Evet,öncelikle beni unutmadıysanız merhaba MERHAMET okurlarım. Sizden çok özür dileyerek konuşmaya başlayacağım.
Şu an SİYAH BEYAZ HAYATLAR adlı bir kurgum üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Oraya da beklerim sizi.
Yeni yayınlamaya başladım ve birkaç bölümü yayınlamak adıma oldukça uzun bir ara verdim buraya, ama yeniden buradayım.
Nasılsınız? Görüşmeyeli çok oldu. İyi misiniz?? Bayramınız mübarek olsun bu arada şekerlerimm🍬🍬
Bölüm çok güzel olacak,açığı bununla kapatalım mı??
Sizleri çok seviyorum ve hepinize iyi okumalar diliyorum. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.🖤
7.BÖLÜM
"KAYIPLAR VE KAZANÇLAR"
Kapının önünde adamlar elleri önünde yere bakıyorlardı. Bahadır hemen arabanın yoluna koştu. Kaya arabadan indi ve hiçbir şey demeden arabanın anahtarını Bahadır'a verdi.
"Abi-" Bahadır'ın sözünü yarı da kesti Kaya.
"Sonra Bahadır." Bahadır çaresizce arkada kalırken biz eve doğru ilerledik. Adamların başlarını kaldırıp bakmamaları işime geliyordu.
İçeri girdiğimizde koltukta oturan sarışın kadına takıldı gözlerim. Kapı sesiyle bize doğru dönmüştü. Gözlerim Kaya'yı bulduğunda onun da şaşırdığını anlamıştım. Bu kadın kimdi?
"Aydan..." Kaya kadının ismini dudakları arasından salıverdiğinde ben olayı anlamaya çalışıyordum.
Aydan kimdi?
Ben neyin içindeydim?
Bakışlarım şaşkınlıkla ikisi arasında gidip gelirken Kaya da bunu beklemiyor gibiydi. Aydan diye hitap ettiği sarışın kadın oturduğu yerden kalktı. Oldukça sade giyinmişti. Bir siyah kumaş pantolon, siyah gömlek ve siyah topuklularla oldukça asil duruyordu. Koltuğun üzerindeki siyah kabanda ona ait olmalıydı.
Yanımıza geldiğinde gözü üzerimdeydi. Bana nefretle bakmıyordu ama sevdiğini de söyleyemeyecektim. Gözlerimizi birbirimizden çekmedik o yanımıza gelene kadar. Yanımıza geldiğinde gözlerini Kaya'ya çevirdi. Boyumuz hemen hemen aynıydı,belki bir iki santim ben ondan uzundum.
Sarı saçlarına kalın dalgalar halinde şekil vermiş ve perçemlerine hacim kazandırmıştı. Gerçekten süper duruyordu buradan bakınca. Yüzündeki makyajı tam olması gerektiği gibiydi. Yoğun parfüm kokusu ise en çok beğendiğim fakat paramın yetmediği parfümlerdendi. Bu beni üzmüştü işte.
"Kaya," Kaya hiç ses etmeden onu dinliyordu ama geldiği için sıkıntılı gibi duruyordu. "Bayadır görüşemiyoruz." Hafif güldü. Yapmacıktı gülüşü. "Sevgilinle gününü gün ederken attığın yüzük pek umurunda değildi sanırım." Şimdi bir şeyler dank ediyordu. Bu Kaya'nın beni masadan aldığı gün yüzüğü verdiği adamın kızıydı. Nişanlısıydı. O geceki yüzüğün sahibi bu kadındı.
"Yüzüğü attığımı bildiğin halde neden evime geliyorsun?" Kaya oldukça soğuk bir sesle söylemişti bunu. Aydan soğukluğunu umursamadı.
"Bende sana ait olanı vermek için." Parmağındaki yüzüğü yavaşça çıkardı ve Kaya'nın göğsüne bastırdı. "Unutmuşsun." Gülümsedi. Ardından eli çantasına gitti ve elinden büyük bir dosya çıkardı. Kağıt bir dosyaydı,kahverengi olduğu için içindekini görememiştim. Kaşlarım çatılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET
Novela Juvenil"Bir insanın en büyük kaybı merhamet göstermesidir. Bende bugün kaybettim,ben bugün sana yenildim."