3

5 1 8
                                    

11/04/2019~
"Dün kalp atışlarında bozukluk oldu bunu kayıt ettiniz mi?"

"Ettik bay Bruce, fakat bişey yapamadık sonrasında kendince geri düzeldi. Hala beyninin uyanık olduğunun kanıtıdır bu"

"bu güzel demekki kızımızın şansı var hala. Kan tedavisini uygulayın çok kan kaybetti, gerekli hava kontrollerini de yapın serumu da yenileyin. Kızın akrabası var mı diye araştırma yapacağım"

"peki bay bruce, umarım vardır.. uyandığında kötü bir hayat onu karşılayacak yoksa.."

***
Luka ile sabaha kadar sohbet etmiş birbirimizi daha iyi tanımıştık. O bana hayatını anlatmıştı bende anlatmak istemiştim fakat hiç bişey hatırlamıyordum geçmişime dair bir şey, bunu ona söylediğimde sorun etmemiş aksine bana moral vermişti.

Sabah olduğunda Luka gitmişti çünkü çalışıyordu. O gittikten sonra annesi ile birazcık bakışmış ne yapacağımı bilememiştim. Annesi gerçekten iyi bir kadındı.. istersem duşu kullanabileceğimi söylemiş ve bana kıyafet vermişti, gercekten ona minnettar olmuştum.. duş almış giyinmiş aşağı inmiştim bayan aisha ise kahvaltı hazırlamıştı. Bunu görünce kocaman gülümseyerek oturdum ve onunla kahvaltı etmeye başladım.

"Kızım, nereden geldin bakalım dün lukaya sordum fakat söylemedi"

Usulca kahvaltımı ederken gelen soruyla durdum, evet bunu da bilmiyordum hala.. sıkıntıyla nefes verdiğimi duyan bayan aisha üstelememiş hemen konuyu değiştirmişti, özür dileyip sadece tanımak istediğini söylemişti. Haklıydı hemde sonuna kadar, normalde olsa rasgele bir gece gelen kızı kimse kabul etmezdi. Ona kendimi tanıttım güzelce baska da bilgi vermedim, daha ben bilmezken insanlara neler desem yaşandı çünkü.

Kahvaltıdan sonra yardım etmiştim ve gidiceğimi söyleyerek evden çıkmıştım. Ellerimi cebime atarak sakin yollarda yürümeye başladım ve bu sessizlikte ne yapacağımı düşünmeye başladım.. bu şekilde yaşayamazdım çalışmam lazımdı ama nerede kalacaktım? Kalacak yerim yoktu.. ilk gece geçmişti peki ya önümdeki günler?
Önünden geçtiğim kafe tarzı bir yerde kapı üstüne asılmış eleman aranıyor yazısını görünce fırsat bu fırsat diyerek içeri girdim. Etrafa bir göz gezdirip tezgahın oraya gittim.

"Merhaba.. ben kapıdaki yazıyı gördüm, iş için gelmiştim"

"Ah sonunda! Bekleyin hemen geleceğim!"

Tezgahtaki kızın enerjisiyle birlikle gülümsemeden edememiştim. 5 dakika sonra bir adamla konuşarak geldiğinde onun müdür olduğunu anlamıştım. Üzerimi düzeltip yüzüme gülümsememi takıp yanıma gelmesini izledim.

"Sonunda eleman için birinin başvurması çok iyi bir şey, kaç yaşındasın? Deneyimin var mı? Veya okuyor musun?"

Soruları ile boğazımı temizlemiş ve kendimi tanıtmıştım.

"Ben ıris, 19 yaşındayım herhangi bir deneyimim yok fakat lise mezunuyum. Universiteyi kazanamadım aslında bir bakıma da ben istemedim"

Müdürün biraz durup gülümsemesi ile rahatlıkla nefes verdim bu kabul edildim demekti. Yanındaki kıza işine dönmesini söyleyip benide almış ve işi anlatmıştı. Müşterilere bakmak, sipariş almak/hazırlamaktı. Dağıtımı felan ortağıma vermişti. Para konusu da konusulduktan sonra hersey halledilince iş önlüğümü giyip işe koyulmuştum.

İlerleyen saatlerde gelen müşterilerle ilgilenmiş güzelce siparişlerini hazırlamıştım. Mola verdiğimiz ara da ortağımla detaylıca tanışmış, adının brook olduğunu öğrenmiştim. Ben yine kendim hakkında çok bilgi veremesem de brook herseyini anlatmıştı bana, kızın enerjisine yetişemiyordum resmen! 15 dakika moladan sonra geri gelmis işimize koyulmuştuk. Dükkanı kapatma görevi ondaydı bu yüzden ben çıkacaktım birazdan.

Gerçeklik Algısını Kaybederken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin