21. Bölüm: "Anlamıyorsun, çok sonra anlayacaksın."

182 19 94
                                    

"Düşünüyordum da, doktor, annemle ilgili ne vakit kötü bir şey söylesem, içimden hemen bütün iyi yönlerini sıralamak geliyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Düşünüyordum da, doktor, annemle ilgili ne vakit kötü bir şey söylesem, içimden hemen bütün iyi yönlerini sıralamak geliyor. Sanırım, tahtaya vurmanın bana has bir yöntemi. Aslında, annem o kadar da kötü değil, esas mesele bu. Ondan nefret edebilsem, her şey daha kolay olurdu, çünkü diğer zamanlarları o kadar zor kılan şey sevecen davrandığı o nadir anlar."

━━━━━━━༺༻━━━━━━━

2 Hafta Sonra

Jimin, derin bir nefes almış ve yaklaşık 10 dakikadır uğraştığı sorunun yanlış çıkmasıyla yeniden sayfayı silip, baştan başlamıştı. Olmuyordu. Ne yaparsa yapsın kafasında ki düşüncelerden uzaklaşıp soruya odaklanamamıştı.

Jungkook, kütüphane de sessizce oturup soruyla bakışan sevgilisine bakmış, iç çekmişti. Bir süredir Jimin oldukça dalgın gözüküyordu ve bunun geçenlerde yaptıkları tartışma yüzünden olup olmadığından emin olamıyordu.

Jimin'den defalarca kez özür dilemişti. Evet, Jimin'in Woobin ile konuşması hatalı olabilirdi ama sonuç olarak ne yaptıysa Jungkook için, o iyi olsun diye yapmıştı ve Jungkook ona kızdığında bile sinirlenip onu kırmamıştı. Bu yüzden Jungkook, Jimin'e karşı suçlu hissediyordu ama Jungkook ne zaman Jimin'den özür dilese Jimin onu başarılı bir şekilde savuşturmuş, sorun olmadığını söylemişti.

"Jimin," diye fısıldadı yakınında ki bedene. Jimin gözlerini sorudan çekmiş, hemen çaprazında oturan sevgilisine bakmıştı.

"Efendim?"

"Biraz mola verelim mi?"

Jimin bir süre Jungkook'a bakmış ve daha sonra başını sallayıp kabul etmişti. Birlikte sessiz bir şekilde kütüphane'nin dışına çıktıklarında yüzüne vuran soğuk havayla birlikte irkildi, Jimin. Uykusu vardı ve başı her zamanki gibi fazlasıyla ağrıyordu.

Jungkook endişeli gözlerle ona bakıyorken, "Dün gece hiç uyudun mu?" Diye sormuştu. Jimin sessiz bir şekilde başını iki yana sallamakla yetindi. Daha fazla bir şey söylemek istemiyordu çünkü söylerse, Jungkook'da sormaya devam edecekti. Ona bir süredir hiç uyuyamadığından bahsetmek istemiyordu.

"Neden?" Diye sordu Jungkook, sesinde ki panikle. Jimin'in her geçen gün biraz daha tükeniyor oluşunu izlemek ömrünü kısaltıyor gibiydi.

Jimin derin bir nefes almış ve, "Bilmiyorum," demişti dürüstçe. Geceler boyunca zihnini meşgul eden ve onu uykusuz bırakan şeyi bilmiyordu sahiden de. Bir şeyler içini kemiriyor, beynini meşgul ediyordu ama o 'şeylerin' ne olduğunu çözememişti.

"İçimde kötü bir his var,"

"Ne gibi?" Jungkook, Jimin'e yaklaşıp elini yanağına koymuştu. Jimin sıcak dokunuşu hissettiği an yüzünü Jungkook'un eline yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. "Bilmiyorum dersem beni döver misin?" Diye sordu mırıldanırcasına. Jungkook kıkırdamış, "Muhtemelen, evet." Demişti.

Young Lovers, JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin