YALANCI PARADOKSU

197 16 12
                                    


Selamlar;) Uzun zaman oldu biliyorum. Yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz^^

Sizleri seviyorum. Keyifli Okumalar. Yıldızlamayı Unutmayııın<3

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniiiz!



Two Feet, ... I Feel Like I'm Drowning




Sizov Vetrov. Annemin Rus kökenlerinden gelen bir ad ve soyad. İsmimi telafuz etmekte zorlandıkları için bana Sis derler. Stratüs bulutlarının yerde veya yere yakın seviyede oluşması ile ben gelmişim dünyaya. Sis yani.

Ama bende ne annemin Rus kökenlerinden ne de babamın Türk kökenlerinden gelemeyecek bir şey vardı.

Kimsenin bilmediği bir şey. Hayır. Bir şeyler.

Sır. Hayır. Sırlar.

Zihnim benim görünmeyen silahımdı.

Silaha sahiptim. Tek fark susturucu olmasıydı. Sessiz, sakin ve hissettirmeden. Kılımı bile kıpırdatmadan. Onları bitiriyordum.

Kimse anlamadan yapıyordum. Hiçbiri bunu anlayacak kadar akıllı insanlar değillerdi. Hepsi birer aptaldı.

Veya belki de en büyük aptal bendim. Zihnine güvenen bir aptal.

Sadece onlara bakıyordum. Gözlerinin içine. Ve evet. Zihnim ne isterse onlarda bunu aynen yapıyorlardı.

Hepsi benim kölemdi. Bilmeselerde ben biliyordum.

Bir maskeli balodaydık. Maskeleri çıkarmak yasaktı. Ama işte onlar çıkarıyor ve ne istersem gerçekleşiyordu. Tek maskeli bendim.

Bir bedeli vardı tabii. Her şeyin bir bedeli vardı. Benim oynadığım oyunlara karşılık taktığım maskenin bana oynadığı oyunlar fazlasıyla o bedeli karşılıyordu.

Bu yüzdendi her gücümü kullanışımda en az üç gün ne kadar uykum olsa da uyuyamayışlarım. En sonunda da en olmadık yerlerde bayılmalarım.

Bir aile daveti. En yakın arkadaşımın deliler gibi sevdiği çocuğun bana aşk itirafından sonra ona karşı kullandığım gücüm ile tükenmiştim ve çok önemli iş insanlarının bulunduğu bir davette babam ne kadar harika bir aile olduğumuzu oradaki samimiyetsiz insanlara sunmaya çalışırken oracıkta tam on gün uykusuzluğun etkisiyle bayılmıştım.

Eğer kuvvetli hipnotize ediyorsam uyanık kaldığım günlerin sayısı artıyordu. Saniyelik işler beni çok etkilemiyordu.

O davette çocuğu gerçekten etkim altına almıştım çünkü tersi düşünülemezdi. O çocuğun beni sevmesi belki de benim en büyük yaramı açardı. En yakın arkadaşım bunu öğrenseydi her şey biterdi. Benim suçum olmazdı ama biterdi.

Hala sevgililerdi. Hipnozun etkisi yaklaşık yedi aydır sürüyordu ve ben bile bu kadarına başardığım için şaşırıyordum. Gittikçe daha da güçlendiğimi hissediyordum.

Hipnozların bir diğer etkisi de vücudumda oluşan morluklardı. Kuvvetlilerde koca morluklar oluşuyordu. Kullandığım fondötenlerin haddi hesabı yoktu. Yazları morluklarımı kapatmak için giyindiğim uzun kollu tişörtlerimde cabasıydı.

Bunlara katlanıyordum. Çünkü gücümün büyük bir tehdit olduğunu biliyordum. Her tehlikeye karşı beni koruyabilecek bir gücüm vardı. Aynı zamanda beni içeriden yiyip bitiren en büyük düşmanım da yine gücümdü.

Bir paradoksun içindeydim. Yalanlarımın ardı arkası kesilmeyen bir paradoks. Yalancı Paradoksu.


Eveeettt!!!! Nasıl buldunuz Yalancı Paradoks'unu?
Yorumlarınızı bekliyorum^^
Öpüyorum kocamaann<3

Eveeettt!!!! Nasıl buldunuz Yalancı Paradoks'unu?Yorumlarınızı bekliyorum^^ Öpüyorum kocamaann<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YALANCI PARADOKSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin