18. Bölüm

30 2 5
                                    



Felix tam evinin önüne geldiği sırada duyduğu tanıdık ses ile irkildi;

"FELİX!"

Arkasını döndü. Bu anı hiç yaşamamış olmayı diledi. Elleri titriyordu. Poşet elinden düştü. Neden mi?

Karşısında Jisung duruyordu, ona silah doğrultmuş bir şekilde.

"BU KADAR HIZLI KURTULAMAZSIN!"

Diyerek sırıttı ve tetiğe bastı.

Felix kanlar içinde yere yığıldı. Günlerce eziyet çektiği yetmemişti sanki. Bir de silahla vuruldu.

Hyunjin duyduğu yüksek sesle yerinden fırladı ve cama baktı.

Yerde yatan kanlar içindeki sevgilisine bakakaldı.
Koşarak merdivenlere yöneldi ve kendini binadan dışarı attı.

Yere oturdu ve sevgilisinin kafasını dizine yatırdı.

Sevgilisi nefes almıyordu. Sadece öylece yatıyordu yerde.

Hyunjin hüngür hüngür ağlamak istiyordu ama anlayamıyordu.

Çığlığı basmak istiyordu ama birisi tüm ses tellerini kesmişti sanki, çıtını çıkartamıyordu.

Sadece dizinde yatan sevgilisine bakıyordu.
Yüzündeki gülümseme hiç bir şeye rağmen eksilmeyen sevgilisine, güçlü sevgilisine, güzel sevgilisine ve en önemlisi de yaşadığı hiç bir şeyi hak etmeyen sevgilisine.

Etraflarında kırmızı mavi ışıklar dolanıyordu. Siren sesleri duyuluyordu sadece.

Hyunjin ve Felix de saatlerdir aynı şekilde yerde oturuyorlardı.

Bir görevli geldi ve konuştu;

"Artık buradan kalkmalısınız. Lütfen zorlu-"

Bu artık Hyunjin'in patlama noktası olmuştu.

Çığlığı bastı ve oturduğu yerde dizlerini kendine çekip olabildiğince sesli, olabildiğince fazla ağladı.

Sanki ne kadar ağlarsa o kadar az acı çekecekti. Sadece çığlıklar atıyor ve ağlıyordu. Artık duyulan tek ses siren sesleri değildi.
Duyulan seslerden biri ise çığlıklar içindeki ağlama sesiydi.
"Hayır. Hayır. Hayır. Hayır."
Çığlıklar, sirenler, ağlama sesleri...

Arkadaşlıktan Fazlası /HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin