korhan aşireti

"5"

Sevim
"Gelin Coçuklar."

Hepsi geçip bir yerde oturduklarında bir şey fark ettim... ikitane kafa aynı, aynı bildiğiniz aynı... lan bunlar ikiz.

"İkiz."

İstemsizçe azımdan çıkan kelime ile hepsi bana baktı

Bulut.
"Hmm.."

"İkiz, onlar ikiz mi."

Bulut
"Haa... evet bak erkek olanın adı arda kız olanının ise amra."

Ayağa kalkarak yanlarına ilerledim

"Ne yani şimdi bunlar ikiz öylemi... vay anası..."

"Nasıl hep kavka ediyor musunuz, birbirinizi çok mu seviyorsunuz, hep aynımı giyiniyor sunuz, aynı şeyleri mi söylüyorsunuz, peki ya biriniz hastalanınca diğeri hissediyormu...'

Arda
"Dur lan yavaş."

Amra
"Hayatında ilk defa mı ikiz görüyorsun."

"Üzgünüm biraz heyçanlandım"

Geri yerime ilerleyip bulutun yanına oturdum...

Leyla
"Bak oğlum bu İlayda ablan kendisi on dokuz yaşında üniversiteye gidiyor..."

Leyla
"Bu da Ahmet on altı yaşında liseye gidiyor..."

Leyla
"Arda ve amra ikiz on dört yaşında orta okula gidiyorlar..."

Leyla
"Sera en güçükleri on üç yaşında orta okula gidiyor, bunlar Sevim annenden kardeşlerin."

Sevim
"Kartal on dokuz yaşında üniversiteye gidiyor..."

Sevim
"Yankı on beş yaşında liseye gidiyor..."

Sevim
"Mira on iki yaşında orta okula gidiyor..."

Sevim
"Lidya dokuz yaşında ilk okula gidiyor..."

Sevim
"Bunlarda senin Ayçadan öz kardeşlerin."

Anlıyorum anlamın da başımı salladım, hala ikizlere bakıyordum...

Ayçe
"Bize gendini tanıtır mısın?"

"Ben güneş on altı yaşındayım lise'ye gidiyorum yetimhanede yaşıyorum..."

Sevim
"Hastalık falan?"

"Migrenim var birde alt düzey astım"

Leyla
" en sevdiğin yemek... akşama yapalım."

"Fasulyeli börek, en güzel yemek."

Lidya
"Hayır peynirli börek en iyisi."

Konuşan küçük kıza baktım sen nereden bile bilirsin ki...

"Tabikide hayır fasulyeli börek gibisi yokk.."

Lidta
"Sevim anne bir şey de.."

İkimizde Sevim hanıma baktık...

Sevim
"Tamam, ikisi de güzel ikisini yaparız..."

"Benim ki daha gözel ama.."

Lidya
"Yaaa... annee. "

Ahmet
"Lan çocukla çocuk olmasana..."

"Ben sadece doğruyu söylüyorum..."

Ahmet
"Hasbinallah.."

Diyerek kafsını iki yana salladı... sanki bana evin babası...

Arda
"Saçların güze..."

Kafamı hemen ondan yana çevirdim...ikizlere takıntım vardı ama üçüzlere daha çok dürdüzlere ise inanılmaz acaba  altız varmı veya yediz sekiz de olur...

Amra
"Neden öyle bakıyorsun?"

"Nasıl bakıyorum?"

Arda
"Salyan akmak Özre..."

"Hep birbirlerinizin sözünü tamamlar mısınız?"

Heyçanla sorduğum soruyla gözlerini devirdiler..

"Her zaman gözlerinizi aynı anda..."

Bulut
"YETER, güneş çık odana zıbar."

"Ne bağırıyon be.."

Bulut
"Zehra, güneşe odasını göster.."

Zehra
"Emriniz olur ağam.."

Zehra denen kadını takip edip asansöre bindik dördüncü kata basıp beklemeye başadık... asansöre durduğunda inip koridorun sonunda ki odanın yanına ilerleyıp durduk...

Zehra
"Bursı sizin odanız küçük bey bir şeye ihtiyaçınız olursa bağırmanız yeterli..."

"Teşekkürler ederim.."

Kapıyı açıp odaya girdim, beyaz siyah karışımı bir odaydı çok bakmadan yatağa ilerleyip kendimi üstüne attım kiyafetlerim burada değildi bu yüzden oyalanmadan kafamı yastığa koyup kendimi uykunun kolarına bıraktım...

Bitti.

İyi okumalar...

Hatalarımı mazur görün...

Hangi yaş hangi sınıfa gider bilmiyorum Google'den baktım...•́⁠ ⁠ ⁠‿⁠ ⁠,⁠•̀  eğer yanlışım varsa düzeltin lütfen...