KAYBOLMUŞ AŞIKLAR KİTAPÇISI

8. BÖLÜM: GÜLÜŞÜN

Yeni bölümden herkese selam.

Nasılsınız bakalım. Doğrusu ben pek iyi değilim çünkü bölümü yine zamanında atamadım. Bunun için özür dilerim.

Bir türlü K.A.K'nın düzenini oturtamadım ya. Sırf bir düzeni olmadığı için kitapla ilgili edit bile bulaşmıyorum başkaları da madur olmasın diye.

Aslında siz beni diğer kitabım LALO final olana kadar idare etseniz yeter. LALO final olduktan sonra burayla bol bol ilgileneceğim. Hatta haftada iki bölüm bile atarım. Ay biraz büyük konuştum sanırım kdlfn.

Neyse daha fazla konuşmadan sizi bölüme uğurluyorum.

KEYİFLİ OKUMALAR

🌑🌑🌑

"Hocam ben anlamadım,"

Sakinleşmek için derin bir nefes alıp bakışlarımı az önce anlamadım diyen çocuğa çevirdim. 

Aynı konuyu tam tamına 5 defa anlatmama rağmen hâlâ anlamadım diyordu. Kafamı duvara vura vura binlerce parçaya bölmek istiyordum. Allah aşkına ben nereden girmiştim bu öğretmenlik işine? Sanki işim yokmuş gibi gelip buraya ders anlatıyorum. Hani kendini deneyecektin ya, Nisa?

İstemiyorum! kendimi denemek falan istemiyorum! Tek istediğim sıcak yatağımda uyumak.

"Tam olarak neyi anlamadın? Çok basit bir konu," dedim bakışlarımı çoçuktan çekmeden. Çocuğa öldürecekmiş gibi bakma, Nisa! Ama aklımdan bu geçiyor. Belki hiç doğru değil ama çocuğa iyi bir dayak atmak istiyorum. İyi bir öğretmen bunu yapmaz, Nisa! Ondan oturuyorum ya hâlâ.

"Yok valla anlamadım hocam," dedi çocuk geniş geniş. Bu çocuğun okuyacağı yok, Nisa. Ara babasını da sanayiye versin. O kadar haklısın ki.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Tekrar anlatacağım. "Peki," dedim öğrenciye doğru ilerlerken. "Tekrar anlayacağım ama lütfen beni iyi dinle."

Erkek öğrenci başını sallayıp tüm dikkatini bana verdiğinde konuyu tekrar anlatmaya başladım.

"Öncelikle cümleden 'de' ekini çıkartıyoruz. Eğer cümlenin anlamı bozulmazsa 'de' eki bağlaçtır ve ayrı yazılır. Ama eğer bozulursa 'de' eki hal ekidir ve bitişik yazılır. Bu kadar basit, anladın mı?"

Öğrenci herhangi bir tepki vermeden birkaç saniye gözlerime baktı.  Hemem ardından "Heee!" diyerek bir aydınlanma yaşayıp gülümsedi. Çok şükür Allah'ım.

Erkek öğrenci konuyu anladığı için yüzündeki tatlı gülümsemeyle bana baktığında bende istemsizce gülümsedim. Biraz salaklardı ama tatlı çocuklardı hepsi. Öğrencilerin hakkında bu şekilde konuşman hiç doğru değil, Nisa. İçimden nasıl konuştuğum hiç kimseyi ilgilendirmez.

Dersin bitmesine kaç dakika kaldığını öğrenmek için masadaki telefona yöneldiğim sırada teneffüs zili çaldı.

Öğrencilere dönüp, "Çıkabilirsiniz," dediğimde bakışlarımı tüm sınıfta gezdirdim. Bakışlarım pencere kenarında oturmuş, bir elini yanağına yaslamış bir şekilde beni izleyen adama değdi. Gözlerim anında gülümsediği için yanağında oluşan derin çukura düştü. Ve ben orada boğuldum.

Tam bir haftadır burada çalışıyordum ve çalıştığım her Allah'ın günü o buradaydı. Her derste yumruk yaptığı elini yanağına yaslayıp tüm ders boyunca gülümseyerek beni izliyordu. Rahatsız oluyordum. Yalan söyleme, Nisa. Aksine hoşuna gidiyor. Birilerinin senin için bir şeyler yapması, sana vakit ayırması hoşuna gidiyor. Bunu inkar edemezsin.