2. bölüm

3.9K 73 0
                                    


Ben Ela. Evin ikinci çocuğu, benden üç buçuk yaş büyük Osman adında bir ağabeyim ve altı yaşında Seda adında bir kız kardeşim var. Babam inşaatta çalışıyor, annem ise ev hanımı, maddi durumumuz iyi olmadığı için bazen annem evlere temizliği gidiyordu elbette babam buna çok karşıydı bu yüzden bazen annem gizliden çalışmaya giderdi ve parasını bizim geleceğimiz için biriktirirdi.
Babam bütün maaşını anneme verirdi, annem de çok tasarruflu olduğu için küçük bir ev satın alabilmiştik; çok küçük bir bahçesi, iki küçük odası ve bir salonu vardı ama koltuk bırakacak kadar büyük değildi. Mutfağı büyüktü ve her zaman hepimiz orda toplanırdık, evimiz çok küçüktü ama neşe doluyduk en azından kirada değildik.
Annemin büyük bir ablası Zehra ve küçük bir kız kardeşi Zeynep vardı, ve inanılmaz derecede ailesini seviyordu sebebini şöyle açıklayayım. Annem beş yaşına kadar ailesiyle birlikte Afganistan’da yaşamış, kendisinden büyük iki abisi ve çok küçük bir erkek kardeşi varmış.
Günlerden bir gün anneleri iki abisiyle birlikte pazardayken El kaide terörist örgütü çarşıyı bombalar ve maalesef ki üçü birden ölmüşler. Annemin dediğine göre cesetleri paramparça olmuştu, hatta gusül edememişler ve sadece kefenleyip gömmüşlerdi. Dedem üç hafta sonrası can korkusundan ve kalan çocuklarını da korumak için Afganistan’dan İran’a kaçmışlar. İran’da üç ay yaşadıktan sonra Türkiye’ye göç etmişler. Kaçak yolların hepsi dağlar arasından geçiyormuş. Annem o anları her anlattığında ağlardı;
_ Havalar çok soğuktu, köyden köye dağlar arasında yürüyorduk, bazı yerlerde kar boyumuzu aşıyordu, babam bizi sırtına alıp geçirirdi, küçük kardeşimiz, ben de veya ablamda olurdu, daha çok geceleri yola çıkıyorduk, Her durduğumuzda babam büyük montunu açıp dördümüzü bağrına alıyordu ama havalar o kadar soğuktu ki her an ölümü bekliyorduk ki zaten İran'dan 46 kişi yola çıkmıştık ama 10 gün boyunca yollarda kalarak sadece 31 kişi Türkiye’ye varabildik. Yolculuğun altıncı gününde akşamüstü gökyüzü kızarmıştı, bizi götüren iki kişi (İran’ın Kürt'lerinden) “Belli bu akşam kar yağacak” diye bizi uyarıyordular:

16 yaşında Kan bedeli olarak büyük bir aşirete gelin gittim nikahtan sonra ilk kHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin