"Hiç hissetmedin ne kadar kırgın olduğumu. Cenaze tanışmak gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde. Köşeye geçmiş, yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorsun."
━━━━━━━༺༻━━━━━━━
Jungkook babasını kaybettiğinde henüz çok küçüktü.
Hayatın gerçeklerini bilmiyor, kimin ne kadar kötü olabileceğini kavrayamıyordu. Bayan Sofia oğlunun o hallerini hatırlıyordu. Kocaman gözleri, masum tavırları.. babasını kaybetmenin ağırlığı Jungkook'un üzerine bir karabasan misali çökmüştü.
Hiçbir zaman aşırı bir çocuk olmamıştı Jungkook. Bayan Sofia dur derse durar, yapma derse yapmazdı. Doğru düzgün hiçbir yaramazlığını hatırlamıyordu bile.
Belki de, dedi kendine: babası yaşıyor olsaydı böyle olmazdı.
Bay Jeon öldüğünde Bayan Sofia da çok büyük sayılmazdı. Evet, bir oğlu vardı fakat onu tek başına büyütebilecek miydi? Eşini kaybetmiş olmak ondan senelerini götürmüştü sanki. Jungkook bir gecede büyümüş, Bayan Sofia bir gecede tüm sorumluluğu yüklenmişti.
"Anne," demişti Jungkook bir keresinde. Okuduğu okulda baba-çocuk günüydü ve Bayan Sofia oğlundan önce bunu mesaj yoluyla öğrenmişti. "Efendim," dedi yine de. Yutkunmakta zorluk çekiyor, oğlunun büyük ve parlak gözlerine bakamıyordu.
"Şey.. bugün... ben- ben okula gitmesem olur mu? Sadece bugünlük?"
Eğer Jungkook bu soruyu sorarken sesi titremiyor olsaydı ağlamazdı belki Bayan Sofia. Ama o gün kendini tutamamış, hıçkırarak ağlamıştı. Tabii ki gitmek istemezdi oğlu, herkesin babası yanında olacak ve elinden tutup etkinliklerde oğluyla birlikte yarışacaktı. Jungkook'un kimi vardı? Kim tutacaktı onun ellerinden, kim katılacaktı yarışmaya?
Şüphesiz kötü hissetmek istemediği için gitmeyi istemiyordu ama şu anda da pek iyi hissettiği söylenemezdi Jungkook'un. Annesine sarılıp o da ağlamıştı saatlerce. Babası'nın kendisine küsken öldüğünü düşünüyordu ve o zamanlar 7 yaşında ki bir çocuğun mezar başında babasından özür dilemesini izlemek bir annenin izleyebileceği en zor şeylerdendi.
Bayan Sofia, bahçede ki koltuklardan birine oturmuş, elinde ki sigarasıyla öylece boşluğu izliyordu. Gece hiç uyumamıştı. Başında felaket bir ağrı vardı ama kafasının içinde o kadar çok ses aynı anda dönüyordu ki gözlerini kısarak bakıyordu etrafa.
Elinde ki sigarasından bir duman daha çekti.
Normalde çok içmezdi. Ama dün gece kendisine engel olamamıştı. Beyninde dolaşan düşüncelerin sonucu hep tek bir yere varıyordu: yetersizlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Young Lovers, Jikook
FanficVe ben şimdi bir şeyler için mücadele etmeye devam ediyorsam bu, bana yol gösteren senin sayende. -SemeJim -UkeKook -Lise kurgusu -Yarı texting+Düz yazı 20|11|23 Semejimin etiketinde birinci. 18|04|24 Semejimin etiketinde birinci.