ve biraz da olsa kafa dağıtmak için film izleyerek uyuyalım mı?"
Felix film izlemeyi çok severdi. Çok yorgunlu evet ama film izleme fikrine asla ve asla hiç bir zaman hayır demezdi.
"Olur tabii, ne filmi izleyelim?"
"Bilmem. Sen nasıl dersen."
"Bir arkadaşımın önerdiği bir film vardı. İstersen onu açabiliriz."
"Bana fark etmez meleğim"
Hyunjin Felix'e meleğim dediğinde ikisi de kendilerini çok iyi hissediyorlardı.
Felix filmi ayarladı ve kendine hazırladığı koltuktan da televizyonu rahatça görebilmek için koltuğu çekiyordu ki;
"Felix koltuğu çekmene gerek yok. Rahatsız olmazsan yanıma oturabilirsin."
Felix biraz düşünüp Hyunjinin yanına oturdu.
Hyunjin ise kendini daha iyi hissedeceğini düşünerek kolunu Felix'in omzuna attı.Filmin yarısında Hyunjin, Felix'in onun omuzunda uyuduğunu fark etti.
"Çok tatlısın" dedi.
"Seviyorum seni Felix anla bunu artık. Canımdan çok seviyorum seni. Aşığım sana Felix..."
Felix aslında uyumuyordu. Sadece kendini az da olsa rahat hissetmek için kafasını Hyunjin'e yaslayıp gözlerini kapatmıştı.
Dolayısıyla Hyunjinin ona dediklerini duymuştu.Yarın sabah ona söyleyebilirdi artık. Onu sevdiğini açıklayabilirdi korkmadan. Onun da kendini sevdiğinden haberi vardı çünkü.
Felix, Hyunjinin omuzunda bu sefer gerçekten uyuyakalmıştı.
Hyunjin ise onu rahatsız etmemek için hareket dahi etmemişti gece boyunca....
Sabah oldu. Hyunjin uyandı ama omzundaki melek hala uykusunu sürdürüyordu. Belki isteyerek belki bilmeden bir kolu ile ona sarılmış bir şekilde uyuyordu hala Felix.
Hyunjin saatlerin nasıl geçtiğini anlamadı çünkü kendine her an yapmak isteyeceği bir etkinlik bulmuştu.
Uyandığından beri Felix'in yüzünü izliyordu.Felix uyandı biraz sürenin ardından.
Hyunjin'e sarıldığını anlayınca utanmış bir şekilde geri çekildi.
Hyunjin ise tekrar kendine çekip sarıldı hayatının aşkına."Benim meleğim uyanmış mı? Keşke biraz daha uyusaydın. Seni izlemek çok keyifli Felix"
"Beni mi izliyordun?"
"Hem de çok uzun zamandır"
Hyunjin konuşmaya devam etti;
"Hadi gel birlikte yiyecek birşeyler hazırlayalım. Acıkmışsındır sen."
"Olur, hadi gel"
Kalkıp mutfağa geçtiler ve birşeyler hazırlamaya başladılar.
Felix sürekli dalıp gidiyordu.Hyunjin ile ne zaman konuşacağını düşünüyordu. Bundan başka hiç bir şeye odaklanamıyordu.
"Felix, sen kötü oldun sanırım. Sürekli gözlerin dalıyor. Hadi gel sen otur ben hazırlarım geri kalanını az kaldı zaten."
Felix kenara oturdu ve düşünmeye devam etti.
Bunları düşünürken Hyunjin yemekleri hazırlamayı bitirmişti.
Felix'in önüne yemekleri koydu ve karşısına oturdu.
Yemeği yemeye başladı Hyunjin.
Felix'e baktı. O hiç bir şey yemiyor, sadece çatalıyla oynayıp duruyordu."Felix bir sorun mu var? Neden yemiyorsun?"
"Seninle konuşmam gereken bir şey var Hyun"
"Tabii ne istersen konulabilirsin"
Felix, elleri titremeye başlayınca suyundan bir yudum aldı ve konulmaya başladı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaşlıktan Fazlası /HyunLix
FanfictionFelix, 10 senedir okuduğu okulundan bir sebepten dolayı ayrılıp başka bir okula geçer. Bu okulunda Hyunjin ile çok yakın arkadaş olurlar ve başlarından hem çok güzel hem de çok kötü olaylar geçer.