Yeni bölüm geldiiiiiiiii
Dikkatinizi çekerim; bölüm bu sefer geç gelmedi. Bu haftanın ikinci bölümü oluyor. Eee bir maşAllah alırız.
Bölüm bir önceki bölüme göre kısa ama birçok şey öğreneceğiz.
Neyse sizi daha fazla tutmadan bölüme uğurluyorum.
Bol bol yorum yapmayı unutmayın. Ne kadar yorum o kadar bölüm.
KEYİFLİ OKUMALAR
🌑🌑🌑
İnsan hiçbir zaman büyük konuşmamalı. Neyin ne zaman olacağını, hayatın insanın önüne ne getireceğini bilemeyiz. Ya da insanın neyin önüne geleceğini.
Bakışlarım önünde durduğum binanın tabelasında ağır ağır dolaşırken beni, bu binanın önüne getiren nedenleri sorgularken buldum kendimi. Şahadet'in dediği gibi gerçekten buna ihtiyacım vardı sanırım. Yoksa neden bazı şeylerin düzeleceğine dair umut edeyim ki.
MAVİ PSİKİYATRİST MERKEZİ
Tabelada yazanları tekrar okudum ve derin bir nefes alıp içeri girmek için hareket ettim. Kalbimin üzerindeki ağırlık her adım attığımda artarken bu ağırlığı görmezden geldim. Yapabilirim. Yapabiliriz, Nisa.
İçten içe kendimi telkin ederek danışman masasına kadar geldim. Danışman masasında oturan orta yaşlı kadın beni gördüğünde gülümseyerek ayağa kalktı. "Hoşgeldiniz," dediğinde gergin bir gülümsemeyle karşılık verdim.
"Benim Elçin Hanımla randevum vardı," dedim hemen. Hızlı olup üzerimdeki bu saçma gerginlikten kurtulmak istiyordum.
Orta yaşlı kadın tekrar yerine oturup önündeki bilgisayardan bir şeyler yapmaya başladı. Kadın, "İsminizi alabilir miyim? " diye sorana kadar ismimi söylemem gerektiği aklıma bile gelmemişti. Utanç içinde, "Nisa Altuğ," dedim.
Kadın birkaç saniye bilgisayarda gezindikten sonra masanın üzerindeki telefona uzanıp bir numarayı tuşladı.
"Elçin Hocam, Nisa Hanım gelmiş... Pekala yönlendiriyorun."
Telefonu bırakıp tekrar bana döndü, "Elçin Hanım sizi bekliyor. Sağdan ikinci oda," dediğinde başımı salladım ve gösterdiği yere doğru ilerledim.
Bu randevuyu bir hafta önce Şahadet ayarlamıştı. Beni dershaneden aldığı gün bütün gün araba korkum için birinden yardım almam gerektiği hakkında konuşmuş ve en sonunda beni ikna etmişti. Şu an bir psikiyatrist merkezinde olmamın en büyük sebebi Şahadetti.
Elçin Hanımın odasının önüne geldiğimde kalbimin üzerindeki ağırlık daha da arttı. Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklatıp izin geldiğinde içeri girdim.
Elçin Hanım yirmilerinin ortasında genç bir kadındı. Ensesinde topuz yaptığı sarı saçları ve cam gibi kahve gözleriyle dikkat çekiciydi. Üzerinde kerem blazer ceketi ve ceketiyle takım olan pantolunu zarif bedenini ortaya çıkarmıştı.
Beni gördüğünde ayağa kalkıp tatlı bir tebessümle elini uzattı. "Hoşgeldiniz Nisa Hanım."
Uzattığı elini tutup zorlukla gülümsedi. "Hoşbuldum, Elçin hanım."
Benimde konuşmamın ardından hemen yanımda bulunan deri koltuğu gösterip, "Lütfen oturun," dedi.
Gerginlikten hızlı atan kalbime ve titreyen bacaklarıma inat sakin bir şekilde oturdum. Benim oturmamla Elçin hanım da tekrar yerine geçti. Ne konuşacağımı bilmediğim için birkaç saniye sesiz kaldım. O arada odayı inceleme vaktim oldu. Yeşilin ve krem renginin hakim olduğu bir odaydı. İki kocaman kitaplık vardı ama kitaplıkların yarısı boştu ve yerde birçok kutu bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ AŞIKLAR KİTAPÇISI
Fiksi UmumOna nasıl bir cevap vereceğimi düşünürken gözlerim cama çarpan yağmur damlalarına takıldı. "Yağmur yağıyor," diye mırıldandım. Başını kaldırıp kara bulutların kapladığı gökyüzüne baktı. "Ya aşkın ya da ayrılığın habercisi derler. Birileri ya aşık o...