taehyung
hala karakoldayımjin
yanına gelelim mi?taehyung
gerek yok
jungkook birazdan çıkar herhaldejimin
fena dağıtmış ama çocuğu yajin
çocuk kendi kaşınmış amk
taehyung
of evet de
sevgilimin başını yakmasa
iyiydi
jimin
haberleri sikip attınız resmentaehyung
fark ettimjin
e ne yapıyorsunuz şuan?taehyung
jungkook'un avukatı geldi
nezarethaneye alınmaması için uğraşıyor.jimin
inş. bişe olmaz brojin
jungkook da kendine bir hasım
buldu yanijimin
KDJKEKFNWNFJKStaehyung
amk içeri bir kadın daldı
noluyor anlamıyorum yajimin
ya telaşlanma sen
başka bi avukatıdır o da
bu adam zengin ya hanitaehyung
bende zenginim ya hani amk?
biliyorum.jin
senin ki baba parası amkjimin
harbiden.
o çocuk çabalamış çalışmış
emek var emektaehyung
ay iyi alın sugar daddy olsun sizejimin
yok o sana olsun
ama bi sugar enişte fena olmazdıjin
KDJEKFKSNFNEKjimin
he valla yataehyung
lan kurdum telaşlanmaya başladı
nefesim daralıyor
noluyor içeride amkjin
bekle sen biraz
öğrenirsin birazdantaehyung
oha durun çıktılar_____
"Senden gelmeni isteyen yoktu? Neden buradasın." diye çıkışarak çıkmıştı Jungkook sorgu odasından. Yanında ki siyah saçlı kadına bağırıyordu. Kadın epey genç duruyordu. Tıpkı manken gibiydi ve Jungkook'a da çok benziyordu.
"Oğlum iyice sokak serseri olmuş! Lunapark da adam dövmek nedir?! Sen lunaparka bile gitmezsin."
"Beni bugüne kadar götüren bir annem olmadığı için gitmemişimdir belki de! Yada ölen kardeşimin en sevdiği yer olduğu için ne zaman gitsem gözlerim doluyordur, bu yüzden gitmemişimdir. Pardon. Kocanın öldürdüğü kardeşim desem daha doğruydu." diye bağırdığında resmen şoka girmiştim.
Bir saniye. Bu kadın Jungkook'un annesi miydi?
"Jungkook bak seni anlıyorum eskileri unutamıyorsun ama hayatını bu şekilde karartamazsı-"
"Suscan mı sen artık? Hadi bebeğim gidelim."
Annesine söylediği laftan sonra bana elini uzatarak seslenmiş ben ise hiç bir şey söylemeden onun elini tutmuştum."Vay be. Anneni bu omega parçası için mi satıyorsun? Hemde erkek bir omega."
Annesinin söylediği şey ile sinirle tekrar arkasını dönmüştü fakat ben Jungkook'a engel olarak kolunu tutmuş ve "Sorun değil hadi gidelim."
"Hayır sorun." diyerek kolunu çektiğinde annesinin yanına ilerlemişti. "Sen belki benim hayatımı hala kontrol edebileceğini sanıyorsundur fakat o devir kapanalı yıllar oluyor. Dua et her ne kadar bir yararını görememiş olsam da resmiyette annemsin ve sana biraz olsun acımam var bu yüzden seni koruyup kolluyorum fakat sakın, sakın aşık olduğum adama bir şey demeye kalkma."
"Aşk dediğin şey bu mu senin?"
"Her gün kocasından dayak yiyip akşamında onunla aynı yatağa giren bir kadından mı öğreneceğim aşkın ne olduğunu?"
Son söylediği cümle ile annesi sessizliğe gömülürken Jungkook tekrar bana dönmüş ve elimi tutarak hızla karakoldan çıkmıştı. Kendisini ve beni çeken magazinleri de hızla aşarak arabaya binmiş ve eve sürmüştü.
Evin kapısına gelene kadar hiç konuşmamıştık fakat o kapıyı açıp içeri girdiğinde ben bu sessizliğe daha fazla devam edememiş ve konuşmuştum.
Benim yüzümden manşet olmuş, karakola düşmüş bir de üstüne annesi ile arası bozulmuştu.
"Özür dilerim." diye fısıldadığımda arkasını dönerek bana bakmıştı. Ben ise ona bakarak "Böyle olacağını bilseydim o lunaparka hiç gitmezdim, kardeşinin en sevdiği yer olduğunu bilmiyordum, o piçin orada olduğunu bilmiyordum, crop giymemin sorun olacağını da düşünmemiştim ayrıca annenle de aran bozuldu ben özür dile-"
Her söylediğim kelime ile o biraz daha bana yaklaşırken, benim yavaş yavaş gözlerim dolmaya başlamıştı fakat ben onun bana kızmasını beklerken o hiç beklemediğim bir şey yaparak sözümü yarıda kesmiş ve dudaklarıma dudaklarını bastırmıştı.
Uzun bir öpüşmenin ardından geri çekilmiş ve baş parmağı ile dudağımın altını okşamıştı.
"Çok güzelsin."
"Kızgın olmalıydın."
Dediğim şeye gülerek başını olumlu anlamda sallamıştı "Kızgınım zaten. Ama sana değil."
"Ama benim yüzümdendi."
"Değildi. Az önce de söyledin ya, bilmiyordun. Ben de bilmediğini biliyordum." diyerek tekrar bir öpücük kondurmuştu dudaklarıma "Bu yüzden neden sana kızıp birbirimize darılalım ki."
Zaten en başından dolu olan gözlerimde ki yaşlar dayanamadan kendini bırakmıştı göz pınarlarımdan aşağıya. Daha önce yaşadığım her şeyin sorumluluğunu almak zorunda kalmıştım. Benim sorunluluğum olması zorunlu olmadığı halde yapmıştım bunu fakat Jungkook beni buna zorlamıyordu.
Üzerimde ki tüm o sorumluluğu alıyor ve elinin tersiyle fırlatıyordu.
Burnunu boynuma dayayarak kokumu içine çekmiş ve kulağıma yaklaşarak fısıldamıştı
"Aklımı başımdan alıyorsun."Ben ise elimi onun kaslı koluna koymuş ve uzunca okşamıştım. O ise tekrar kulağıma fısıldamıştı.
"Aklını başından almamı ister misin?"
"Alıyorsun zaten."
Verdiğim cevap ile elini cropumdan içeri sokmuş ve sırtım ile bel kıvrımını uzunca okşamıştı.
"Çok daha fazlasını ister misin?" dediğinde gülümsemiştim.
"Doyumsuz olduğumu biliyorsun."
_____
Spoi: Jungo'nun annesi ilerki bölümlerde
başımızı yakacak.Spoi bitti.
Seviyorum sizi hadi kaçtım ben
200 okunma + 20 oy istiyorummm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
under the moonlight | taekook
FanfictionHayatta başına her şey gelebilir, düşmanınla ruh eşi çıkmak gibi...