love (m)e harder

367 48 55
                                    

Yoongi gözlerini araladığında parlak ışığa alışmak için birkaç kere gözlerini kırpıştırdı. Aklına dolmaya başlayan dün gecenin görüntüleriyle hızla yattığı yerden doğruldu.

Etrafına bakınırken odasında olduğunu anlamasıyla babasının odasına girmesi bir olmuştu.

Babası onu memnuniyetsiz bir ifadeyle süzdü. "Bir konuda da başarılı olsan şaşıracağım. "

Sonra samimiyetten uzak bir şekilde güldü. "Beni asla şaşırtmıyorsun oğlum."

Yoongi babasının son kelimesini rahatsız edici bir şekilde vurgulamasıyla zorlukla yutkundu. Gözlerinin dolmaması için büyük bir savaş verirken canını yakan şey aldığı darbeler mi yoksa babasının sarf ettiği yakıcı sözler miydi bilemiyordu.

"Çok yakındım, bir dahaki s- "

Babası aniden bağırarak sözünü kesti. "Yakın olmak yeterli değil! Onu yenmek için gereken her şeye sahip olmana rağmen beceriksizliğin yüzünden her seferinde başarısız oluyorsun! "

Yoongi babasının sözleriyle kalakalırken aklındaki tüm cümleler boğazına dizildi ve öylece babasının nefretle yüzüne vurduğu sözlerini dinledi.

Bay Min tüm öfkesini kusup kapıyı çarparak odadan çıktığında Yoongi bir süre daha yerinde öylece durdu.

Birkaç dakikanın ardından okula gitmek için hazırlanmaya başlaması gerektiği bilinciyle hareketlenmeye çalıştığında vücudundaki derin ağrının canını yakmasıyla kendini yatağa geri bıraktı.

***

Jungkook ve Namjoon koridorda fizik sınıfına yürürken Jimin arkalarından yaklaşıp sohbetlerini böldü. "Hey, Yoongi yok mu?"

Namjoon karşısındaki çocuğun sorusuyla sırıtırken Jungkook boğazını temizledi ve yanıtladı. "Mesajlarımıza bakmıyor."

Jimin'in yüzünün aldığı endişeli ifade çok rahat anlaşılırken onlarla kısaca vedalaşıp dolabından kitaplarını alan Taehyung'un yanına yaklaştı. Hemen yanındaki dolabın kapağını açıp elindekileri yerleştirmeye başladı.

"Ben gidiyorum."

Taehyung dolabını kapatırken anlam veremeyerek baktı. "Nereye?"

Jimin onun sorusunu duymazdan gelerek uzaklaşırken arkadaşına seslendi. "Seni daha sonra ararım."

Taehyung öylece cevabını bile beklemeden aceleyle okuldan çıkan arkadaşının arkasından bakakaldı "Pizza yemeye gidecektik."

O cümlesini bitirir bitirmez bir kol önünü kesti. Kolun sahibi dolaba yaslandığında Taehyung elbette her zamanki gibi dağınık kahve saçları ve sıcak gülüşüyle kendisine bakan kişinin Jungkook olduğunu anlamıştı.

Tatlı bir ses tonuyla sordu. "Pizza mı yemek istiyorsun?" 

Taehyung anında yüzünü ekşiterek arkasına dönüp yürümeye başladı "Sağ ol, kalsın."

Jungkook pes etmeyerek ona yetişti ve önüne geçerek geri geri yürümeye başladı. "Hadi ama, arayı düzeltmeye çalışıyorum."

Taehyung elindeki notları karıştırırken "Çalışma." diyerek mırıldandı.

Onun bu inatçılığı karşısında Jungkook geri geri gitmeyi bırakıp olduğu yerde durduğunda Taehyung'un da durmasına sebep oldu. "Ne memnuniyetsizsin."

reflection tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin